07 Temmuz 2014 19:50

Mevzu sadece "Gözler"

Denize girmenin, yüzmenin faydalarından bahsetmeyeceğim elbette burada (ama siz yine de internette bir araştırın). Fazlasıyla faydası var tabi ama ben daha çok bir kadının denize girmesinin zorluklarından bahsedeceğim.

Mevzu sadece \
Paylaş

Gözde TÜZER
Yaz geldi (sonunda). Ehh yazın vazgeçilmezi elbette deniz, kum, güneş... Denize girmenin, yüzmenin faydalarından bahsetmeyeceğim elbette burada (ama siz yine de internette bir araştırın). Fazlasıyla faydası var tabi ama ben daha çok bir kadının denize girmesinin zorluklarından bahsedeceğim.
İlk olarak: Kadınlar denize girerken ne giyer?
İnsanlar onlarca yıl önce aslında bunun çözümünü bulmuşlar. Deniz için özel kıyafetler hazırlamışlar. Her sene kreasyon yenileyen mayo tasarımcılarını da göz önüne alırsak, “Ne giyeceğiz?​” sorusunun cevabı basit: Mayo... Mayo dediysem; bikini de var içinde, mayo da var, mayokini de var. Ortak isim elbette mayo.
İkinci olarak: Kadın denize giderken mayonun üzerine ne giyer?
Bu da yine tasarımcılar tarafından her yıl yenileniyor ama belli bir şekli var. Şort üstü badi olabilir; uzun, kısa, orta boy elbise olabilir; havlu sarılabilir ve onlarca çeşit...
Ve son olarak: Bir kadın denizde nasıl yüzer?
Çeşitleri olmakla beraber ortalama bir kişi; kulaç atar, kurbağalama ya da köpekleme yüzer, balıklama dalar...
Buraya kadar her şey normal değil mi? Değil... Memleketimde maalesef böyle olmuyor, olamıyor (şarkıdaki gibi). Daha doğrusu bu kadar kolay denize girilemiyor. Neden? Gözler... Mevzu tamamen gözler.

DENİZE GİRMEK BU KADAR ZOR OLMAMALI
Geçtiğimiz ay havalar ısınınca “Hava güzel denize gireyim” dedim. (Bunu İstanbul’da söylemedim elbette, zira İstanbul’da bu zamanlarda o “gözlerden” kaçarak denize girmek mümkün değil, yoksa denize girilebilecek alanlar var. Neyse...) Deli olduğumu düşünen ailem “Ben denize gidiyorum” diyince kesin kanaat getirdi ama gittim. Gidene kadar da aslında sıkıntı yoktu. Altı üstü bir sokak geçtim. Ama sonra o bir sokağın aslında ne kadar uzun olduğunu öğrendim.
Deniz kıyısına geldiğimde, çocuklar ve 40 yaş civarı orta yaş erkekler dışında kadın yoktu. (Nedenini bilmiyorum, hava da sıcaktı üstelik). En iyi tabirle “tuhaf” bakışlar altında attım kendimi serin sulara. Tam ben serin sulara atlarken farkettim aslında “tuhaf” olduklarını. Asla “Ooo kadına bak” şeklinde değildi. (Olma ihtimali de var, gözleri okuyamıyorum henüz) Bakışlardan anladığım cümle tam olarak şu “Aaa, kadına bak, bu hafta, bikiniyle denize giriyor” Çok şaşkın, bir o kadar mahçup ama bakmaya devam eden. Gidip sormayı düşündüm aslında “Ne oluyor?​” diye. Sonra vazgeçtim.

NE BAKIYON GARDAŞ?
Bu bakışlar beni denizde yüzmekten vazgeçirmedi elbette ama çok düşündürdü. Çıplak değildim, mayomun üzerinde elbisem vardı ve ortalama bir şekilde yüzüyordum. (Keza çıplak olsam kime ne?) En az erkekler kadar, hatta kimi zaman daha iyi yüzebiliyordum üstelik...
Öyleyse insanlar neden bakıyorlardı? Neden bu kadar tuhaftı bir kadının yüzmesi, hava güzelken denize girmesi, güneşlenmesi?

PLAJDA “KAPANIN”
Ben denk gelmedim, ancak geçtiğimiz haftalarda plajda sarıklı, cübbeli kişilerin tatil yapanlara broşürler dağıttığı haberleri geldi. Sanırım Karasu plajıydı. Broşürde 72 madde var. Dağıtan kişilerse vatandaşları “ikaz” ediyor. Broşürde yazanlarsa daha bir ilginç “Hanım tesettürlü olmalı, kadın çalgılı düğünlere gitmemeli, yol ortasında insanların gezdiği yerlerde oturmamalı, fal baktırmamalı, zorunlu olmadıkça alışverişi kocasına yaptırmalı, kocasından izinsiz dışarı çıkmamalı, kaşını aldırması, saç ektirmesi ve estetik yaptırması haram, pantolan giymemeli, yabancı erkelerle tokalaşmalı, evde köpek beslemek haram, ince çorap giymemeli, terlikle gezmemeli, müzik dinlememeli”… Böyle uzayıp gidiyor.
Tek tek üzerinden geçmeyeceğim ama dikkat çeken maddeler var. Mesela 21. yüzyılda hala “erkeklerle tokalaşmamak” ilginç mesela. Ya da “pantolon giymeyin” demek nasıl mümkün olabilir ki? “Evde kedi köpek beslenmez” diyenlerin hepsinin üzerine kedimi salmak ve parça pincik ettirmek istiyorum (gerçekten). Hala “kaş aldırmama” noktasında mıyız? Ayrıca benim alışverişimi neden kocam yapıyor ki? Broşür maddelerine bakacak olursak, bırak denize girmeyi; kadınların var olması bile tehlikeli... Hani vardır ya “Meleklerin cinsiyetini tartışma” durumu... Bu o olsa gerek...  

KORKU FİLMİ KARESİ
Şimdi hayal edin. Plajdasınız, son ayların “hit” parçaları radyoda çalıyor, güneş üzerinize vurmuş, dalga seslerine karışan çocuk seslerini duyuyorsunuz... Bir yandan tuhaf bakışlar aklınızda... Bir anda yanınıza cübbeli sarıklı biri geliyor ve sana “kapan” diyor. Korku filmi hikayesi gibi... Ama konu Türkiye olunca, tam bir gerçek... Aslında şaşırmamak lazım...

KADINIM, KADINSIN, KADIN

Memlekette “kadın” sözcüğünden bile uzak duran “insanlar”, “Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” diyen “alimler”, “kızlı-erkekli kamp” haberleri yapan “gazeteciler” ve “erkek ve kadın eşit değildir” diyen bir Başbakan varken, hem bakışların nedenini, hem de sarıklı cübbeli kişilerin dolaşmasına şaşırmak tuhaf aslında.
Son söz: Aslında bakışları gördüğümde önce “Gözlerine ateşler salsın” dedim ama sonra “amann boşver” diyip geçtim. Hey erkekler, siz yine de kadınlar denize girerken şaşkın gözlerle bakmayın lütfen, çok rahatsız edici oluyorsunuz... Bir de deniz kenarında lütfen sarık ve cübbeyle dolaşmayın, çok korkutucu oluyorsunuz.

ÖNCEKİ HABER

Karanlıktaki elek

SONRAKİ HABER

Göçmen kızkardeşlerimizi rahat bırakın!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa