14 Aralık 2017 10:34
Son Güncellenme Tarihi: 14 Aralık 2017 15:21

Reina katliamı davasında sanıktan 15 Temmuzlu savunma

Reina Katliamı davasının 4. gününde, sanık Kuerban Muhemmedemınşeyh, IŞİD'li olduğu iddiasını 15 Temmuz savunması yaparak yalanladı.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Reina katliamına ilişkin dün görülen davanın dördüncü duruşmasında, saldırgan Masharipov'a lojistik destek sağlayan şahıslarla irtibatı bulunan Kuerban Muhemmedemınşeyh, IŞİD'li olduğu iddiasını 15 Temmuz savunması yaparak yalanladı. Muhemmedemınşeyh, “15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe olayında sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla günlerce dışardaydım. Kamera kayıtları incelenirse 15 Temmuz'da Atatürk Havaalanı'na Cumhurbaşkanımızı ilk karşılamaya giden benim. IŞİD Türkiye Cumhuriyeti'ne savaş açmıştır. IŞİD'li olsam 15 Temmuz'da neden dışarı çıkayım” dedi.  

Yeni yıl gecesi 39 kişinin ölümüyle, 79 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan Reina katliamına ilişkin 51’i tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması dün, Silivri Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görüldü. Duruşmada 51 tutuklu sanık ve avukatları hazır bulundu. Masharipov'un eşi Zarina Nurullayeva'nın da aralarında bulunduğu 3 kadın sanık da duruşmaya tutuklu bulundukları Bakırköy Kadın Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Hafta başında başlayan duruşmada şimdiye kadar 32 sanık dinlendi. 

'15 TEMMUZ'DA CUMHURBAŞKANI'NIN ÇAĞRISIYLA DIŞARI ÇIKTIM'

Reina davasının dördüncü duruşması tutuklu sanık Kuerban Muhemmedemınşeyh'in savunmasıyla başladı. Türkiye'ye 2011 yılında geldiğini söyleyen Muhemmedemınşeyh, İstanbul'da kaldığı süre boyunca Zeytinburnu'nda ikamet ettiğini anlattı. Zeytinburnu Sümer Mahallesi'ndeki ev sahibinin polis olduğunu belirten Muhemmedemınşeyh, “Yaşadığım yerlerdeki komşularım ve ev sahiplerim iyi biri olduğuma şahittir” dedi. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla dışarı çıktığını anlatan Muhemmedemınşeyh, IŞİD'li olduğu iddialarını şu sözlerle yalanladı: “15 Temmuz'da yaşanan hain darbe olayında sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile günlerce dışardaydım. Kamera kayıtları incelenirse 15 Temmuz'da Atatürk Havaalanı'na Cumhurbaşkanımızı ilk karşılamaya giden benim. IŞİD Türkiye Cumhuriyeti'ne savaş açmıştır. IŞİD'li olsam 15 Temmuz'da neden dışarı çıkayım?”

ANTAKYA'YA İŞKUR'DAN İŞ BULDUKLARI İÇİN GİTMİŞLER

Duruşma Hatay'dan Suriye'ye geçmek üzereyken yakalanan Abdulhekim Mehmetrahim'in savunmasıyla devam etti. 2016 Haziran'da yasal yollarla Türkiye'ye geldiğini söyleyen Mehmetrahim, ikamet tezkeresi alabilmek için Kayseri'ye gittiğini ancak çalışma imkanı bulamadığından tekrar İstanbul'a döndüğünü söyledi. Mehmetrahim, illegal yollarla Suriye'ye geçmek üzereyken sınırda birlikte yakalandığı sanıklar Maımaıtıtuohetı Balatınıyazı ve Abudureheman Aıhemaıtıtuohet ile Kayseri'de tanıştığını anlattı. 2017'de Ocak'ın 6'sı ya da 7'sinde Balatınıyazı ve Aıhemaıtıtuohet ile İstanbul'a geldiğini anlatan Mehmetrahim, burada da iş bulamadıklarını kaydetti. “Manevi kardeşim” dediği Balatniyazi Antakya'da iş bulduğunu söyleyince yola çıktıklarını anlatan Mehmetrahim, “Otobüs İskenderun'a vardığında polisler otobüsü durdurdu bizi otobüsten indirip karakola götürdü. 2 gün gözaltında kaldıktan sonra bizi tekrar İstanbul'a götürdüler. Mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, Balatniyazi'ye söz vererek, Antakya'daki işi nerden bulduğunu sordu. Balatniyazi de İŞKUR'a ettiği müracaat sonucu bulduğunu söyledi. 

