4 Mayıs 2025 04:10

Bölge illerinde gebelerin sağlığı tehlikede

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte başlatılan “normal doğum” propagandası hız kazansa da gerçeklik öyle değil. Bölge illerinde uzman da hastane de yetersiz.

Bölge illerinde gebelerin sağlığı tehlikede

Fotoğraf: Nursima Özonur/DHA

Damla Kırmızıtaş
[email protected]


İktidar, uzun süredir “normal doğum”’ diyerek vajinal doğuma teşvik propagandası yürütse de bölge illerinde kadınlar vajinal doğum için gerekli koşullara sahip değil. Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde, beş ay öncesine kadar kadın doğum uzmanının olmadığını, hâlâ anestezi uzmanının bulunmadığını söyleyen SES Bitlis Şube Eş Başkanı Muhammed Fatih Aydın, bu nedenle vajinal doğumların da cerrahi doğumların da planlı olarak hastane ortamında gerçekleşemediğini aktardı. Acil doğum vakalarında bu eksikliğin büyük bir sorun yarattığına dikkat çeken Aydın, “Doğum hizmetlerinin bu denli aksaması halk sağlığı açısından büyük bir eşitsizliğe işaret ediyor” dedi.

Kadın doğum uzmanı yoktu, anestezi uzmanı hâlâ yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i aile yılı ilan etmesiyle birlikte “normal doğum” propagandası hız kazandı. Ancak özellikle bölge illerinde, kadınların sağlık hakkına erişim kısıtlılığı ciddiyetini korumaya devam ediyor. Aydın, ilçede yaklaşık 4-5 ay boyunca kadın doğum uzmanının hiç bulunmadığını ifade ederken bu süreçte doğum eylemindeki hastaların, çevre ilçelere sevk edilmek zorunda kaldığını söyledi. Aydın, “Dört beş ay önce atanan kadın doğum uzmanı, yalnızca mesai saatleri içerisinde hizmet veriyor. Tek hekim olması nedeniyle icap nöbeti tutmuyor; ayrıca nöbetlerini Bitlis-Tatvan’daki hastanelerde tutuyor. Dolayısıyla gece gelen doğum hastalarında, hastanede kadın doğum uzmanı bulunamıyor. Acil doğum vakalarında bu eksiklik büyük bir sorun yaratıyor. Kadın doğum uzmanının bulunmadığı saatlerde başvuran hastalar 112 üzerinden başka merkezlerdeki hekimlere danışılarak yönlendiriliyor, genellikle sevk ediliyor” dedi.

Adilcevaz Devlet Hastanesindeki ameliyathanenin anestezi uzmanının olmamasından kaynaklı aktif olarak kullanılmadığını aktaran Aydın, “Hastanede sezaryen doğum yapılması da mümkün değil. Ayrıca hastanede yenidoğan uzmanı yoğun bakım vs. bulunmadığı için doğum sonrası olası komplikasyonlara karşı ikinci bir tıbbi destek hattı oluşturulamıyor. Bu durum, hem vajinal doğumların hem de cerrahi doğumların planlı olarak hastane ortamında gerçekleşmesini imkansız hale getiriyor. Doğum eylemi başlamış halde başvuran bazı hastalar, sevk işlemleri sırasında zaman kaybı yaşadığı için yolda doğum gerçekleşebiliyor” dedi.

Kadınlar kaygılı, personeller fazla iş yükü altında

Aydın şöyle devam etti: “Anestezi, genel cerrahi gibi hayati branşlarda da hekim bulunmaması, hastanenin cerrahi girişim gerektiren vakalarda işlevsiz kalmasına neden oluyor. Yardımcı sağlık personeli sayısı da yetersiz. Teknikerler ve hemşireler, birden fazla birimde görev almak zorunda kalıyor. Bu da iş yükünü artırıyor ve hizmet kalitesini düşürüyor. Hastalar doğum sürecinde yaşadıkları belirsizlikler nedeniyle kaygılılar. Ayrıca bu durum hasta ile pratisyen hekimi karşı karşıya getiriyor. Sonuç olarak, Adilcevaz’daki sağlık sistemi, doğum gibi temel bir ihtiyaca dahi bütüncül bir yanıt veremiyor. Bu durum hem sağlık çalışanlarını hem de bölge halkını ciddi şekilde mağdur ediyor.”

