Bütün bu güzelliklerin, emeğin ve dayanışmanın yanında çokça eksiklerimizin olduğunu, bunca kadının emeğinin vebali boynumuzdayken daha çok çalışmamız, daha çok çabalamamız, daha bu emeğe yaraşır işler yapmamız gerektiğini biliyoruz...
Daha birkaç yıl öncesine kadar baskıcı-otoriter rejimlere başkaldırının aynı zamanda kendi hak ve özgürlüklerinin kazanılması anlamına geldiğini bilen kadınların bugün karşı karşıya bırakıldığı durum, hayatta kalma mücadelesinin ta kendisi.
Değişik inanç, köken ve kültürlerden oluşan Türkiye toplumu, hak ve özgürlük temelinde ilerleme olanakları daraltılarak, zayıflatılarak, AKP hükümeti eliyle Sünni Müslümanlar ve ötekiler olmak üzere bölünme derinleştirilmiş; imam-cemaat, dini/milli önder-ümmet-kul/asker, emreden şef-itaat eden teba şablonuna uygun bir hizaya getirilme yolunda hayli ilerleme kaydedilmiştir.
Hülya Subaşı ile taşeronun kaldırılması için başlattığımız imza kampanyası standında tanışıyoruz. İmza standında taşeron yazısını görür görmez geliyor yanımıza “bir imza da ben vereyim, taşeron işçiyim” diyor.
Eşim 2008 yılından beri bir metal fabrikasında çalışıyordu. Ama, geçtiğimiz ay içinde bir iş kazası geçirdi ve maalesef bir hafta hastanede yoğun bakımdan kaldıktan sonra vefat etti...
Taşeron çalışma özünde kayıt altında fakat güvencesiz çalışma anlamına geliyor. Taşeron işçilerin önemli bir bölümünü de kadın işçiler oluşturuyor...
“Taşörene girdiğimden beri hayatım hiç kolaylamadı” diyor Hatice Çetinkaya, “hep taşörenden darbe yedim, hep suçlandım. Kesinlikle istemiyorum taşöreni.” Taşören dediği taşeron işçilik.
Tek eşli ataerkil ailenin kurumsallaşması ile birlikte kadının ev içine hapsedilmiş öyküsünün devamını yaşıyoruz hala, binlerce yıldır...
Okulların tatil olmasıyla beraber, Esenyalı Mahallesi’nde kadınların kâbusu başladı. Tatil deyince akla ilk gelen “Güneş, deniz, kumsal ve dinlenmek” gelirken, Esenyalılı kadınlar bunların hayalini bile kuramıyor...
Günlük yaşamdaki onca sıkıntılar sürerken, okulların tatile girmesiyle boşta kalan çocuklarını nasıl oyalayacaklarının derdine düşüp bir de gelecek eğitim yılının stresini şimdiden yaşamaya başlıyor kadınlar...
Atatürk ilkokulu öğrencilerinin anneleri biraraya geldi ve okula çıkan tahliye kararıyla çocukların sınıflarının dağıtılmasını engelledi...
1950’lerde başlayan göç ile oluşmuş, sonraki yıllarda yol, su ve elektrik gibi hizmetlerin gelmesiyle birlikte nüfus yoğunluğu artan bir semt Okmeydanı...
Her gün Kumkapı sokaklarında ve genel olarak Türkiye çapında, iş yerlerinde, evlerde göçmen kadınlar tacize, şiddete ve hatta tecavüze uğruyor...
Denize girmenin, yüzmenin faydalarından bahsetmeyeceğim elbette burada (ama siz yine de internette bir araştırın). Fazlasıyla faydası var tabi ama ben daha çok bir kadının denize girmesinin zorluklarından bahsedeceğim.
Zehra’nın duyguları ve Özge’nin kelimeleriyle erkenden ununu eleyip, eleğini asmak zorunda kalan Somalı kadınların artık kocalarının ve oğullarının çıkamadığı o maden ocağına hapis yaşantısının kısa bir öyküsü...
Nefes alamadığımı hissettiğimde, boğazıma kocaman bir şey gelip yumruk oldu. Gözlerim yanıyor sanki. Ciğerlerim aldığım havayı geri vermemek istercesine şişip kalıyordu...
Hiç etrafına bakma kadın arkadaşım seni de aramıza bekliyoruz. Geleceğimize kendimiz karar verip, kendimiz şekillendirmek için, 18-25 Temmuz arasında Haydi Emek Yaz Kampına!
Amerika’dan Doğu Asya’ya… Avrupa’dan Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya… Bir yanda kapitalist-emperyalist sistemin ekonomik ve siyasal krizleri, diğer yanda diktatörlükler deviren halklar, sömürüye karşı ayaklanan milyonlar...
Kaosun geniş mezarlığı
Esaaad
Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor?
Yapı
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin bazı detaylarını ilk defa Meclis’te açıklayan yeğeni Ömer Öcalan, “Çözüm için inisiyatif almaya hazır” olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Suriye'deki gelişmeleri takip etmek için en kısa süre içerisinde TBMM bünyesinde bir Suriye Dostluk Grubunu kurmayı teklif edeceğiz" açıklaması yaptı.
TBMM'de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçesi görüşülmeye başlandı. DEM Parti Milletvekilleri AKP dönemindeki çevre talanına dikkat çekerken Bakan Kurum'a tepki gösteriyor.
Milli Savunma Bakanlığı, Süleyman Şah Türbesi'nin Karakozak'taki eski yerine taşınmasına dair açıklama yaptı: "Sahada uygun koşulların oluşması durumunda bu konu değerlendirilecektir."
EMEP Kocaeli İl Başkanı Şahbaz, Suriye’nin geleceğinin ancak antiemperyalist, barışçı, demokratik bir halk egemenliği ile garanti altına alınabileceğini belirtti.
Özgür Özel, Suriye’de 'istikrarın' sağlanmadan Türkiye’nin sınırdan çekilmesinin mümkün olmadığını söyledi, "Türkiye’ye kim namlu çeviriyorsa karşısında da TSK'yi bulur zaten" dedi.
DEM Partili Sezai Temelli, Hakan Fidan'ın dün Meclis'te Kuzey ve Doğu Suriye'ye dair yaptığı açıklamalara işaret ederek, "Güncellenmesi gereken sizin politik anlayışınızdır" dedi.
SDG komutanı Mazlum Abdi, IŞİD'in bölgedeki faaliyetlerinin arttığına işaret etti, SMO'nun saldırılarının IŞİD ile mücadeleyi engellediğini belirtti.