19 Nisan 2021 10:33

Kobanê protestolarında aslında ne oldu? Yalanlar ve gerçekler

HDP, Kobanê protestolarında aslında ne olduğu konusunda detaylı bir çalışma yaptı. "Aslında ne oldu?" başlığıyla hazırlanan kitapçıkta, "Yalanlar ve Gerçekler" denilerek suçlamalara yanıt verildi.

Kobanê eylemleri | Fotoğraflar & Kolaj: Evrensel

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 108 kişiye açılan Kobanê davasının ilk duruşması Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. HDP’ye yönelik çoğu operasyonda suçlamalara gerekçe gösterilen Kobane protestoları, aynı zamanda iktidarın bugüne kadar seçim meydanlarında kullandığı siyasi malzemelerin başında geldi. HDP dava öncesinde Kobanê protestolarında aslında ne olduğu konusunda detaylı bir çalışma yaptı. “Aslında ne oldu?​” başlığıyla hazırlanan kitapçıkta, “Yalanlar ve Gerçekler” denilerek suçlamalara yanıt verildi.

“6–8 Ekim 2014 Kobanê protestoları HDP’nin attığı bir tweetle başladı” iddiasına karşı “Kobanê öncesinde de basın açıklamaları ve protesto eylemleri oldu. Protesto eylemleri Kobanê’ye yönelik saldırılar ile beraber Eylül ayının başında başladı. Ölümler ise Erdoğan’ın 7 Ekim 2014'te Antep’te söylediği “Kobanê düştü düşecek” sözünden sonra, polisin Muş - Varto’da protestocuları otomatik tüfeklerle taramasıyla başladı” denildi. Demirtaş’ın attığı tweetin şiddeti artırmaya yönelik değil, barışçıl bir protesto çağrısı olduğu belirtilen kitapçıkta, “IŞİD vahşeti karşısında, Diyarbakır’dan Çanakkale’ye, İstanbul’dan Hakkarı’ye, Van’a, Artvin’e, Edirne’ye kadar memleketin dört bir yanında insanlar sokaklara döküldü” denildi.

ÖLENLERİN 27’Sİ HDP’LİYDİ

Kitapçıkta, Kobanê olaylarında ölümler HDP’liler tarafından gerçekleştirildi suçlamasına karşı hayatını kaybeden kişilerin 27’sinin HDP üyesi veya oy veren, destekleyen yurttaşlar olduğu açıklandı. Bu kişilerin kolluk güçleri veya bazı siyasi çevrelerce yönlendirilen sivil giyimli silahlı kişiler tarafından öldürüldüğü belirtilen kitapçıkta faillerin cezasız kaldığı vurgulandı. Ayrıca iktidarın siyasi şova dönüştürdüğü iki dava dışındaki davaların aydınlatılması için hiçbir girişimde bulunmadığı ifade edildi. Ayrıca Kobanê protestolarının araştırılması için onlarca defa Meclis’te araştırma komisyonu kurulması önerisinin AKP - MHP oylarıyla reddedildiği ifade edildi.

ÇÖZÜM SÜRECİ KOB KOBANÊ’DEN DEĞİL, SEÇİMDEN SONRA BİTTİ

Kobanê protestolarıyla ilgili iktidarın en çok öne sürdüğü iddialardan biri çözüm sürecinin bu protestolarla bittiği oldu. Oysa 7 Haziran seçimlerinden sonra Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli ölümü ile çözüm süreci bitmişti. HDP de hazırladığı kitapçıkta, 6 - 8 Ekim’de yaşananların ardından HDP heyeti, hükümet ve İmralı arasında yoğun görüşmeler yaşandığını, protestolardan 6 ay sonra, 28 Şubat’ta Dolmabahçe Mutabakatı imzalandığını kaydetti. Bu konudaki iftiraların 7 Haziran seçimlerinden sonra başladığını hatırlattı.