Bitlis’te sadece 16 kadın doğum uzmanı var

Bitlis Tabip Odası Başkanı Osman Fatih Şanlı, Bitlis ilinde toplam 16 kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olduğunu aktardı. “Bunların birisi İl Sağlık Müdürlüğünde. İki uzman özel hastanede, dördü Bitlis Devlet Hastanesinde, dördü Tatvan Devlet Hastanesinde. Hizan, Mutki, Güroymak, Adilcevaz ve Ahlat Devlet Hastanelerinde birer kadın hastalıkları ve doğum uzmanı var. Bu beş devlet hastanesine geçici görevlendirmelerle gelen uzmanlar var. Bu 10 yılı aşkın da bu şekilde işliyor. Çünkü fiziksel koşullar buna uygun değil. Ayrıca depreme dayanıksız oldukları gerekçesiyle Hizan, Mutki, Adilcevaz’daki hastaneler yıkılacak. Buna ilişkin ihaleye de çıkıldı. Bu hastaneler bir türlü hastane olamıyor” dedi.

Eskiden de doğrudan sezaryen kararı alınmadığını fakat şimdi, bakanlıktan gelen yazılar nedeniyle bu 
sürecin daha da zorlaştırıldığını belirten Aydın, “Hastanelerimizde henüz resmi bir vajinal doğum zorunluluğu olmasa da İl Sağlık Müdürlüğü, doğumhane ebelerine eğitimler vererek vajinal doğumu  tek doğru gibi göstermeye başladı” diye konuştu.

Bölge illerinde tablo olumsuz

Diğer bölge illerinde de bu tablo benzerlik gösteriyor. Örneğin 2024 yılının aralık ayında Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde hastanede kadın doğum uzmanı olmadığı için eve gönderilen ve evde doğum yapan Dilan Durmuş’un hayatını kaybetmesi büyük yankı uyandırmıştı.
Van-Hakkâri Tabip Odası Başkanı Ahmet Koç, “Sadece ‘Vajinal doğum yapacaksınız’ demek doğru değil. Bebek doğum sırasında sıkışabilir, oksijensiz kalabilir. İyi bir koşulda bu doğumun gerçekleştirilmesi hem anne hem de bebek için önem teşkil ediyor. Van’da iki adet 3. basamak hastanesi bulunuyor merkezde. Ama diğer ilçelerde bu koşulların sağlanamaması nedeniyle bu hastanelere sevk işlemi gerçekleştiriliyor. Küçük ilçelerde bu büyük bir sorun” diye konuştu.

"Deprem sonrası kadın doğum hastanesi iki yıl açılmadı"

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Erdal Yavuz, “Deprem nedeniyle ciddi problemler yaşadık. Özellikle gebeliği başlı başına bir bütün olarak düşünmek gerekiyor. Gebeler deprem döneminde stresten kaynaklı ve özellikle beslenme noktasında büyük sorun yaşadı. Deprem nedeniyle hastaneler büyük hasar gördü ve kadın doğum hastanesinin açılmasını iki yıl bekledik. 2024 yılının kasım ayında bu hastaneler açıldı. Kadın doğum uzmanları, profesörler ilden ayrılmak zorunda kaldı. Mecburi hizmete geliyorlar fakat süresi bittiği anda başka yere gidiyorlar. Bu da gebelik sürecinin tek doktorla devamlı takip edilmesinin önüne engel oluyor. Kalıcı kadroların olmaması büyük bir sorun” dedi.

Evrensel'i Takip Et