Emekçinin ağzının tadı kaçtı!

ADLİYEDE ANGARYAYA DEVAM

Toplusözleşme görüşmeleri öncesinde milyonlarca kamu emekçisi, görüşmelerin sonuçlanmasını merakla beklemişti. Büro hizmet kolunda çalışan emekçiler ise, özellikle angaryaların son bulması veya karşılığında ücret verilmesini taleplerinin nasıl karşılık bulacağını merak ediyorlardı. Bu yanında ek ödemelerin iyileştirilmesi, ücret farklarının azaltılması da diğer öne çıkan taleplerdi. Ancak bu talepler toplusözleşmede karşılık bulmadığı için yeni bir hayal kırıklığı kaçınılmaz oldu.
Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan 40 bin 500 kamu emekçisi de en çok angarya çalışmadan şikayetçiydi. Adliyelerde her geçen gün iş yükünün artması nedeniyle yargı emekçileri mesai bitiminden sonra ve hafta sonları da çalışmak zorunda kalıyor. Toplusözleşmede bu talebin karşılanması yönünde sadece “Adalet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının çalışma yapacağına” dair bir madde yer aldı.

YÜZDE 1 İÇİN

Büro Memur-Sen’in kazanım olarak duyurduğu Gelir İdaresi Başkanlığı ve SGK’de zorunlu olarak gezici görev yapan kamu görevlilerine seyahat kartı verilmesi ise büro çalışanlarının sadece yüzde 1’lik kısmını ilgilendiriyor. Bu kurumlarda çalışan kamu emekçilerinin, hak kayıplarının iade edilmesi, şef, amir gibi farklı statülerde çalışan emekçilerin arasındaki gelir dağılımının adaletli şekilde dağıtılması yönündeki talepler hükümet ve Memur-Sen’in önceliği olmadı. Bakanlıklarda çalışan personellere olduğu gibi diğer kurumlarda çalışan personele de ulaşım hizmeti sağlanması talebi ise toplusözleşmede “çalışma yapılacak” vaadinin ötesine geçemedi. Kaymakamlıklarda ve nüfus müdürlüklerindeki performans uygulamasına son verilmesi talebi de dikkate alınmayan diğer bir konu oldu.

HİZMETLİ KADROSU DEVAM EDİYOR

Genel İdare Hizmetleri Sınıfı statüsünde çalışan memurlar ile Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personelin aynı işi yapmasına rağmen, farklı statülerde olması büro emekçilerinin önemli sorunlarından biri halini almıştı. Bu nedenle Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi talep ediliyordu. Ancak bu konu da yok sayılan talepler arasında yerini aldı. 4-c’lilerin kadro talebi ise aile yardımı ve taban ücretlere yapılan 150 TL’lik zam ile geçiştirildi.

11 YILIN EN BERBAT SÖZLEŞMESİ

KAMU-SEN’e bağlı Türk Büro-Sen Başkanı Fahrettin Yokuş gazetemize yaptığı değerlendirmede, “düzenleme yapma”, “üstünde çalışma” vaatlerinin kazanım olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Büro emekçilerinin hiçbir sorununun çözüme kavuşmadığın belirten Yokuş, “Kim, neyi kazandı?​” diye sordu. 4-c’lilere yapılan aile yardımı konusunda üç yıl önce mutabakat sağlandığını, ancak hükümetin uygulamadığını ifade eden Yokuş, “Hükümet o dönem attığı imzanın arkasında durmadı. Sanki yeni hak verilmiş gibi bir numarayla 4-c’lileri aldattılar. 4-c’li kardeşlerimizin maaş farkı yarı yarıya düşük durumda. Bu bir emek düşmanlığıdır” dedi.
Engelli çalışanların çalışma koşullarının da düzeltilmediğini ifade eden Yokuş, toplusözleşmenin bütün olarak son 11 yıldaki en berbat sözleşme olduğunu söyledi. Memur-Sen’e de gönderme yapan Yokuş, “Onlar masaya memurun alın teri için oturmadı. Memurun emeğini pazarlayan bir sarı sendikayla memur hakları satılmış oldu. Ayıplı bir toplu sözleşme süreci yaşanmıştır” dedi.

MEMUR ELİNDEKİNİ DE KAYBETTİ

BES Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Metin Tatar, Kurum İdari Toplantılarında görüşülüp tartışılması gereken konuların toplusözleşmeye malzeme yapıldığını söyledi. Tatar, “Geçmiş dönemden devam eden maddeler ‘devam edecek’ diye yazar. Bu arkadaşlar var olan şeyleri kazanım olarak sayıyorlar. Sanki yeniden mücadele edilmiş, yeniden tartışılmış ve kazanılmış gibi. Örneğin, Bakanlıklar ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatında görev yapanlar için servis hizmeti sağlanması yönünde çalışma yapacaklarmış. Böyle toplusözleşme olamaz. Nüfusu 200 binin üzerindeki illerde yargı çalışanları için yol parası adı altında 60-70 TL bir ödenekleri vardı. Ocak ayından itibaren bunu kaldırdılar. Bizim mücadelemiz sonucunda Ankara, İstanbul ve İzmir’de tekrar uygulamaya koydular ama diğer illerde bu hak kaldırıldı. Bu var olan bir hakkın da kaybedilmesidir. Şimdi de daha önce kazanılmış olan hakkı ‘çalışma yapılıyor’ diyerek kazanım varmış gibi gösteriyorlar” ifadelerini kullandı. (Ankara/EVRENSEL)