25 Ocak 2019 07:00

ABD medyası tartışıyor: Venezuela’da şimdi ne olacak?

ABD’nin sermaye medyası Venezuela’ya askeri müdahaleye şimdilik mesafeli. Venezuela ordusunun ikna edilmesi gerektiği vurgusu dikkat çekiyor.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Ekim KILIÇ
New York

Venezuela’da muhalif lider Juan Guaido’nun ABD desteğiyle kendini ‘geçici başkan’ ilan etmesinin yankıları sürüyor. ABD önderliğinde, AB’den çeşitli ülkelerle birçok Latin Amerika ülkesinin de oluşturduğu uluslararası koalisyon, mevcut Venezuela hükümetine baskı kurarak düşürmeyi hedefinde önceki girişimlere göre bu kez daha kararlı duruyor.

VENEZUELA PLANINA 20 MİLYON DOLAR

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Guaido’yu devlet başkanı olarak tanımasının ardından Venezuela’dan gelen ABD diplomatlarını sınır dışı etme kararına ise diplomatlarını çekmeyeceğini açıklayarak söyleyerek tepki göstermişti.

Pompeo, dün de Washington merkezli Amerikan Devletleri Örgütü (OEA) toplantısında Maduro hükümetini meşru olmadığını söyleyerek, üye ülkelere Guaido’yu geçici başkan olarak tanımaları ve Maduro hükümetini gayrimeşru ilan etmeleri yönünde çağrıda bulundu.

Çağrının ardından Venezuela’ya 20 milyon dolarlık ‘insani yardım’ bütçesinin ayrılacağını söyledi. Toplantıda Pompeo’nun çağrısına tepki gösteren, uymayan veya tarafsız kalmak isteyen Venezuela, Meksika, El Salvador ve Nikaragua temsilcileri oldu.

POMPEO’YA DARBE PROTESTOSU

Ayrıca toplantıda CodePink adlı kadın örgütünden Barış Aktivisti Medea Benjamin “Darbe demokratik bir geçiş değildir!” pankartıyla söz alarak Pompeo'nun konuşmasını kesti. Washington’da OEA delegelerinin toplantısı sırasında Benjamin “Bakan Pompeo’yu dinlemeyin!” dedi.

Gözler şu an ABD hükümetinin Venezuela’da devam eden krize nasıl bir müdahaleyi planladığı yönünde çevrilmiş durumda. Eylül ayında ABD Senatosu’nda yapılan bir oturumda Demokrat Senatör Claire McCaskill’in Birleşik Devletler Güney Komutanlığı’nın başında olan (ABD ordusunun Güney ve Orta Amerika’daki kolu) dönemin yardımcı Amiral Craig Faller’a Venezuela’ya askeri bir operasyon hazırlığının olup olmadığı soruldu. Faller bir savaş emrinin bir dizi koşula hazırlayacak “normal bir tedbirli planlama” dışında bir şey yapmadıklarını ileri sürdü.

‘MADURO’NUN KADERİNİ ORDU BELİRLER’

ABD’nin önde gelen gazeteleri ve Latin Amerika uzmanları ise açık askeri müdahale seçeneğine şimdilik sıcak bakmıyor görünüyor. Michael Shifter, New York Times’ta geçtiğimiz Perşembe günü yazdığı yazısında Venezuela’da “paralel” hükümetlerin olduğunu, birisinin meşruiyete ve halk desteğine diğerinin ise reel güce sahip olduğunu yazdı. Maduro’nun başkanlığının kaderine ‘ordunun tavrı’nın karar vereceğini vurguladı. Shifter, makalesinde sorduğu ‘Venezuela’da barışçıl bir geçiş olabilir mi’ sorusuna ordunun kazanılması gerektiğini söyleyerek cevap verdi. Venezuela ordusunun üst düzey komutanlarının birçok insan hakkı suçu işlediğini ve illegal faaliyetlere giriştiğini iddia ederek yargılanacaklarını düşündükleri için Guaido muhalefeti tarafından ikna edilmelerinin kolay olmayacağını savunan Shifter, Venezuela muhalefetine, ABD’ye ve uluslararası topluma barışçıl ve demokratik bir geçişin öncelik olması gerektiğini belirterek çağrıda bulundu.

