08 Temmuz 2013 11:49

NBR direnişinden öğrendiklerim

19.04.2007yılında NBR Manikada iş başı yapıp çalışmaya başladım. Eşim Kadir Ertuğrul ile aynı firmada çalışıyorduk. 4sene sonra arkadaş aracılığıyla tanışıp 2011 yılında severek mutlu bir evliliğe adım attık birbirimizi çok seviyorduk ne olursa olsun hiç bir zaman saygımızı, sevgimizi güvenimizi yitirmedik. Aynı ortamda aynı var

NBR direnişinden öğrendiklerim
Paylaş
Müberra Ertuğrul/BURSA NBR MAKİNA’DAN ATILAN İŞÇİ

19.04.2007yılında NBR Manikada iş başı yapıp çalışmaya başladım. Eşim Kadir Ertuğrul ile aynı firmada çalışıyorduk. 4sene sonra arkadaş aracılığıyla tanışıp 2011 yılında severek mutlu bir evliliğe adım attık birbirimizi çok seviyorduk ne olursa olsun hiç bir zaman saygımızı, sevgimizi güvenimizi yitirmedik. Aynı ortamda aynı vardiyada çalışıyorduk aldığımız her kararda ortaktık, saygı duyardık düşüncelerimize... NBRManikada 6- 7seneden beri çalışıyorduk ama değişen hiç bir şey yoktu. Hep aynı hep asgari ücrette adaletsizlik, çalışan değildeçalışmayan,yalakalık yapanlar kazanıyordu. Âmâ biz hiç bir zaman kendimizden taviz vermeyip azda olsa yetinmeyi bildik boyun eğmeden kimseye… öyle zamanlar oluyordu ki mesailerde ne gecemiz ne gündüzümüz belliydi diyeceğim o ki köle gibi çalışıyorduk hiç bir can güvenliğimiz yoktu, bizi koruyup kollayacak kişilerdeyoktu. Bir gün iş güvenliği uzmanı geldi tamam her şey güzel gidecek derken baktık 1ay sonra oda patrona çalışmaya başladı. Hiçbir ihtiyacımızı eksiğimizi sormadı. Çok kötü şartlar altında çalışıyorduk ve ben 3 .5 aylık hamileydim ama bize insan gibi davranmıyorlardı. Kaynak dumanları, üretimin içinde havalandırma yok yerler yağlı ne ararsanız var 06.03.2013 te yeter bu kadar kölelik deyip artık bir şeyler yapmamız lazımdı, NBR MAKİNA,ın değişmesine  10arkadaşla karar alıp birleşik metal- iş sendikasına başvurduk. Çünkü sendika şarttı bizim haklarımızı koruyup kollayacak, insan gibi temiz ortamda adaletli, disiplinli iyi şartlarda çalışmamızı sağlayacaktı, inandık bu yola çıktık.06.03.2013 sendikaya ilk gidişimdi. 10arkadaşla bu yola baş koyup gittiğimizde sendikada neler yapabiliriz nasıl örgütleneceğimiz hakkında bizlere bilgi verildi. Bunu 2ay boyunca hafta sonları giderek konuşmaya basladık.ve artık bizler NBR MAKİNA,da örgütlenmeye başladık, işsaatlerinde molalarda olabildiğince sendika konusunu açıp anlattık çoğu insan tamam dedi her şey güzel gidiyor derken biri bilgi sızdırmış ve 27.05.2013 te tazminatsız çıkışımız verildi. Hamile olduğumu bildikleri halde herşeyi göze almışlar ben ısrarla neden çıkarıldığımızı sorduğumda küçülmeye gidiyoruz denildi. Ama adımkadar emindim ki sendikal örgütlenmeden çıkardılar bizleri, korkuyorlar istemiyorlardı. Zannettiler ki biz bunları çıkarıp kurtulacağız ama bir şeyi unuttular bundan sonra asıl iş başlayacaktı ve o gün soluğu sendikadaaldık. Oturupkonuştukbi karar aldık büyük araçlarla fabrika önüne gidecektik ben aşırı heyecanlandım bebeğimin kalp atışlarını bile hissediyordum o kadar duygu yüklü bir gündü ki her şeye hazırlıklı gittik ve o an geldi kapı önündeydik bizi görenler hayretler içerisindeydi. Çünkü 30senelik NBR MAKİNA,da böyle bir olayla karşı karşıya gelmemişti. Biz o ilki o heyecanlı anları onlara yasattık ya artık bizi kimse durduramazdı. Tarifi olmayacak duygular içerisindeydik, o güzel duyguları bizi desteklemeye gelen birleşik metal_iş sendikasından arkadaşlarla başladık arkadaşlarımıza sesimizi duyurmaya… Bizim yanımızda olmalarını bugün bizim başımıza gelen yarın sislerinde basına gelecek deyip onlara çağrı yaptık arkadaşlarımızın çoğu bizim araçlara geldi. Bu arada PATRON ERCAN KONUK gelip şaşkınlıkla ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu bizler bir ilki yaşattık patronaunutamayacağı... Bir insan yerini bilmeli bu kadar küçük aciz düşüremezdi sendika başkanımız Ayhan ekinci abimiz megafonla arkadaşlarımıza seslenirken oda karşısına geçip ben