Op. Dr. Ebru Yıldırım: Seçim yaparken hasta ile hekim arasında iletişim sağlanmalı
Özel tıp merkezlerinde planlı sezaryenin yasaklanmasına tepki gösteren kadın doğum uzmanı Op. Dr. Ebru Kirazoğlu Yıldırım, "Yasak ve dayatmalara dayalı bir doğum eylemi gerçekleştirilemez" dedi.

Fotoğraf: MedicalPrudens/Pixabay
İLGİLİ HABERLER

Özel tıp merkezlerinde planlı sezaryen yasaklandı
Urfa - Sağlık Bakanlığı, 19 Nisan'da “Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik" ile tıp merkezlerinde planlı sezaryeni yasakladı. Buna karşı kadınlar başta olmak üzere toplumun tepkisi sürüyor.
Kadın doğum uzmanı Op. Dr. Ebru Kirazoğlu Yıldırım, vajinal ve sezaryen doğum arasındaki farkı anlatarak, "Vajinal doğum ile sezaryen arasında seçim yaparken hasta ile hekim arasında iletişimin sağlanması gerekiyor. Hastaların tercihleri önemlidir. Hastanın doğum algısı nedir? Bilmek gerekir. Hastaların vajinal doğum sürecinde gebelik öncesi eğitimi alması gerekiyor. Sağlıklı bir doğum yürütmek için yasak ve dayatmalara dayalı bir doğum eylemi gerçekleştirilemez” dedi.
Ebru Kirazoğlu Yıldırım | Fotoğraf: MA
Ebru Kirazoğlu Yıldırım, iktidarın kadının doğum şekline karışmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Türkiye’de kaba doğum hızında bir azalma var. Siyasi otorite bu doğum hızı düşüşünü sezaryene bağlıyor. Ancak durum böyle değil. İnsanlar temel ihtiyaçları olan barınma, beslenme ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu da çocuk doğumunda azalmayı beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.
“Saldırılar artıyor”
Bu sorunun toplumsal olduğunu belirten akademisyen Duygu Altınoluk ise, erkeklerin ya da iktidarların doğum sancısı hakkında konuşmalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Duygu Altınoluk | Fotoğraf: MA
Duygu Altınoluk, “Türkiye’de kadın hareketi kendi karşı söylemini üreterek, tepki gösterse de durdurak bilmeyen bir saldırı söz konusu kadın bedenine. Her zaman üzerinde bir kontrol mekanizması geliştirilmeye çalışılıyor. Özellikle ‘aile yılı’ gibi tartışmaların yapıldığı dönemlerde, devletler nüfus politikalarını şekillendirmek için kadın bedenini bir araç gibi görme eğiliminde” dedi..
Duygu Altınoluk, “Kadınların cevabı, kendi bedenleri ve hayatları üzerindeki hak ve söz sahibi olma iradesini kararlılıkla savunmak olmalıdır” diye konuştu. (MA)
Evrensel'i Takip Et