Michael Shifter, ABD’li büyük tekeller tarafından desteklenen Inter-American Dialogue düşünce kuruluşunun başkanı. Kurum, kuruluşundan beri Latin Amerika politikaları konusunda oldukça etkili. Shifter da Amerikan devletine üst düzey diplomat yetiştiren Georgetown Üniversitesi’nde Latin Amerika politikaları üzerine ders veren bir öğretim üyesi ve Dış İlişkiler Konseyi (Council of Foreign Relations) adlı ABD dış politikasında belirleyici düşünce kuruluşunun bir üyesi.

WP: ASKERİ MÜDAHALE APTALLIK OLUR

Washington Post gazetesinin editör kurulunun kaleme aldığı “Venezuela kabusunun sonu ufukta mı?​” makalesinde de “Amerikalıların yaşamları tehdit edilmedikçe ve yardım istenmedikçe askeri müdahale ahmaklık olur” denilerek, Venezuela’ya yönelik bir “petrol boykotu”nun da halk için daha fazla yiyecek kıtlığı, enerji ihtiyacı ve ilaç yokluğu sorunları yaratacağı vurgulandı.

Maduro’ya uluslararası baskının devam ettirilmesi gerektiği ifade edilen yazıda, ABD hükümetin en iyi hamlesinin “müttefiklerin dahil olduğu yardım girişimlerine katılmak, aynı zamanda muhalefeti desteklemek” olduğu kaydedildi.

Bir başka ihtimal olarak ise “Venezuela’ya ve onun sınırlarına insani yardım amaçlı çok yönlü bir operasyonun Ulusal Meclis ile ortaklaşa bir şekilde yapılması” olarak ortaya kondu. “Değişim içerden gelmek zorunda” denilen yazıda da tıpkı Shifter gibi Guaido’nun orduya karşı meydan okuma ve destek toplama çağrılarının önemli olduğu savunuldu.

İÇERİDEN DEĞİŞİM VURGUSU

Wall Street Journal gazetesinin editör kurulunun yazdığı “Venezuela’da İsyan” başlıklı yazıda ise diğer gazetelerden farklı olarak Maduro’nun geçen yılki seçimleri kazanmasını Küba istihbarat servisinin yardımıyla olduğunu iddia edildi. Ancak WSJ editörleri de ordunun Maduro ile beraber hareket edip etmeyeceği sorusunu sorarak aslında genel eğilime katılıyorlar. ABD’nin Panama’daki 1989 gibi isyanını desteklemek için orduyu göndermesi gibi Venezuela’ya göndermenin çekici olduğunu söyleseler de, “Venezuelalıların özgürlüğü kendilerinin kazanmaları gerektiğini” belirtmeleri dikkat çekiyor.

VENEZUELA KRİZİ ABD’NİN ‘ÖNCELİKLERİ’ ARASINDA

ABD dış politikasında belirleyici konumu olan Dış İlişkiler Konseyi’nin (Council of Foreign Relations) her yıl ABD dış politika uzmanlarına yaptırdığı ‘Önleyici Öncelikler Anketi’nin 17 Aralık 2018’de 2019 yılı için yayınlanan raporunda ise dünya çapındaki 30 riskli bölgeden biri denilen Venezuela’daki krizin, ABD için en ‘baş öncelik’ olduğu değerlendirmesi mevcut. Raporda böylesi bir riskin yüksek ihtimalle gerçekleşebileceği ve ABD çıkarlarını ‘orta düzeyde’ etkileyebileceği vurgulanıyor.

RUSYA FAKTÖRÜ DE ETKİLİ

Öte yandan ABD’nin Venezuela konusunda bu kadar tedirgin olması şaşılacak bir durum değil. Geçtiğimiz Aralık ayının ikinci haftasında Rusya modern ve nükleer bomba kapasiteli Tu-160 ‘Beyaz Kuğu’ adlı 2 adet stratejik bombardıman uçağını başkent Caracas’a mevzilendirildi. Bu durum, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Twitter’dan ateş püskürmesine sebep olmuştu.

IHS Markit’te Venezuela analisti olarak çalışan Diego Moya-Ocampos, “Bu Rusya’nın ABD’ye ‘eğer sen Avrupa’da bu hamleleri yaparsan, biz de aynı hamleleri yapacağız’ı söylemeye zorlamaya çalışmasıdır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Kayseri Felahiye adaylığı İYİ Parti’ye bırakıldı, CHP'den istifa geldi

SONRAKİ HABER

Afganistanlı kadın boğazı kesilerek öldürüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...