"Baro seçimlerinin İçişleri Bakanlığı genelgesiyle iptali yasal hükmü çiğnedi"

İçişleri Bakanlığı’nın dün yayımladığı genelge ile baro seçimleri “pandemi” gerekçesiyle 1 Aralık gününe ertelendi. Gaziantep Barosu seçimlerinin yapılacağı Şato Restoranı önünde bir araya gelerek genelgeyi protesto etti. Ankara Barosu Başkan Adayı Bülent Teoman Özkan da seçimlerin kurulması planlanan yeni baroların TBB’ye delege göndermesi için ertelendiğini belirtti. Ankara Barosu genelgenin iptal edilmesi için başvuru yaptı.

“AVUKATLARIN İRADELERİNE İPOTEK KOYULDU”

Gaziantep Barosu avukatları Şato Restoranı önünde bir araya gelerel İçişleri Bakanlığının genelgesini protesto etti. Açıklamayı mevcut Baro Başkanı Bektaş Şarklı okudu. Tavsiye genelgesi, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ve YSK kararının yasal hükmü çiğnediğini söyleyen Şarklı, hıfzıssıhha kurullarının, genel kurulu erteleme yetkisinin bulunmadığını vurguladı. Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklanmasından bu yana, mitinglerin, açılışların ertelenmediğini dile getiren Şarklı, “Baroları parçalama kanunlarından düğünlere, siyasi partilerin kongrelerinden mitinglere ve açılışlara kadar hiçbir ‘etkinliğin’ ertelenmediği ülkemizde baro seçimlerinin ertelenmesi, oy vermek ve baronun organlarını belirlemek yetkisine sahip bütün avukatların iradelerine ipotek koyulması anlamına gelmektedir. Bu hukuksuzluğa karşı yasal yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN TEK MESELESİ BAROLARIN GENEL KURULU MU?​”

Açıklamanın ardından konuşmasına devam eden Bektaş Şarklı, Türkiye’de hukuk devletinin varlığına inanmadıklarına vurgu yaptı. Türkiye’nin, yurttaşların özgür, demokratik ve adil yargılandığı bir ülke olmasını istediklerini belirten Şarklı, “İşsizliğin arttığı, ekonominin çöküntüye uğradığı bir dönemde, Türkiye’nin tek meselesi baroların genel kurullarının ertelenmesi ve iptal edilmesi midir? Gönül isterdi ki Anayasa Mahkemesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bununla ilgili çalışma yapsın” dedi. Gaziantep Barosunun sürekli büyüdüğünü ve her sene 500 yeni genç avukatın Antep’e geldiğini söyleyen Şarklı, “Gençlerin çoğu, 2500 lira asgari ücretle iş bulamıyorlar. Stajyerlerimizin ciddi sıkıntısı var” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞLAR ADİL YARGILANDIĞINI DÜŞÜNÜYOR MU?​”

Konuşmasının devamında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslenen Şarklı, “Vatandaşlar adli hizmetlerden memnun mu, değil mi? Adil yargılandığını düşünüyor mu, düşünmüyor mu? Emniyete veya mahkemeye gittiğinde hakikaten tarafsız ve vicdani şekilde karar alınabileceğine inanıyor mu? Adalet Bakanı bugün önce bunların cevabını vermeli. Adalet Bakanlığı’nın işi baroların genel kurullarını erteleme olmamalı” diye konuştu.

“BU VİRÜS SADECE AVUKATLARI MI ETKİLİYOR?​”

Önümüzdeki hafta AKP Şahinbey İlçe Örgütünün kongresinin olduğunu hatırlatan Şarklı, “Bu virüs sadece baro genel kurullarını mı etkiliyor? Sadece avukatları mı etkiliyor? Duygu Delen’in cinayeti olayında, kadınların yapacağı basın açıklamasını yasaklamak ne demektir? Bu virüs adam mı seçiyor? Bu virüs eşit davranmıyor mu? Bugün bunları tartışmamız lazım” dedi.

