24 Nisan 2019 07:26

Yazar Pakrat Estukyan: İnkar, Ermeni Soykırımı'nın devamı niteliğinde

Gazeteci Yazar Pakrat Estukyan, Ermeni halkının hâlâ soykırımın travmasını yaşadığını söyledi.

Gazeteci Yazar Pakrat Estukyan | Fotoğraf: MA

Paylaş

Üzerinden 104 yıl geçmesine rağmen Ermeni halkının hâlâ soykırımın travmasını yaşadığını belirten Yazar Pakrat Estukyan, "Bu travmayı yaşamamızın en büyük nedenlerinden biri Türkiye hükümetlerinin sistematik olarak sürdürdükleri inkar söylemidir. İnkar, soykırımın devamı niteliğindedir" dedi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kararı ile Ermenilerin sistematik katliamı ve tarihi anayurtlarından tehciri 24 Nisan 1915’te başladı. Ermeni toplumunun önde gelen aydın ve siyasetçilerden oluşan yüzlerce kişi ya tutuklandı ya da sürgüne gönderildi. Gazeteci Yazar Pakrat Estukyan, 1915 Ermeni Soykırımı’nı ve ardından yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.

"TESADÜFİ BİR TARİH DEĞİL"

İnsanlık tarihinin aynı zamanda soykırımlar tarihi olduğunu belirten Estukyan, 24 Nisan 1915 tarihinin ise 20’nci yüzyılın ilk soykırımı olduğunu belirtti. Bugün birçok akademik disiplinlerin soykırımları incelerken en somut örnek olarak Ermeni Soykırımını esas aldığını dile getiren Estukyan, soykırım sözcüğünün kendisi de Ermeni Soykırımı’nın analizi üzerine türemiş hukuki bir ifade olduğunu vurguladı. 24 Nisan 1915’te 1 buçuk milyondan fazla Ermeni vatandaşın kendi topraklarından katledildiğini dile getiren Estukyan, "Hayatta kalanlar ise yerlerinden sürüldüler. 24 Nisan soykırımın ilk aşaması olarak İstanbul’da 250 Ermeni aydın evlerinden alınıp ‘ufak bir sorgu işleminiz var’ denerek götürüldüler ve bir anlamda faili meçhul hale getirildiler. 250 aydının birkaç tanesi sadece geri dönebildi. Bunlar arasında uluslararası baskıyla kurtulanlar vardı. Bu 1915 Ermeni Soykırımı’nın başlangıç noktası olarak tarihte yerini aldı."

"ERMENİSTAN KAN GÖLÜNE DÖNDÜ"

Birinci Dünya Savaşı içerisinde Ermeni Soykırımı’nın tasarlandığını ve uygulandığını ifade eden Estukyan, şunları söyledi: "Osmanlı İmparatorluğu çok önemli bir emperyalist ülkedir. Türkiye tarihçileri hiçbir zaman böyle görmezler. Osmanlı İmparatorluğunu masum ve mazlum olarak gösterirler.  İmparatorluk, zamanın gelişmesine ayak uyduramadığı için sanayide teknolojide ve uluslararası ticarette geri kaldığı için zamanını doldurmuş ve yıkılmaya yüz tutmuştur. Sonrasında Birinci Dünya Savaşı patlak vermiştir. Osmanlı İmparatorluğu kendi inisiyatifi ile değil, işbirliği yaptığı Alman emperyalizminin inisiyatifiyle savaşın ortasında buldu kendisini. Bu paylaşım savaşıydı. Paylaşım savaşının işgal ettiği birçok ülke bağımsızlıklarını kazanırken Ermenistan bir kan gölüne döndü. Ermeniler açısından soykırımın en büyük kaybı ve darbesi vatanın kaybedilmesiydi. Çünkü Ermeniler daha önce de benzer kitlesel kıyımlara uğramıştı. Bu coğrafyayı işgal etmeye gelen her büyük ordu Ermenileri topluca katletmiştir. Buna Timurlenk’in ordusu da dahildir, Cengizhan’ın ordusu da dahildir, Romanın orduları da dahildir. Ermeniler 1915’e kadar vatanlarını hiçbir zaman kaybetmediler. Hayatta kalan Ermeniler dünyanın dört bir yanına savruldular."

"İNKAR, SOYKIRIMIN DEVAMIDIR"

Ermenilerin soykırım travmasını aradan geçen 104 yıl boyunca halen yaşadığını söyleyen Estukyan, “Bu travmayı yaşamamızın en büyük nedenlerinden biri de Türkiye hükümetlerinin sistematik olarak sürdürdükleri inkar söylemidir.  İnkar, soykırımın devamı niteliğindedir” dedi. Soykırımda insanlık dışı suça bulaşan kişilerin Türkiye hükümetleri tarafından kahraman olarak görüldüğünü ifade eden Estukyan, “Bu süreklilik içerisinde bir barışa ulaşmak söz konusu değil. Bugün sadece Türklerin ve Ermenilerin değil bütün halkların ekmek ve su kadar soluduğumuz hava kadar yaşamsal ihtiyacı barıştır. Ama bu barış birçok dengeyi bozabilecek güçte olduğu için ülkeleri yönetenler barıştan uzak durmaya ve geciktirmeye çalışıyorlar. Şuan Türkiye, Ermenistan ilişkilerindeki tablo da tam olarak budur. Birbiriyle güncel olarak sorunları olmaması gereken iki devlet bütün platformlarda birbirlerine karşı geliyorlar. Bu sağlıklı bir durum ve yaklaşım değil Aydınlara düşen en büyük görev barışı inşa etmektir” diye belirtti.

"BU AKILLA DÜZE ÇIKMAMIZ NAFİLE"

Ermeni Soykırımı’nın birçok ülke tarafından bir gerçeklik olarak tanımladığını kaydeden Estukyan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin bu tanıma tepkisi çoğunlukla bu ülkelerdeki hükümetlerin seçmen avlama çabası olarak anlatılıyordu. Ama gelinen gerçeklikte tablo bununla açıklanamayacak hale geldi. Çünkü Libya’da Ermeni Soykırımı’nı tanıyor. Libya’da bir Ermeni seçmen kitlesi yok. Almanya Ermeni soykırımını tanıyor. Yine bizatihi Almanya’nın soykırımdaki rolünü itiraf etmesi çok anlamlı bir şeydir. Türkiye soykırımı tanımakta imtina ettikçe bu konuda bir yere varılamayacak. Çünkü soykırımın faili Türkiye’dir. Türk siyasetçilerin ‘ecdadımız’ diye yere göğe sığdıramadıkları Enver Paşaları, Talat Paşaların nasıl bir insanlık suçu işledikleri Türkiye’de bilince çıkmadıkça Türkiye bir ilerleme kaydedemeyecek. Türkiye’nin karanlık bir tarihi var. Ama o tarihi zaferler tarihi olarak sunmaya devam etmeye çalışıyor. Nesillerini bununla zehirlemeye çalışıyor. Bu akılla düze çıkmamız mümkün değildir.”

"SOYKIRIMLAR PERİYODİK OLARAK TEKRARLANIYOR"

Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçların periyodik olarak tekrarlandığını dile getiren, "1915’in hemen ardından 1938’de Dersim’de yaşananlar yine insanlık suçudur. 1939’da Edirne’de yaşanan Yahudi Pogromu yine aynı suçun kapsamındadır. 1970’lerde başlayan Maraş, Çorum katliamları aynı zihniyettir. Sivas Madımak Oteli’nde Alevilerin topluca yakma ve sonuç alan girişimi de ne yazık ki aynı zihniyetin sonucudur. Biz bugün bu zihniyetin muhtelif linç görüntüleriyle sık sık tekrarlandığını görüyoruz. Türkiye’deki hükümetin gizlediği ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemlerin sonucunda Türkiye her an yeni soykırım benzeri eylemlere hazır potansiyel sunan bir ülke görünümündedir" şeklinde konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Kadir İnanır, Diyarbakırlılara seslendi: Geleceğinizi şansa bırakmayın

SONRAKİ HABER

Metrobüste kadına cinsel saldırıda bulunan Fatih Özdemir tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...