Belki bir su birikintisidir karşısına çıkan, ama koca bir derya içreymişçesine boğulma hissine kaptırır karanlık.
Bütün bu hayallerin temeli de biz kadınlarız işte. Doğurganlığımıza da işte bu sebeplerle hükmetmek istiyorlar.
Daha önce de birçok fabrikada çalışmışlar. Sohbeti doğru aktarabilmek için kendilerine birer isim takıyoruz; Meryem ve Güler.
Erkek arkadaşlarımıza sunulan futbol turnuvaları biz çalışan kadınlara tabii ki sunulmadı.
Çalıştığım hastanede öyle çok geçmişim yok, epi topu yedi aydır buradayım.
İşin matematiği de hazır; kadın “evinin kadını, çocuklarının anası” görevleriyle bir tamdır!
Komisyon, geçtiğimiz ay içinde 476 sayfalık bir rapor yayınlayarak, kadınların ve çocukların zaten kısıtlı olan birçok hakkının yok edilmesini önerdi.
Anlatılanlar ışığında neler yapmalıyız diye soran arkadaşlarımıza avukatımızın cevabı ise şöyle oldu:
17 yıllık evliyim, çocuk sayılırdım aslında evlendiğimde. Sorarsanız, ben istediğim için evlendim. Ama işin aslı böyle midir, ona siz karar verin.
Çilem Doğan dosyası pek çok yönüyle kadın hareketinin gündeminde kalacağa benziyor.
Bu yıkımın içinde kadınlar öfkeyle susmasın diye, her yerde gerçeği söyleyelim diye...
Yarım kalan, yarım bırakılan yaşamlar, yarım kalan eğitimler, yarım kalan evler, yarım kalan nefesler...
Artık kader arkadaşıdır mandası ya da taktığı ismiyle “Nazar”ı. Nazar’la birlikte Güllü de başlar kendi çocuklarını doğurmaya.
Hani çok çocuk doğurun diyenler nerede?” diyen kadın çalışanlar, sendikaların adım atmasını bekliyor.
Erkekler zam alır, kadına verilmez. Ama yine de insanın ağırına gidiyor. Köle gibi, tuvalete giderken bile komutla gidiyoruz...
Bir lokantada beş seneyi devirmiş, hala da çalışmaya devam eden bir kadın emekçiyim.
İnanıyorum ki bu paylaşım özellikle benim gibi emekçi kadınların nasıl tatil yaptıklarının bir parça da olsa göstergesi olacak.
Baktım ki hayatım boyunca yaşadığım, zorla kabul ettirilen, istemediğim ama bir türlü kurtulamadığım kurallar yine karşımda.
Kapitalist kriz ve Türkiye…
Şaşkın ördek
İki kupalı amatör
Fatih Polat, Suriyeli Nura'ya konuk oldu | Kafesteki kuş, camdaki bayrak ve bir göçmen
Hazırlayan: Fatih Polat
Bugün yüz binlerce çocuk, bayramı çalışarak geçirdi. Milli Eğitim Bakanlığının, çocukları çocuk bayramında bile çalıştıran projesi olan MESEM'in sitesinde 23 Nisan kutlandı.
Stêrk TV ve Medya Haber TV'nin Belçika'daki stüdyolarına polis baskını gerçekleştirildi.
2022 yılında "cezaevinde kalamaz raporu" verildikten sonra tahliye edilen 81 yaşındaki Makbule Özer yeniden tutuklandı. Alzaymır hastası Özer'e resmi tercüman atanmadan rapor verildiği ortaya çıktı.
ABD'nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin Gazze için başlattığı oturma eylemi diğer üniversitelere de yayıldı.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’nda halkı tedirgin eden, kaçak atık deposunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sordu.
TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan özel gündemi ile toplandı.
EMEP, Ermeni halkına acılar yaşatan 1915 tehcir ve soykırımının milyonu aşan insanın ölümüne, sürgününe yol açtığını belirterek; “Halkların özgürce yaşayacağı bir ülke için birleşelim” çağrısı yaptı.
1 Mayıs kutlamalarına dair açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, "Taksim bu tür etkinliklerin tamamına kapalı. Talep eden herkese Taksim'de kutlamaların olmayacağını ilettik" dedi.
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığına eski Ensar Vakfı Muğla Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Raşit Işık atandı. Eğitim Sen, atamaya tepki gösterdi.
AKP’li Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, 31 Mart seçimlerinin ardından işten atma ve sürgünlere başladı.
Buca Belediyesi temizlik, fen işleri, park ve bahçeler işçileri olmak üzere tüm çalışanların ücret, fazla mesai ücretleri ve gıda kartı ödemelerinde yaşanan sorunlara işçiler tepkili.
TED Aliağa Koleji’nde veliler hakları için örgütlenme mücadelesi veren öğretmenlere destek verdi.
Smyrna’dan İzmir’e Kentin Gündemi'nde mücadeleci işçilerle 1 Mayıs'a nasıl hazırlandıklarını ve taleplerini konuştuk.
Miray Madencilik A.Ş.’ye ait “Termal Turizm Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Sondaj” projesi bilirkişi raporunda kamu yararı olmadığı çevresindeki tarımsal faaliyete zarar vereceği belirtildi.