02 Temmuz 2016 10:06

Termikel’de dert bitmiyor 

Erkekler zam alır, kadına verilmez. Ama yine de insanın ağırına gidiyor. Köle gibi, tuvalete giderken bile komutla gidiyoruz... 

Paylaş

Ayşe GÖKBEN
Ankara’da bulunan Termikel fabrikasında patronun koyduğu tuvalet yasağı gazetemiz Evrensel’de yer almıştı daha önce. Önce işçi tuvaletlerine, daha sonra da yemekhane ve fabrika içine açılan kapılara, kart okuyuculu turnikeler kurduran patron, tuvalet girişlerine astığı yazı ile mesai saatleri içinde 5 dakikadan fazla tuvalette kalan işçinin ücretinden kaldığı kadar süreyi keseceğini ilan etmişti. Patronun tuvalet yasağını ve özellikle kadın işçilerin bundan nasıl etkilendiğini Termikel’de çalışan kadın işçilerle konuştuk.
 

İLK AKLA GELEN YASAK KOYMAK
Konuştuğumuz kadın işçilerden biri, yıllardır Termikel’de çalıştığı halde yine de ne zaman ne olacağını kestiremediğini söylüyor. “Bu fabrikada ‘şu asla olmaz ya da şu her zaman mutlaka olur’ diyemez kimse. Ne zaman ne olacağı belli değil. Bir sistem, bir kural, bir düzen yok. Kimin aklına ne gelirse, o an için orada kural odur” diyor sohbete başlarken gülerek. Tuvalet yasağının da böyle çıktığını düşünüyor. “Kesin üretimin düşük olmasının sebebini işçilere yıkmıştır şefler. Patron da tuvalete gitmeyi sınırlamıştır. Yeni makineler alayım, eski işçilerim işi bırakmasın, iyi mühendisler getireyim diye kafa yormak yok. Hemen yasak” diye anlatıyor düşüncelerini. Bu yasağı işyerinde nasıl karşıladıklarını soruyoruz. Herkesin farklı düşündüğünü, kimisinin çok sinirlendiğini, kimisinin de umursamadığını ifade ediyor. Kendisi yasağa öfkelenenlerden. “Fabrikada her şey dört dörtlük olsa, belki bu kadar sinirlenmezdim. Ama arkadaş ne para veriyorsun, ne artı bir hak var, servisler problem, içerisi problem… Yani turnikeler bile problem. Hemen geçemiyorsun. Aynı turnikeden hem giriş hem çıkış yapılıyor. Kapıda kuyruk oluyor. 15 dakika molamız var, o da tuvalet kuyruğunda geçiyor.” 
Anlatırken gülüyor bir yandan da: “Tam Termikel işi. Ben bir şey yapayım da nasıl olursa olsun. ‘Olur mu olmaz mı’ diye düşünme, yap gitsin. Nasıl olsa patronun bebeleri perişan olmuyor, işçi perişan oluyor.”
Ücretlerden kesinti yapılmasının yasal olmadığını konuşuyoruz. “O da başka dert” diyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında “Sevkiyat var” denilerek 45’er dakikalık zorunlu mesailere bırakıldıklarını anlatıyor. Bir iki defa da paydos 10 ya da 15 dakika geciktirilmiş. “Toplayınca nerden baksan yarım günlük fazla mesai vardı, ama ödemediler. Milletin 3-5 dakikalık tuvalet ihtiyacına kafayı takıyorlar ama. Bunu sürekli yapıyorlar. Açıkça paramız çalınıyor. Sonra da sanki biz çalışmaktan kaytarıyormuşuz gibi muamele ediyorlar” diyor. Termikel işçisi kadın arkadaşımız, çalışanın cezalandırıldığını, çalışmayanların kimler olduğunu şeflerin bildiğini ama o kişilere arka çıkılarak çifte standart uygulandığını anlatıyor. 
 

İNSANIN AĞIRINA GİDİYOR
Bir diğer Termikel işçisi kadın arkadaşımız da kendilerinin erkek isçilerden daha zor durumda kaldığını düşünüyor. “Kadınız sonuçta. Hiç mi düşünmüyorlar. İster istemez tuvaletlerde daha fazla kalmamız gerekebiliyor. Çok ayıp bir şey. İnsanları rezil etmekten, zor durumda bırakmaktan başka bir şey değil” diye konuşuyor.  
Yasağı ilk duyduğunda çok ağırına gitmiş. “Yani bizim fabrikada dert bitmez. Tuvaletlere gelene kadar neler var. Maaşlar yatmıyor ki, daha neyi konuşalım” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ama yine de insanın ağırına gidiyor. Köle gibi, tuvalete giderken bile komutla gidiyoruz.” Fabrikada işçiye hiç değer verilmediğini ifade ediyor. Daha önce çalıştığı işyerinde hastalanınca arabayla hastaneye götürülüyorlarmış. Termikel’deki durumu ise şöyle anlatıyor: “Termikel’de hak getire. İşçi nefes alıyor mu alıyor, kendi gitsin nereye gidiyorsa…”
Kadın işçilerin zor şartlardan daha çok etkilendiğini anlatıyor. “Termikel’de çalışmak madende çalışmak gibi. Ya kadın çalıştırıyorsun, kadın... Eldiven gelir, elimize uymaz. Her tarafta küfür, taciz kıyamet, kimsenin sesi çıkmaz. Erkekler zam alır, kadına verilmez. Öyle mülteci gibi çalışıyoruz işte” diyerek bitiriyor sözlerini.
 

ÖNCEKİ HABER

Önüne sofra kurulan müşterinin aklından bile geçmiyorum

SONRAKİ HABER

Nöbeti Gülistan Aydoğdu devraldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...