"HEDEF HDP’Yİ SİYASETTEN TASFİYE ETMEK"

HDP, 6-8 Ekim iddianamesinde yargılananlarla ile Kobanê protestoları arasında doğrudan bir bağ kurulmadığına dikkat çekerek, “O dönemde Türkiye genelinde protestolarda yaşananlar listelenmektedir. Milletvekili olanların mitinglerde ve seçim çalışmalarında yaptıkları konuşmalar, basına verdikleri demeçler ve milletvekilliği dokunulmazlığı kapsamındaki konuşmaları iddianameye alınmıştır. Tüm yargılananlar için ise gizli tanık beyanlarının mesnetsiz ifadeleri, herhangi bir konuda ve suç unsuru bulunmayan bir tweet atmak, ev aramalarında bulunan ve içeriğinde herhangi bir suç unsuru bulunmayan bir kitap, yasal bir partinin program metni veya yasal bir kongreye ait bir bilgi notu veya dijital içerikler iddianemeye suç unsuru olarak alınmıştır. Bütün iddianame, AİHM Aralık 2020 Selahattin Demirtaş kararında da görüldüğü gibi, hukuki değil siyasi nedenlerle hazırlanmıştır. Dava hukuki değil bir siyasi intikam davasıdır. İktidarın siyasi hedefi, yargı eliyle HDP’yi, seçilmişlerini ve yönetici kadrolarını demokratik siyasetten tasfiye etmektir” dedi.

HDP’YE KARŞI HER SUÇLAMANIN GEREKÇESİ

Kobanê protestoları 6 yıl boyunca başka tutuklamalar ve hukuksuzluklarla sürdü. HDP’nin kitapçıkta detaylıca yer verdiği süreç özetle şöyle gerçekleşti:

  • 2014 yılında Kobanê protestolarının ardından HDP Genel Merkezi tarafından yapılan twitter paylaşımlarıyla ilgili olarak dönemin HDP Eş Genel Başkanları, MYK üyeleri ve tüm yöneticileri hakkında çeşitli tarihlerde suç duyuruları yapıldı, bu suç duyuruları 2 ana soruşturmada birleştirildi.
  • OHAL’in sürdüğü 20 Mayıs 2016’daki Anayasa değişikliği ile dokunulmazlıklar kaldırıldı. 4 Kasım 2016’da dönemin HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ’ın arasında bulunduğu çok sayıda milletvekili tutuklandı.
  • Selahattin Demirtaş tutuklu olduğu süreçte yapılan 2018 seçimlerine HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak cezaevinden katıldı.
  • 2019 yılında dosyaya gizlilik kararı getirildi.
  • AİHM, 20 Kasım 2018’de Demirtaş’ın siyasi gerekçelerle tutuklu olduğunu belirleyerek, derhal serbest bırakılmasına karar verdi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AİHM’nin verdiği karar bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” sözlerinin ardından Demirtaş’a bir konuşması nedeniyle daha önce verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezası, 7 Aralık 2018’de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince onanarak kesinleştirildi. Böylece Demirtaş’ın tutuklu olarak değil, hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu ileri sürüldü.
  • 2020 yılında dönemin HDP MYK üyeleri ve partinin çeşitli organlarında görev yapmış yetkilileri ile o dönem milletvekili olan birçok kişi tutuklandı.
  • AİHM Büyük Dairesi, Demirtaş dosyasıyla ilgili tarafların itirazları sonrasında tekrardan ve daha kapsamlı olmak üzere ihlal kararı verdi. AİHM Büyük Dairesi,22 Aralık 2020’de Demirtaş’la ilgili verdiği kararda, Demirtaş’ın 2019 yılında ikinci kez tutuklanmasının, 4 Kasım 2016 tarihli tutukluluğunun bir devamı niteliğin olduğunu vurgulamış, kendisinin serbest kalmasının önüne geçebilmek amacıyla siyasi saiklerle yapılan bu tutuklamanın ifade özgürlüğünü, özgürlük ve güvenlik hakkını ve siyasi saiklerle tutuklama yasağını ihlal ettiğine karar verdi.
  • 30 Aralık 2020 tarihinde, yani Kobanê protestolarından 6 yıl sonra, protestolarla ilgili iddianame düzenlenerek Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.
  • Son olarak da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı HDP’nin kapatılması istemiyle iddianame hazırladı, ancak Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrildi.
ÖNCEKİ HABER

EMEP İstanbul İl Disiplin Kurulu Üyesi Mehmet Boztepe törenle uğurlandı

SONRAKİ HABER

KKTC'de avukatlar, Erdoğan'ın yargıyı tehdidine karşı cübbeli eylem yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...