3 Mayıs 2025 12:51

TGS’den 2024-2025 basın özgürlüğü raporu: Karakolda, mahkemede, cezaevinde bir yıl daha

TGS'nin 2024-2025 dönemine ilişkin basın özgürlüğü raporuna göre 1 Nisan 2025 itibarıyla en az 18 gazeteci gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu. 1 yılda ise 29 gazeteci tutuklandı.

TGS’den 2024-2025 basın özgürlüğü raporu: Karakolda, mahkemede, cezaevinde bir yıl daha

Fotoğraf: Samet Yeğin/Evrensel 

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 3 Mayıs Uluslararası Basın Özgürlüğü Günü’nde, 2024-2025 dönemine ilişkin basın özgürlüğü raporunu kamuoyuyla paylaştı. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’de gazetecilerin yıl boyunca cezaevlerinde, adliye koridorlarında ve karakollarda olmak zorunda kaldığına dikkat çekerek “Öte yandan gazeteciler yoksulluk sınırında yaşamaya ve işsizlik tehdidi altında mesleklerini sürdürmeye zorlanıyorlar” dedi. Gazetecilerin ‘hukuken iddianame bile sayılamayacak’ metinlerle yargılandığını, gözaltına alındığını, tutuklandığını ve adli kontrol tedbirlerine maruz bırakıldığına dikkati çeken Durmuş “Bu tehditlere karşı en güçlü savunmamız birlikte hareket etmek, dayanışmak ve örgütlü mücadeleden geçiyor” dedi.

313 soruşturma, 29 tutuklama

Raporda yer alan veriler Türkiye’de gerçeğin peşinde koşmaya çalışan gazetecilerin nasıl bir ortamda çalıştığını da gözler önüne seriyor: “1 Nisan 2025 itibarıyla en az 18 gazeteci gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu. 1 yılda 29 gazeteci tutuklandı, 6’sına ev hapsi cezası verildi. 123 gazeteci gözaltına alındı, 90 gazeteci ifadeye çağrıldı, 313 soruşturma açıldı. 212 davada 311 gazeteci yargılandı. Bu davaların 196’sı ceza, 16’sı tazminat talepli özel hukuk davalarıydı. Gazetecilere toplamda 137 yıl 23 gün hapis ve 161 bin 980 TL adli para cezası verildi. 56 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 90 gazeteci tehdit edildi. 3 basın kurumuna saldırı düzenlendi. 3 basın kurumu hedef gösterildi. Nisan 2024’te Suriye’nin kuzeyinde gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, SİHA saldırısıyla hayatını kaybetti."

Yayın durdurma, para cezası, sınır dışı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle Saraçhane’de başlayan eylemler nedeniyle basına ve gazetecilere yönelik müdahale de ağır oldu: “42 saat bant daraltıldı. 13 gazeteci darp edildi, 14 gazeteci gözaltına alındı, 7 gazeteci tutuklandı. RTÜK canlı yayınlara müdahale etti. 4 kanal toplam 21 milyon TL ceza aldı. 16 yayın durduruldu. BBC muhabiri sınır dışı edildi. Gazetecilerin sosyal medya hesaplarına erişim engeli geldi.” Dezenformasyon Yasası etkisiyle 67 gazeteciye ‘Halkı Yanıltıcı Bilgi Yayma’ suçundan 85 soruşturma açıldı.15 gazeteci gözaltına alındı, 4’ü tutuklandı, bir gazeteciye ev hapsi verildi. 27 dava açıldı. 11 beraat, 1 hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 13 dava ise devam ediyor.

RTÜK ceza olup yağdı

AYM’nin yetkilerini iptal etmesine rağmen Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin faaliyetlerini sürdürdüğü, Hrant Dink ve Uğur Mumcu cinayetlerinin hâlâ aydınlatılmadığı belirtilerek artan RTÜK cezaları sıralandı: “26 siteye erişim engeli getirildi, 38 haber içeriği silindi. RTÜK 59 ayrı para cezası verdi. 5 ayrı kararla toplamda 21 defa yayın durdurma kararı verildi. SZC TV’nin yayınları 10 gün karartıldı, lisansı tehlikede. Açık Radyo’nun lisansı iptal edildi. Birçok olayda yayın yasağı devreye sokuldu.” Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından Evrensel Gazetesi’nin 2019’dan beri resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı durduruldu, bu hak 2022’de tümden iptal edilmişti. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Evrensel’in BİK’in iptal kararına karşı açtığı davayı reddetti. İstinaf süreci devam ediyor.