'ANTAKYA'YA ÇİFTÇİLİK YAPMAK İÇİN GİTTİK'

Daha sonra Suriye sınırında yakalandığında üzerinde patlayıcı madde ve bomba yapımını gösteren bilgilerin yazılı olduğu defter bulunduğu iddia edilen Abdurrahman Aıhemaıtıtuohet savunma yaptı. Aıhemaıtıtuohet de, Türkiye'ye 2016 Haziran'da yasal yollarla geldiğini ve İstanbul'da 1 ay kaldıktan sonra ikamet işlemleri için Kayseri'ye gittiğini anlattı. Antakya'ya İŞKUR'dan buldukları çiftçilik işi için gittiğini iddia eden Aıhemaıtıtuohet, üzerinde bulunan not defterinin kendisine ait olmadığını savundu. Aıhemaıtıtuohet, “Çalıştığım fabrikadaki Uygur arkadaşlardan birisi yardım amaçlı bir çanta verdi, içinde elbiseler varmış. Not defteri çantayı veren arkadaşa ait olabilir” dedi. Mahkeme başkanı Dağ, çiftçilik için neden Antalya'ya değil de Antakya'ya gittiklerini sordu. Aıhemaıtıtuohet ise “Antakya'nın havası daha sııcak ve mutedil olduğu için oraya gittik” yanıtını verdi.  

'BU NASIL TESADÜF'

Reina saldırganı Masharipov'un kaçmasına ve saklanmasına yardım eden ve eyleminin planlayıcılarından olan Tulpar Kod İbrahim isimli şüphelinin yardımcısı olduğu iddia edilen Mehmetali Nurmehmet savunma yaptı. Tulpar ile telegram üzerinden çok sayıda görüşme yaptığı tespit edilen Nurmehmet, Tulpar'ı yalnızca bir kez tesadüfen gördüğünü ve bunun dışında bir iletişimleri olmadığını öne sürdü. Türkiye'de Doğu Türkistan'dan getirttiği telefonları sattığını anlatan Nurmehmet, “Tanıştığım bir kızla evlenmek için Kayseri'den İstanbul'a geldim. Düğün günü olarak 2 Ocak 2017 gününü kararlaştırmıştık. Ben Zeytinburnu'ndaydım kız Sefaköy'deydi. Adetlere göre kız tarafına başlık götürmek lazımdı. Aldığım şeyleri kız evine götürmek için araba lazımdı. Yolda giderken bir Uygur beyaz arabanın yanında duruyordu. Selamlaştık ve bana 'Telefon alacaktım sizde var mı' diye sordu. Ben de kim olduğunu sordum, İbrahim dedi. Şimdilik satılık telefon olmadığını ve acele işim olduğu için araba aradığımı söyledim. İbrahim 'Bende araba var götüreyim' dedi. 50 tl karşılığında götürdü. 2 Ocak akşamı nikah yapıldı. 12 Ocak'ta gözaltına alındım” diye konuştu. Mahkeme başkanı Dağ, Masharipov'u ilk kez mahkemede gördüğünü iddia eden Nurmehmet'e, “Masharipov'un telefonunda fotoğrafı var” dedi. Nurmehmet ise fotoğrafların kendisine ait olmadığını iddia etti. Telefon incelemesinde IŞİD mensuplarına ait fotolar ve infaz videosu bulunan Nurmehmet, bunların da kendisine ait olmadığını, telefonu ikinci el aldığını söyledi. Üye hakim Nurmehmet'e, “Tulpar ile Masharipov aynı gün sabah karşılaşır, 5 saat sonra da seninle Tulpar karşılaşır bu nasıl tesadüf” diye sordu. Nurmehmet, “Benim onunla alakalı bir şeyim yoktu tamamen tesadüf” yanıtını verdi.

REİNA SALDIRGANININ DURUŞMA ARASINDA DUVARA KAFA ATTIĞI İDDİA EDİLDİ

Reina saldırganı Masharipov duruşmanın öğleden sonraki oturumuna yaklaşık 1 saat sonra katıldı. Mahkem Başkanı Dağ, Masharipov'un rahatsızlandığı için revire kaldırıldığını söyledi. Yaklaşık 1 saat sonra duruşma salonuna gelen Masharipov'un kafasının ön kısmının sargılı olduğu ve yürümekte zorlandığı görüldü. Masharipov salona kelepçeli halde iki jandarma koluna girmiş şekilde getirildi. Mahkeme başkanı duruma ilişkin bir açıklama yapmazken duruşma arasında konuştuğumuz Masharipov'un avukatı Atanur Demir, “Ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum ancak kendisi şeker hastası, muhtemelen düşmüştür” dedi. Daha sonra edinilen bilgiye göre Masharipov'un duvara kafa attığı iddia edildi. 

