Bize düşen kararımızın arkasında durmak
Türk-İş ve Hak-İş de bir tercih yapmak zorunda. Ya sermayeye destek olmaya devam edeceksiniz ya da işçinin yanında durup kazanım elde etmek için mücadele ateşini yakacaksınız.

Fotoğraf: Volkan Pekal/ Evrensel
Bir kamu işçisi
Maden-İş üyesi Eti Maden işçileri bugün greve çıkmaya hazırlanırken, perşembenin gelişi çarşamba’dan bellidir misali Cumhurbaşkanı Erdoğan maden işçilerinin grevini yasakladı. Tek adam iktidarı daha öncekiler gibi bu grevin de milli güvenliği tehdit ettiğini iddia etti. Bir süredir hem ekonomik hem politik olarak sıkışan AKP iktidarı ülkenin bütün kurumlarıyla kabile yönetimine geçmişti. İktidar bir avuç sermayeyi ihya etmek üzere freni patlamış kamyon gibi gidiyor. Erdoğan’ın önceki gece aldığı karar da bunun ispatı niteliğindedir. Erdoğan iktidarı milli güvenlik değil de koltuk güvenliğinden endişe ediyor gibi. Allah’ın izniyle ilk seçimde de milli güvenlik sorununu çözeceğiz.
Bu kamu çerçeve protokolünde kamu işçisi için 40 saat çalışma yok, refah yok, seyyanen zam yok. Ağır iş tazminatı çok düşük düzeyde. Kamu işçileri borç batağında olduğundan aileler parçalanmaya başladı. Sendika yöneticilerinin tek istediği ise 2025 yılının ikinci altı ayı için gerçekleşen enflasyon.
Bu yasak kararı, kamu işçilerini yok saymaktan başka bir anlama gelmiyor. Bu vakitten sonra sadece KÇP için değil hem bizim geleceğimiz hem de bu ülkenin geleceği için yasaklamaları, ertelemeleri tanımayarak fiili olarak greve başlamalıyız. Nasıl ki aralık ayında Gebze’de 2 bin metal işçisi tanımayarak direndi ve kazandıysa şimdi sıra bizde. Bizim için tek yolun bu olduğu açık.
Türk-İş ve Hak-İş de bir tercih yapmak zorunda. Ya sermayeye destek olmaya devam edeceksiniz ya da işçinin yanında durup kazanım elde etmek için mücadele ateşini yakacaksınız. Başta kamu işçileri olmak üzere tüm işçilere sesleniyorum. Bizim dirayetli olup kararımızın arkasında durup yola devam etmemiz gerekiyor.
Evrensel'i Takip Et