24 Nisan 2025 00:16
DİĞER YAZILARI
Kıl Şevket 31 Temmuz 2025
AKP, MHP oyları 24 Temmuz 2025
Biya 17 Temmuz 2025
İktidar 10 Temmuz 2025
Terlikli dayak 3 Temmuz 2025
Şımarık 26 Haziran 2025
İç cephe 19 Haziran 2025
Madleen 12 Haziran 2025
Mezunlar 5 Haziran 2025
Pazar yeri 29 Mayıs 2025
YAZI ARŞİVİ

Bir Avrupa kenti. Büyük bir havalimanı. Türkiye’ye uçuşum aksam 7’de. Sabah telefonuma bir mesaj geliyor.

“Bugün havalimanı çalışanlarının yapacağı iş yavaşlatma eylemi nedeniyle uçuşunuzdan en az 5 saat önce havalimanında olun.”

Orada tek x-ray kontrolü var. Binaya ilk giriş serbest, ikinci geçiş kontrollü.

Sıraya giriyoruz. Daha 5 saat var uçuşa. 1 saat geçiyor aynı yerdeyiz. 2 saat geçiyor, ilk dönemeci döndük. Ama kuyruğun uzunluğu ve akış zamanını hesaplıyorum. 10 saatten önce geçmemiz mümkün değil. Binlerce kişi aynı durumda. Bizim kuyruktaki hemşehrilerimiz rahat, “Uçak bizi bekler.” Uçuş saati geçmiş. Biz x-rayın önündeyiz. Soyunup, dökünüp valizleri banta koyuyoruz. Ekrana bakan görevli işinin başında ama tavana bakıyor. Bandın başındaki görevli yolcularla şakalaşıyor, çocuklara şeker veriyor. Hemen herkesin uçağı kaçmış ama çıt yok. İşçilere bağıran, çağıran yok. Sessizce bekleyerek ve gülümseyerek isçilerin direnişine destek oluyorlar.

Burayı geçsek daha pasaport çıkışı var. Polisler de iş yavaşlatmış. Polis gülümseyerek pasaportumuzu alıyor. Eviriyor çeviriyor, yan masadaki arkadaşıyla konuşuyor. Kalkıyor, oturuyor. Sonra tekrar arkadaşına bakıyor. Adam başı yirmi dakika. Sayıyorum, önümde 9 kişi. En iyi ihtimalle bu hızla 3 saat. İsimlerimiz çoktan “Bu sizin için yapılan son çağrı” diye tekrarlanıyor.  9 saat sonra uçak kapısına varıyoruz, ama uçak gitmiş. Kimsede ses yok. Kızma yok. Bağırma yok. Genel düşünce, “Emekçiler haklı. Şımarıklık yapmayalım. İşçilerin, polislerin direnişini destekliyoruz.”

Daha 1 yıl önce Stockholm meydanında toplanan işçileri yararak en öne geçip “enternasyonal marşı” söyleyen resmi kıyafetli İsveç polisi gibi haklarını arıyorlar. Emir kulu değil, adaletin bekçisi polisler. Gülümseşiyoruz.

İnsanlar rahat, geç de olsa nasıl olsa gidecekler. Direnişe vermiş oldukları desteğin mutluluğu ile 14 saat sonra gelen yeni uçağa biniyorlar.

Biliyorlar ki işçi kazanırsa herkes kazanacak, herkesin güzel yaşadığı bir dünyada yasamak güzelleşecek.

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

50 lira sadaka
İktidarın ve sendikal bürokrasinin 600 bin işçiye reva gördüğü:

50 lira sadaka

Türk-İş ve Hak-İş bürokrasisi, 600 bin işçiyi ilgilendiren kamu sözleşmesi sürecinde iktidarla el ele vererek işçileri sefalete sürüklüyor. Beştepe’ye giden sendika bürokratları, işçilerin karşısına ‘olumlu gelişme’ diyerek 50 liralık sadakayla çıktı. Patron örgütü İTO’nun bile yıllık enflasyonu yüzde 42.48 açıkladığı gün, işçileri yıllık yüzde 33 zamma iknaya uğraştılar.

Türk-İş ve Hak-İş’in talep ettiği ikinci 6 ay zammı: Yüzde 25

Kamu işçisine dayatılan ikinci 6 ay zammı: 50 lira + yüzde 11 zam

Dayatılan ortalama net ücret: 44 bin 270 lira

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Ağustos 2025 - Sefer Selvi

Arif Nacaroğlu

Direnişe destek
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et