MASHARİPOV 6 OCAK'TA İKİNCİ KEZ EVLENMİŞ

Duruşmada savunmasını yapan bir diğer isim de Reina saldırganı Masharipov'un dini nikahlı ikinci eşi Fransız vatandaşı Tene Traore idi. İddianamede, Traore'in Esenyurt ilçesinde bulunan IŞİD'in madafa evine (güvenli ev) Suriye'deki çatışma bölgelerine geçmek amacıyla geldiği iddia ediliyor. Traore, Türkiye'ye gelmesini Suriye'deki kız kardeşlerinin organize ettiğini söyledi. 27 Eylül 2016'da yasal yollarla Türkiye'ye giriş yapan Traore, kendisini havaalanından “erkek kardeş” diye tabir ettiği kişinin aldığını ve gözaltına alındığı eve götürdüğünü anlattı. Evde kendisinden başka Ali Jameel Mohammed, Aysha Mohammed ve Dina Alaa Eıd Sayed Ahmed'in yaşadığını belirten Traore, Masharipov'un eve 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece geldiğini söyledi. Traore, Masharipov ile nasıl evlendiğini şöyle anlattı:

“Uzun zamandır evlenmek istiyordum. Masharipov geldiğinde kız kardeşler Aysha ve Dina onunla evlenmemi tavsiye etti. 6 Ocak'ta evlendik. İmam nikahını Ali Jamal kıydı. Maşaripov ikinci eşi olacağımı söylemedi. Özellikle bir tercih değildi Maşaripov, 3 kişiydik 2'si evliydi ben de evlenmek istedim.” 

'TÜRKİYE'YE SURİYE'YE GİTMEK İÇİN GELDİM'

Maşaripov'un daha önceki beyanlarında “IŞİD'i sevmemizi caiz kılan şeyler var, bunlardan biri de kadın meselesi” dediğini hatırlatan mahkeme başkanı Dağ, “Yani sen Abdülkadir için bir hediye misin?” diye sordu. Traore, hiçbir fikri olmadığını söyledi. Masharipov ile Google Translate vasıtasıyla anlaştıklarını söyleyen Traore'ye mahkeme başkanı Dağ, “Mesleğini, dilini, hayatını bilmiyorsun neden evlendin?” diye sordu. Traore ise, “Hiç tanımadan evlenmemin sebebi zamanla birbirimizi tanırız diye düşünmem” diye yanıtladı. Üye hakim Traore'ye Suriye'deki kız kardeşiyle 7 Aralık'ta Suriye'ye gitmek konusundaki konuşmalarını sordu. Traore “Evlensem de evlenmesem de benim için sonuç değişmiyordu. Ben Türkiye'ye Suriye'ye gitmek amaçlı gelmiştim” yanıtını verdi.

'IŞİD'E KATILMA FİKRİ OLDU'

Daha sonra Dina Alaa Eıd Sayed Ahmed'in sorgusuna geçildi. Ahmed, 2015 Temmuz ayında Türkiye’ye eşiyle birlikte geldiğini, daha sonrasında polis tarafından Malezya’ya deport edildiğini, 6 ay Malezya’da kaldıklarını, iş bulmaya çalıştıklarını ancak bulamadıklarını, evraklarının polis tarafından alındığını, kendisinin daha sonra Sudan’a, eşinin de Mısır’a gittiğini, eşinin Mısır’da gözaltına alındığını anlattı. Ahmed, “Ben birkaç kadınla görüşünce IŞİD’e katılma fikri oldu. Eşim yabancılarla konuştuğumu görünce, bunlar yalancı, bunlara inanma dedi. Kocam Mısır’da gözaltına alınınca, 4 ay onu bekledim. Öldüğünü düşündüm. İran üzerinden Türkiye’ye geldim. Suriye’ye geçmek isteseydim, İran ve Irak üzerinden geçerdim. İstanbul’a gelmezdim.’’ diye konuştu.

DAVASI BİR SANIK YÖNÜNDEN KAPATILDI

Mahkeme başkanı Dağ, sanıklardan Abdurrauf Sert'in kamu güvenliğini etkileyecek beyanlarda bulunacağını ve duruşmanın kapalı görülmesini talep ettiğini söyledi.

Duruşma savcısı talebin kabul edilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme de talebini kabul ederek “Kamu güvenliğini etkileycek beyanlar” gerekçesiyle Sert'in savunması yönünden duruşmanın kapalı görülmesine karar verdi. Kararın üzerine basın mensupları ve izleyiciler duruşma salonundan çıkarıldı. Sert'in savunmasını çevirecek Fransız tercüman haricindeki diğer tercümanlar da salondan çıkarıldı.

İddianamede Sert'in, IŞİD'in madafa diye geçen “güvenli evlerinden” sorumlu emir düzeyinde faaliyet gösteren Eyüp Korkusuz'un yardımcısı olduğu iddia ediliyor. Mahkeme başkanı Dağ, Sert'in ifadesinin ardından açık yargılamaya devam edileceğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

'OHAL İnceleme Komisyonu, oyalama komisyonuna dönüştü'

SONRAKİ HABER

Adalet Nöbeti: OHAL oldukça adalet olmayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...