İşimizi elimizden alan yapay zekâ mı?
2022’den beri teknoloji sektöründe ciddi bir işten çıkartma dalgası sürüyor. 2020’de 120 bin, 2021’de 25 bin civarında olan işten çıkartılmış çalışan sayısı 2022’de 244 bin, 2023’te 430 bin, 2024’te 239 bin olarak kayıt altına alındı. 2025’te ise daha şimdiden 131 bin işten çıkartma yapıldı teknoloji şirketlerinde. Yıl sonuna dek bu sayının 225 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Microsoft, Intel, Meta ve Panasonic gibi sektör devlerinden tutun da irili ufaklı start-uplara kadar uzanan bu işten çıkartma dalgası sıklıkla yapay zeka (AI) teknolojilerinin gelişmesi ile açıklanmaya çalışıyor.
Şirket CEO’larına soracak olursanız işten çıkartmaların tartışmasız bir şekilde sorumlusu AI. Autodesk CEO’su 1350 çalışanı işten çıkartmasını “Kaynakların AI yatırımlarının hızlandırılmasına aktarılması” ile açıklıyor. Bu yıl 75 milyon dolara jet uçak alması eleştirilen Atlassian CEO’su 150 kişiyi işten çıkartırken bazı boşlukların AI ile doldurulacağını açıklıyor. Sadece temmuzda 9 bin kişiyi işten çıkartan Microsoft’un CEO’su geride kalan çalışanlara yaptığı açıklamada “Şirketin misyonunu yapay zeka çağı için yeniden tasarlama fırsatı”ndan bahsediyor. Hindistanlı teknoloji danışmanlık şirketi Tata Consultancy, 12 bin kişiyi işten çıkarttıktan sonra yaptığı açıklamada “Müşterileri ve kendileri için yapay zekayı geniş ölçekte uygulamaya hazırlandığını” belirtiyor. Diğer pek çok açıklama da suçu yapay zeka teknolojilerine yıkma konusunda alıntıladıklarımla benzerlik taşıyor.
CEO’lar için suçu yapay zekaya atmak işleri kolaylaştırıyor. Ancak gerçeklik CEO’ların satmaya çalıştığı hikayeden farklı. Piyasa değeri 4 trilyon doları aşalı birkaç gün olan Microsoft’u ele alalım. 2016’dan beri istisnasız her yıl kârını arttırmış, son 10 yılda kârını üçe katlamış bir şirket var elimizde. Şimdi bu şirket bir yandan sürekli artan oranlarda yapay zeka teknolojilerine milyarlarca dolar yatırım yaparken diğer yandan on binlerce çalışanını işten çıkartıyor. Kalan çalışanlara ise AI araçlarını kullanmak zorunlu tutuluyor. Üstelik bu araçların kullanımı bir performans değerlendirme kriteri haline de getirilmiş. Ama “İşinizi elinizden alan” bu kararları veren üst yöneticiler ve onaylayan CEO değil de yapay zeka öyle mi?
Microsoft ve daha pek çok büyük teknoloji şirketi yapay zeka çalışmalarına ve ürünlerine milyarlarca dolar yatırım yapmış durumda. İrili ufaklı pek çok şirket ise başı çekenlere bakıp geride kalma korkusuyla yapay zekaya yatırım yapıyor. Şu noktada bu teknolojiler ve ürünler yeterince işlerini görmese dahi bu konudaki pozisyonlarından geri çekilmeleri çoğu şirket için pratikte mümkün değil. Dahası -doğru olsun ya da olmasın- bu teknolojilerin “ne kadar verimli ne kadar yararlı vb.” olduğunun da propagandasını yapmak zorundalar.
Söz konusu propagandanın bir ayağında yapay zekaya atfedilen verimlilik artışı duruyor. Yapay zekadan mali beklentisi olan şirketler bu sistemlerin verimliliğini kanıtlamak üzere pozisyon almaya çalışıyor. İşçi çıkartmak da bu pozisyonun bir parçası. Bu en iyi ihtimalde henüz pek çok sektör için çıktı kalitesinin yeterliliği tartışmalı bir verimlilik artışı. Bundan birkaç yıl önce Klarna adında bir şirket OpenAI ile iş birliği yaparak müşteri hizmetlerini yapay zekaya teslim etmiş ve 700 çalışanı işten çıkartmıştı. Söz konusu iş birliğini OpenAI “Klarna’nın yapay zekA asistanı 700 tam zamanlı çalışanın işini yapıyor” cümlesi ile duyurmuştu. Birkaç ay önce Klarna CEO’su bu karardan pişman olduklarını ve yeniden insanlarla çalışacaklarını duyurdu. Klarna vakasına benzer başka kaç vaka yaşandı/yaşanıyor göreceğiz.
Propagandanın bir diğer ayağında ise şirketlere bağımlı araştırma merkezlerinin yapay zekaya dair rapor ve makaleleri ile bunların medya ve sosyal medyada yalan yanlış yorumlanması duruyor. Microsoft’un araştırma biriminde çalışan 5 kişilik bir ekip tarafından birkaç hafta önce yayımlanan “Yapay zeka ile çalışmak: Üretken yapay zekanın mesleki etkilerini ölçmek” başlıklı makale bunun sıcak örneği. AI sistemlerinin mesleklere göre becerilerini tartışan makalenin yazarların açık çıkar çatışması zaten bir sorun. Ancak bunun kadar büyük diğer bir sorun da Microsoft araştırmacılarının yapay zekanın hangi işi ne kadar yapabileceğine dair görüşlerinin medya ve sosyal medyada “Yapay zeka hangi meslek gruplarını yok edecek” yanılsaması ile sunulmasıydı.
Bu uzun soluklu ve bir kısmını da yaşayıp göreceğimiz bir tartışma. Ancak bu tartışmada “Sizi işinizden edenin yapay zeka değil de patronlar, CEO’lar vb.” olduğunu hatırdan çıkartmamakta fayda var.
Evrensel'i Takip Et