patronum diye bağırıyor ama kimse onu dinlemiyordu. Sendikanın da dediği gibi patronlara köle olmayacağız artık dimdik korkusuzca karsılarında duruyorduk, kendimize olan özgüvenimizi kazanmıştık haklarımızı öğrenmiştik. Artık mola saatlerimiz de görüşmeyebaşladık arkadaşlarla ceza evi görüşü gibiydi bizim buluşmalar. Davul,düdük,sloganlarla ve bizim şarkılardan bestelerimizle avazımızın çıktığı kadar bağırıyorduk. Bu bana ve doğacak bir tanecik can pareme de iyi geliyordu ve biz işi biraz daha ilerletip araçla beraber görüş yerlerine gidip halaylar misketler açıp 15dk da olsa oynayıp arkadaşlarımıza moral veriyorduk. Biz iyiyiz merak etmeyin diye üzülüyorlardı. Akılları bizdeydi hep hava şartlarından ama biz çok iyiydik ben hiç rahatsız olmadım, 1ay boyunca gittim bana gelme deseler bile ama dayanamıyordum ayaklarım itiyordu çünkü benim yerim evim değil arkadaşlarımın yanıydı.Ve 4gün sonra bizi destekleyen arkadaşlarımızdan 11kişiyi daha tazminatlı çıkardı onlar da bahane aynı küçülmeye gidiyoruz... Artık bizler birer ordu olup kenetlendik birbirimize karsı. Ve görüş yerlerimizi önce kapıları kaynak yaparak daha sonrada paletlerle bahçenin etrafını kapatarak görüşmemizi engellediler, o kadar ileriye gittilerki servis giriş yerlerini dedeğiştirip arka kapıdan fabrikanın içine kadar girdirdiler belliki çok korkuyorlardı ne yapacaklarını iyice sasırmış vaziyettelerdi. 6 senedir üretimdepatron Ercan Konuk, geliphalimizihatırımızı sıkıntımızı sormazken nedense eylemlerimizde gelip sormaya başladı. Bir de kalkıp para verecek biz o kadar düşmedik kendimizi 3kuruşa satalım ama ne yapsın uyku uyuyamıyormuş…Acabadüşündü mü bizleri çıkarırken çoluğu çocuğu, evi kirada ihtiyacı olanlar ne yiyor ne içiyor diye. Sadece kendini düşünen biriydi. Bir günde bize karanfil getirdi ilk bana uzattığında düdükle davulla tepkimizi gösterdik. Üretim de böyle centilmenlik yapsaydı hoşumuza giderdi biz ki şunu öğrendik  her zaman kendi menfaatlerine  çalıştırıp, köle olarak görüyorlardı bizleri. Ve 10saat çalışıyorduk yemek molası ve 3te çay molamız vardı bizden sonra 10molası geri verildi sabahları simit açma almaya başladılar. Ve bununla kalmayıp işveren,  para, altın, çocuğu olana bisiklet, ihtiyacı olanada yardım edecekmiş…Şimdiye kadar neredeydin sırf kararlarından vazgeçirmek için bu vaatleri veriyordu. Sendika girse vaatler değil haklarımız alınacaktı emeğimizin karşılığınıistiyorduk. Sadaka değil ama biz yılmadık her koşula hava şartlarına rağmen neşemizi birlikteliğimizi bozmayıp sloganlara oyunlara devam ettik. Hiç unutmuyorum, yağmur yağıyor ama biz yağmura karşı oynadık onlara inat 1ay çok güzel geçti. Bizler için dolu dolu geçti her an ve bir gün yine fabrikanın önünde, ortak karar alıp bebeğim kız olursa adını ‘eylem’, erkek olursa da,’ utku ‘koymaya oy birliği ile karar verdik. 4.5aylık hamileyim üzüntümü neşemi her anımı bebeğim eşim,arkadaşlarımla yasadık inanın bebeğim ilk hareketini bile orada attı hissettim ve çok duygu dolu bir an yaşadım. Artık patronla,başkanlarımız görüşüp geriye dönmemiz için çok uğraştılar. Âmâ bazı kişileri alabileceklerini söylemişler oda sessiz olanlardan yana kullanmışlar geri dönüşü. Fakatarkadaşlarımız kabul etmediler ya hep beraber yada hiçbirimiz deyip haklarını aldılar. Eyleme son verilme kararı alındığında 26.06.2013 benim doğum günümdü ve bu güzel anlarımızda bizi yalnız bırakmayan birleşik metal_iş sendikasındaki abilerim ve arkadaşlarımla kutladım... Bizler artık birer aile olmuştuk dile kolay 1 ay birlikte yedik birlikte sloganlar atıp her zorluğa koşula karşı direndik gülerek oynayarak birbirimize kenetlenip güvenerek dostluğumuzu kaybetmedik ve bizi destekleyen yalnız bırakmayan BİRLEŞİK METAL_İŞ sendikasındaki arkadaşlarımıza ve desteğe gelen bütün kurumlara çok teşekkür ediyorum.

ÖNCEKİ HABER

Ahmet Türk’ün torun acısı

SONRAKİ HABER

AKP’ye ‘ciddiyet’ çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...