İşçilerin direnişi, kadınların ve gençlerin mücadelesiyle ‘milli’ güvenlik konseptini uygulanamaz hale getireceğiz
AKP’nin de bütün sağcı iktidarlar gibi kendi çıkarının en ufak şekilde tehlikeye girdiğini düşünmesi, kendi sopasını göstermeye yetiyor. Güvenlik meselesi halka değil iktidarın koltuk ve çıkarlarının güvenliğine endeksli
İşçi sağlığı önlemlerinin alınmamasını alınacak önlemlerin patronlar için ekstra maliyet gerektirmesine, insanların ve firmaların denetlenmemesine veya denetimin doğru bir şekilde yapılmamasına bağlıyor
Şimdi biz,toprağın altındayız,molozların arasında,makinelerde parçalandı bedenlerimiz
30 farklı ülkeden 65’ten fazla öğrenci kuruluşu olarak iktisat eğitiminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yaklaşık yirmi yıldır müfredatın dramatik biçimde daraltılmasından memnun değiliz
Uludağ Üniversitesi 50 bin civarında öğrencinin bulunduğu, şehrin dışında bir üniversite, kendine yeni bir semt yaratmış. Bu semti yaratmakla da kalmamış kapitalist dünyanın bütün politikalarını cazip halde semte almış durumda
Meslek liseli arkadaşımız, üniversiteye girmek için hiç görmediği derslerden sınavlara tabi tutuluyor. Hepimizin kaygısı olan gelecek kaygısını taşıyorlar, geleceklerini göremiyorlar. Kendilerini rahatlatmak, biraz olsun yaşadıkları sıkıntılardan kurtulmak için maddeyi ‘çözüm’ olarak görüyorlar
Okula girerken verdikleri kayıt paralarını, dersler için gerekli araç gereçlerini,(takım çantası, önlük vb.) ders kitaplarını kendi imkanlarıyla aldıklarını ve bu kitapların arkasında “Para ile Satılamaz” ibaresinin bulunduğunu hatırlatıyor
Herkesin bu sisteme karşı dolu olduğunu biliyorum ama mücadeleye katılıp bir uğraş vermeyenlerin sayısı çok fazla. Bugün bu konumdaysak kendi taleplerimiz için bile mücadele etmeye korktuğumuzdandır. Mücadeleye katılıp bu mücadeleyi büyütmeliyiz
Marx ve Engels'in Komünist Manifesto'su ortaya çıkmadan önce de kuşkusuz insanların eşit ve özgür bir şekilde yaşamasını isteyen düşünürler vardı. Ancak düşünürlerin savları iyi niyet dileklerinin ötesine geçemiyordu. Bu özgür ve sömürüsüz dünyayı kimin, nasıl kuracağının cevabı yoktu
Ama oraya gidince atmosferin sıcaklığı beni hemen içine çekti. Ben de tüm çekincelerimden salona girince kurtuluverdim
Barınma, ulaşım, fakülte inşaatı, kütüphane gibi en temel ihtiyaçlar tam olarak tamamlanmadan bazılarını da çözmek üzere adım bile atmadan üniversiteyi açmakla kalmadılar, öğrenci sayısını da 10 bine çıkardılar
Kendilerine her şeyin farklı anlatılması nedeniyle işçilerin söylediklerine çok şaşırmışlar. Yaptıkları çikolatalardan dahi yiyemeyen, sosyal yaşantısı olmayan, 14 saat çalışmalarının karşılığında asgari ücret alan işçiler
Tarih bize savaşlarla salgın hastalıkların kesiştiği dönemleri fazlasıyla gösterdi. İspanyol gribi, verem, kuş gribi, domuz gribi... Şimdi de Ebola
Dengbêjlik böylesine güzel, böylesine gerçek, böylesine tarih kokuyor. Bu kokuyu almak, nefesi nehirlere dökmek gibidir. Her döktüğün nefes bir gelecek olup akıp duracak. Unutulmayacak, dile getirilecek ve kirlenmeyecektir.
Hatırlıyorum da ortaokulda sosyal bilgiler dersinde Türkler’in Orta Asya’dan göçüne dair haritalar vardı. Göç yollarını gösteren oklar yüzünden haritayı göremezdik. Çünkü her yere en seri şekilde gitmiştik ve sonra canlı cansız her şey Türk’tür diye inandık
Balkonda tüttürdüğü bir sigarayı düşünüyordu şimdi de.İnsan babasına yakalanırdı da, kocaman Ortadoğu liderine yakalanır mıydı sigara içerken?
Tek bir celişki? Sınıf çelişkisi... İşçiler ve patronlar... Burjuvazi ve proleterya... Kapitalizm ve sosyalizm...
Grev hak, yasak hukuka aykırı
ABD emperyalizminin Suriye’ye karşı uzun savaşı
Başarısız devletin yıkılışı mı, yeni bir felaketin başlangıcı mı?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı tekellere ait devasa kârlar elde eden 8 işletmedeki grevi ‘milli güvenlik’ gerekçesi ile yasakladı.
Faiz miktarları yükseldi, ihtiyaç kredisi miktarı azalmadı. Kredi ödemeleri kolaylaştırıldı, yasal takibe düşen kredi miktarı azalmadı. Emekçiler, kredi borcunu yeni krediyle ödeyerek geçim sürdürüyor
2001 krizi sonrasında neoliberal uygulamaların başka coğrafyalara göre görünürde daha az tepki çekmesinin arkasında sadece Türkiye otoriterliğinin baskıcı yüzünü aramak yeterli olmayacaktır.
Bugün bizlere düşen asgari ücret alan-almayan ayrımı gözetmeksizin, asgari ücrete gelecek olan zammın tüm ücretlere etkisini gözeterek birlikte mücadele etmektir.
As Plastik'teki grev süreci yasaların patronlara tanıdığı imkanlardan sendikalardaki bürokratik yapıların işçi hareketine verdiği zarara kadar birçok soruya yanıt veriyor.
Avrupa'nın Gündemi'nde bu hafta Suriye'deki gelişmelerin yansımaları var. Hem mültecilerin durumu hem de Suriye'deki İslamcı hükümetin nasıl olacağı tartışılıyor. Fransa'da ise hükümet krizi sürüyor.
Devlet engelli çocukları görmezden gelirken kadınların sırtındaki yük katbekat artıyor. 26 yıldır otizmli çocuğuna bakan Saliha, bu yıl yüzde 98 engelli çocuğunun maaşının kesildiğini anlatıyor.
Erdoğan'ın kararıyla grevlerinin yasaklanmasına ilişkin açıklama yapan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, yasağı tanımadıklarını söyledi: “Grevlerimiz sürecek.”