“HESABINI SORACAĞIZ”

Türkiye’nin bir gün hukuk devleti olacağını ve alınan kararların hesabının sorulacağını ifade eden Şarklı, “Kimse yanına kâr kalacağı düşüncesinde olmasın. Dün ‘FETÖCÜ’ Zekeriya Öz’den nasıl kaçacak delik aradılarsa, herkes hukuka aykırı verdiği kararın da, attığı imzanın da sorumlusu olacak. Bunu da buradan ilan ediyorum, buradan bunun hesabını soracağımızı söylüyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Antep/EVRENSEL)

"SEÇİMLER YENİ BAROLARIN TBB’YE DELEGE GÖNDERMESİ İÇİN ERTELENDİ"

Ankara Barosu’nun 10-11 Ekim tarihlerinde yapmayı planladığı Genel Kurul’unda Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun Başkan Adayı olan Bülent Teoman Özkan, seçimlerin ertelenmesi kararını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Özkan'a göre genelge, çoklu baro düzenlemesiyle kurulacak yeni baroların genel kurullarını yetiştirmemesinden kaynaklı yayımlandı. 

"ÇOKLU BARO BOŞA ÇIKACAKTI"

İktidarın muhalifleri susturmak için her türlü yolu denediğini ifade eden Özkan, “Çoklu baro düzenlemesi ile yeni kurulan barolar genel kurullarını yetiştiremedi, bu nedenle Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) delege gönderecek durumda değillerdi. Bu da siyasi iktidarın çok uzun zaman uğraştığı çoklu baro düzenlemesinin boşa çıkması anlamına gelecekti. Bunu engellemek için hukuksuz bir yolu tercih ederek, yeni kulan baroların TBB Genel Kuruluna delege göndermesinin yolu açıldı” diye belirtti.

ANAYASA'YA AYKIRI

Ankara Barosunun genelgenin iptali yönünde başvuru yaptığı bilgisini de paylaşan Özkan, başvurunun olumsuz yanıtlanması halinde yeni kurulacak baroların Türkiye Barolar Birliğine delege göndermesinin yolunun açılacağını ifade etti. 

Düzenlemenin “hukuksuz” olduğunun altını çizen Özkan, “Siyasi iktidar bunu kendince kılıfa uydurmak istiyor. Kılıfa uydurmaya çalışırken de kanun hükmünde düzenlemesi gereken bir meseleyi genelge ile düzenlemeye çalışıyor. Bu da ayrı bir hukuksuzluk. Hukuktaki normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde bir genelge ile düzenleme yapmaya çalışıyor. Bu aynı zamanda Anayasaya da aykırı, her şekilde hukuksuz bir karar alınmış şekilde” ifadelerini kullandı.

"SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE İPOTEK"

Son 10 yılda hukuksuz düzenlemelerin arttığına dikkat çeken Özkan, “Şimdi de siyasi iktidarın bir oyunu ile karşı karşıyayız. Bu karar ile avukatların seçme özgürlüğüne ipotek konulmuştur. Koronavirüsün genetik genlerine nasıl bir şey işlenmiş ise sadece meslek mensuplarına bulaşıyor ama siyasi partilere bulaşmıyor. Bu kadar saçma, bilime aykırı, kendi siyasi görüşlerine uygun başka bir karar alamazlardı ve bunu yaptılar” dedi.

DEMOKRATİK EYLEM ÇAĞRISI

Özkan, iktidarın bu hukuksuz uygulamalarına karşı ise avukatlara şu sözlerle çağrıda bulundu: “Siyasi iktidarın hukuksuz uygulamalarına karşı, bunu boşa çıkarmak için her türlü demokratik yolun denenmesi gerekiyor. Buna hukuki başvurular dahil olmak üzere basın açıklamaları, protesto yürüyüşleri, sivil itaatsizlik gibi her türlü yol bu saatten sonra mubahtır. Herkesi bu noktada bu hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye çağırıyoruz ve bunu cesaretler savunuyoruz herkesin bunu yapması gerektiğine inanıyoruz. Bir şekilde hukuksuzluklara karşı gelen muhaliflerin yanında yer alan avukatlar bu şekilde susturulmaya çalışılıyor fakat bu susturmaya karşı her yerde sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.” (Ankara/MA)