İskender Bayhan: Sermaye için acı reçete, halk için demokrasi

Gazeteci İskender Bayhan, Bülent Arınç'ın açıklamaları sonrası başlayan tartışmaları, Türkiye'nin yeni süreçte AB ve ABD ile ilişkilerini Gündem Özel'de değerlendirdi.

23 Kasım 2020 13:10
Paylaş

Gazeteci İskender Bayhan, Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın açıklamaları sonrası başlayan tartışmaları, Türkiye'nin yeni süreçte AB ve ABD ile ilişkilerini Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.

İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:

Bakan istifası, Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması derken bir süredir hükümetin sıkışmışlığı üzerinde duruluyor. Hem ekonomide, hem iç politikada dış politikada, hem de ABD seçimleri başta olmak üzere, Türkiye’nin bağımlı kapitalist bir ülke olarak ilişkileri açısından da düşünüldüğünde önemli değişikliklerin olduğu görülüyor. Hükümet bu sıkışmışlıktan çıkış için formüller arayışında. Bunun parçası olarak da adalette, ekonomide, hukukta reform açıklamaları geldi.

Bülent Arınç’ın ortaya çıkışında iki nokta olabilir:

  1. Bu reformun kapsamı ve içeriği açısından Erdoğan ile danışıklı bir dövüş içerisinde.
  2. Erdoğan’ın da haberi olmadan reform tartışmalarında kendisinin bu sıkışmışlık içerisinde hükümetin nasıl çıkabileceğine dair fikirlerini paylaşmaya çalıştı.

ARINÇ AKP’DE TAYİN EDİCİ YERDE DURMUYOR

Bülent Arınç herhangi birisi değil. Arınç’ın AKP hükümeti açısından tuttuğu şöyle bir yer var: AKP’nin kurucu liderleri içerisinde Erdoğan’ın yanında duran tek kişi denebilir. Ama AKP içerisinde tayin edici bir yerde durduğu anlamına da gelmez bu. Bu tip değerlendirmeler yapılmak istendiğinde Arınç bu anlamda uygun bir isim.

Erdoğan’ın ‘bu şahsi fikirleridir’ dedikten sonra, Bülent Arınç’ın çıkıp ‘evet şahsi fikirlerim de diyebilir ya da yok biz bunu konuşmuştuk, kendisinin de haberi vardı’ diyebilir. Bu artık biraz Arınç’ın problemi.

Asıl önemli olan Arınç’ın çizdiği çerçevede Erdoğan’ın verdiği yanıt açısından tahtırevan durumunun ortaya çıkmış olması. Hem beklenti yaratıyorlar hem de Erdoğan’ın çıkışıyla Cumhur İttifakı’na bağlılık yeniden tazelenmiş oldu.

AKP, MHP İLE İTTİFAKINI BOZMAZ, BOZAMAZ

Erdoğan bugün için Cumhur İttifakı olmadan yürüyemeyeceğinin farkında. Ama Erdoğan’ı destekleyen, parti içinden veya dışından ‘MHP’yle nereye kadar’ sorusunu sorup tartışan da var. Bu açıdan Erdoğan yanıt vermiş oluyor, MHP ile ittifakını bozmaz, bozamaz. MHP ile birlikte Cumhur İttifakı’nın güç kaybettiği biliniyor. Halk kitleleri açısından hoşnutsuzluğun büyüdüğü de görülüyor. Ciddi bir kararsız seçmen kitlesinin olduğundan da haberdarlar. Burjuva hükümeti sağlamlaştıracak formüller üzerinde çalışılıyor. Arınç da bunu bildiği için çıkıp danışıklı ya da danışıksız bir şeyler söylüyor.

ERDOĞAN, BATI CEPHESİNDEKİ DEĞİŞİME UYGUN POZİSYON ALMAYA ÇALIŞIYOR

ABD’deki demokratların ve Biden’ın seçimleri kazandığı kesinleşmiş olması ve AB ve ABD ilişkileri açısından da Erdoğan, batı cephesindeki bu değişime uygun bir pozisyon almaya çalışıyor. Reform dediği de buralardaki ilişkilerini yenilemeye çalışan bir çıkış. Yoksa halk kitlelerinin payına acı reçete düşüyor.

MHP’nin de AB konusunda ve AB ile ilişkileri düzenleme konusunda özel bir itiraz olmaz. ABD ile de AB ile de Cumhur İttifakı açısından kim neyi alacak, kim neyi verecek pazarlığı açısından yeni bir eksen oluşuyor.

MUHATAP AVRUPALI TEKELLER

Türkiye kriz ve pandemi koşullarında ekonomide yabancı sermayeye duyduğu ihtiyaç, borçların yeniden yapılandırma ihtiyacı, özel sektör dış borç stoğunu dikkate aldığımızda muhatap Avrupalı tekeller. Dolayısıyla Avrupalı emperyalistlerin hükümet ve devlet temsilcileri muhatap. Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığı açısından zincirin ana halkası, Avrupa ve ABD ekonomisi. Buradan bir kaynak bulmak için ‘AB ile ilişkilerimizi toparlayalım’ çıkışı. AB ile ABD ilişkileri de yeniden şekillenecek demokratların gelmesiyle. AB ile de ABD ile de ilişkilerin düzeltilmesi konusu Türkiye’de sermayenin, burjuvazinin ihtiyacı, onun temel talebi.

ACI REÇETE DEĞİL, İNSANCA YAŞAM İSTİYORUZ

Sermayeye reform, halka acı reçete ikilemi içerisinde; acı reçete değil insanca bir yaşam istiyoruz diyebileceğimiz bir eksen çizebiliriz. İşçi ve emekçilerin yaşam koşulları, örgütlülükleri, sendikal hak ve özgürlükleri, demokratik kazanımları açısından ne sonuçlar doğurduğuna bakarak bir tutum takınılmalı. Yoksa, ‘Bunlar AB ile ABD ile araya toparlasa da belki oradan bize de bir şeyler düşer’ gibi yaklaşım en yanlış yaklaşım olur. (Evrensel WebTV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Kocaelili işçiler: Reçeteler bize acı gelir onlara tatlı

SONRAKİ HABER

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy tutuklama talebi ile adliyeye sevk edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...