Dr.  Ecz. Rüştü Akın Çubukçu son yolculuğuna uğurlandı

Sultan Özer
Kübra Kırımlı

[email protected]
[email protected]

Ankara – Ankara Eczacı Odası'nın 1983-1993 yılları arasında Başkanlık görevini yürüten, Türk Eczacıları Birliği 31. ve 32. Dönem II. Başkanı olarak görev yapan, Çağdaş Eczacılar Hareketinin öncülerinden Dr. Eczacı Rüştü Akın Çubukçu için Türk Eczacıları Birliği (TEB) önünde tören düzenlendi.

Ankara Eczacı Odası'nın 1983-1993 yılları arasında Başkanlık görevini yürüten, Türk Eczacılar Birliği 31. ve 32. Dönem II. Başkanı olarak görev yapan, Çağdaş Eczacılar Hareketinin kurucularından, 68 Hareketinin öncülerinden gazetemiz yazarı Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu’nun da ağabeyi olan Dr. Eczacı Rüştü Akın Çubukçu için ilk tören Türk Eczacılar Birliği önünde (TEB) düzenlendi. Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kılınan öğle namazı ardından Gölbaşı Mezarlığı’nda, annesi Neyirre Çubukçu’nun yanına defnedildi. 

Törene, Çubukçu’nun ailesinin yanısıra; TEB Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Taner Ercanlı, Ankara Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cumhur Cem Abbasoğlu, Eski TTB MK Başkanlarından Dr. Eriş Bilaloğlu, Emek Partisi Ankara İl Başkanı Rüstem Kahramanın da aralarında olduğu çok sayıda eczacı ve sevenleri katıldı.

"Kıymetli bir değerimizdi"

Törende TEB Başkanı Ecz. Arman Üney, Dr. Ecz. Akın Çubukçu’nun hayatına dair bilgiler vererek şunları söyledi: “Akın abimizi 11 Mart günü kaybettik. Akın abimiz, ‘Babamın Eczanesi’ kitabında da anlattığı gibi Sivas’ın beş eczanesinden biri olan Şifa Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olan Şevket Çubukçu’nun oğlu. 1941 yılında Sivas’ta doğdu. İtalya’da 1967’den mezun olduktan sonra mesleğe adım atıyor. 1969-1976 yılları arasında Hacettepe Eczacılık Fakültesi’nde asistan olarak göreve başlıyor. Ardından 1978-1979 yılları arasında Fransa’da 1 yıl araştırmacı olarak görev yapıyor. Akın abimiz Çağdaş Eczacılık Hareketinin öncülerinden biri, kıymetli bir değerimizdi.”

“Nitelik, eşit sağlık hakkı için mücadele etti”

Daha sonra söz alan Ankara Eczacı Odası Başkanı Cumhur Cem Abbasoğlu da Çubukçu’nun  yaşamı boyunca mesleğin bilgilerini öğreten bir meslek büyüğü olduğunu söyledi. Çubukçu’nun aynı zamanda nitelikli ve eşit sağlık hakkı için mücadele eden yılmaz bir barış savunucusu olduğunun altını çizen Abbasoğlu şöyle konuştu. “Sevgili Meslektaşlarımız; Bugün çok büyük bir kayıp vesilesiyle burada bir aradayız. Değerli meslek büyüğümüz Akın Çubukçu’yu, Akın abiyi sonsuzluğa uğurluyoruz. Akın abi diyorum çünkü hepimizin hem meslektaşı hem de abisiydi. Mesleki bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaşırken, her zaman bir abi gibi yol gösterici oldu. Akın abi sadece bir eczacı değil; aynı zamanda insan haklarının, demokrasinin, barışın ve kardeşliğin savunucusuydu. Hayatı boyunca iyi eczacılık değerlerini savundu; eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmeti için mücadele etti. Bizler de Ankara Eczacı Odası olarak, ona layık bir şekilde bıraktığı mesleki mirasa sahip çıkmaya devam edeceğiz. ‘Yanlış hayat doğru yaşanmaz.’ diye ünlü bir deyiş vardır. Sadece doğru insanların becerebileceği bir şeydir doğru yaşamak. Akın Çubukçu doğru insandı. Bu yüzden doğru yaşadı. Bunun karşılığında ardında onu çok seven binlerce insan ve güçlü dostluklar bıraktı. Akın abi, doğruluğun, dürüstlüğün ve sevginin ön planda olduğu bir hayat yolculuğu yaptı. Yaşamıyla, hepimize iyi bir insan olmanın erdemlerini gösterdi. Dolayısıyla hepimizin kalbinde ve hatıralarında her zaman yaşayacak.Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.”

“Babam ömrünü eczanede geçirdi”

Oğlu Evren Çubuku da babası Akın Çubukçu’nun eczanede doğup, tüm yaşamını eczanede geçiren biri olduğunu söyledi. Evren Çubukçu, “Kendisini birkaç cümle ile özetleyeceksek son derece çalışkandı, sevgi dolu bir insandı, sevgi dolu bir insan olabilmek kolay değil. Pazar günlerini kitap yazmaya ayırırdı, onu yazdığı kitaplarından biliyoruz, tanıyoruz. Her şeyin en iyisi için uğraş verdi, onu unutmayacağız” diye konuştu.

“Hiç kızmazdı”

Ardından söz alan torunu Irmak Çubukçu ise “Buraya geldiğiniz için teşekkürler. Telefonu gülerek açar, ‘Nasılsın canım’ derdi. Yanlış yaptığımızda kızmadı. Onu çok özleyeceğiz.” dedi.

Konuşmalar sırasında torunları dedelerinin, TEB bayrağı ile örtülü tabutunun üzerine karanfiller bıraktılar.

TEB önündeki törenin ardından Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kılınan öğle namazı ardından Gölbaşı Mezarlığı’nda, annesi Neyirre Çubukçu’nun yanına defnedildi.