İşsiz, yoksul, örgütsüz…

TGS’nin işyerlerinde yürüttüğü anketlerden elde edilen veriler, gazetecilerin derinleşen yoksullukla mücadele ettiğini ve mesleği sürdürmekte zorlandığını ortaya koydu. Ankete göre: “Gazetecilik mezunlarının işsizlik oranı yüzde 18.3 ile ülke ortalamasının iki katı. Sendikalaşma oranı medya sektöründe genelin altında yüzde 13.13. TGS en çok TİS imzalayan sendika olmayı sürdürüyor.”

TGS Başkanı Gökhan Durmuş, verilerin gazetecilerin derinleşen yoksullukla mücadele ettiğini ve mesleği sürdürmekte zorlandığını ortaya koyduğunu belirterek “Ankete katılanların büyük kısmı fırsat verilmesi halinde ek iş yapmaya hazır. Kredi kartı borcunun tamamını ödeyebilenlerin oranı üçte birin altında. Ankete katılan gazetecilerin yarısı kendini yoksul hissediyor, İşsiz kalma endişesi çok yaygın ve katılımcıları tamamı bir önceki yıla göre alım gücünün düştüğünü söylüyor” diye konuştu.  Daha iyi ücret teklifi halinde gazetecilik mesleğini bırakmaya hazır olanların sayısının oldukça yüksek olduğunu belirten Durmuş “Bu sektörün geleceği açısından alarm verici” olarak değerlendirdi.

‘Örgütlü ve birlikte hareket etmeliyiz’

Ekonomik krizin toplu iş sözleşmelerini (TİS) bile baskıladığını, sendikalı çalışanların yüzde 75.6’sının ekonomik koşulların işyerindeki TİS süreçlerine olumsuz etkisi olduğunu söylerken, sendikasız çalışanlarda bu oranın yüzde 97’ye ulaştığını dile getiren Durmuş “Tutuklama, gözaltı, sansür, otosansür, işsizlik, güvencesizlik ve ekonomik belirsizlikle kuşatılmış bir medya ortamında gazetecilik yapıyoruz. Ancak tüm bu tehditlere karşı en güçlü savunmamız birlikte hareket etmek. Anketler gösteriyor ki gazeteciler, bütün çekincelere rağmen sendikalaşmak ve toplu iş sözleşmeli bir düzende çalışmak istiyor. Bu hukuksuz atmosferin tedavisi; demokrasiye sahip çıkmaktan, dayanışmadan ve örgütlü mücadeleden geçiyor” dedi. 

Tutuklu gazetecilerden mektup var

Bu yılki raporda bir ilk de yaşandı. Cezaevindeki tutuklu gazetecilerin kaleme aldığı mektuplar, “Cezaevinden Mektup Var” başlığıyla rapora dahil edildi. Gazeteciler Elif Akgül, Ercüment Akdeniz, Yıldız Tar, Öznur Değer ve Vedat Örüç’ün kaleme aldığı mektuplarla cezaevindeki gazeteciler yaşadıklarını anlattı. Raporda ayrıca Prof. Dr. Ceren Sözeri Özdal’ın “Gazete Duvar Neden Kapandı?​” başlıklı makalesiyle de dijital medyanın sorunlarına ışık tutuldu. (Medya Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Hayal ekip rant biçecekler

Hayal ekip rant biçecekler

‘Kentsel dönüşüm’ için ‘Yarısı bizden’ kampanyasındaki destek tutarları artırıldı, Erdoğan, ‘dar gelirlilere müjde’ diye duyurdu. Düşük ücret, yüksek enflasyon mağduru milyonların, fahiş fiyatların geriye kalanını karşılaması imkansız! Müteahhitler ise el ovuşturup yeni talepler sıralıyor. Oysa emekçiden tek kuruş almadan sadece 2 yıllık ÖTV geliri ile 1.5 milyon sağlıklı konut yapmak mümkün.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
4 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et