1 Mayıs işçinin bayramı ama...

‘1 MAYIS GÜNÜ ÇALIŞMAYACAĞIZ’

Metal sanayiinde çalışan Kaynak İşçisi Soner Celal Şahin, kaynakçıların çalışma şartlarının çok ağır olduğunu söylüyor.

Kaynak işinde iş kazalarının çok fazla olduğuna dikkat çeken Şahin, bu iş kolunda örgütsüzlüğün da hayli fazla olduğunu anlatıyor. Bunun nedenini, kaynak işçilerinin bir yerde üç ay, başka yerde beş ay çalışmasına bağlıyor. Her sene 1 Mayıs’a katıldığını söyleyen Şahin “İşçi arkadaşlarla konuştuk. 1 Mayıs resmi tatil, o gün çalışmayalım. 364 gün patrona çalışıyoruz. 1 Mayıs günü emeğimizi satmayalım. İşe gitmeyelim. 1 Mayıs’a katılalım dedik. Arkadaşlarla kararlaştırdık. Sonra patrondan toplantı istedik. O gün işe gelmeyeceğimizi söyledik. Patron kabul etti. Ama 19 Mayıs, 23 Nisan gibi tüm resmi tatil günlerinde aynı şeyi istemeyin” dedi.

Biz de "Geçen yıl 1 Mayıs’ta çalışmadık. Bu yıl da aynı şekilde çalışmamayı düşünüyoruz. İşçi arkadaşlara çağrı yapıyorum. Yılın 364 günü patrona ait bir gün de bizim. Biz işçilere ait olan bir gün varsa, o gün alanlara çıkıp, günümüzü kutlayalım” dedik.

‘SINIFA DAYANIRSA ANLAMLI OLUR’

Organize Sanayide çalışan Seyfettin Bayramoğlu, 1 Mayıs’ın öneminin işçi sınıfının tarihsel rolünden kaynaklandığını söylüyor.

Bayramoğlu, “Devrimci olan işçi sınıfıdır. 1 Mayıs işçi sınıfına dayanırsa anlamlı olur. Bugün bu ilişki koparılmış durumda. 1 Mayıs sınıf temelinden koparılarak ele alınıyor. Tabii ki her kesim kendi talepleri ile 1 Mayıs’a katılacak. Bu zaten işçi sınıfının birleştirici gücüdür. Ama bu işçi sınıfının misyonunu ve 1 Mayıs’ın İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olduğu gerçeğini değiştirmez. ABD’nin Chicago kentinde işçiler, 117 yıl önce 8 saat iş günü hakkını kazandıklarında bu sadece o işçiler ve o ülke için geçerli olmadı. Bütün dünya işçi ve emekçileri için geçerli oldu. Bu da işçiler kazanınca bütün bir halkın kazandığını gösteriyor. 1 Mayıs çalışmalarının bütün aşamalarında işçi sınıfının değiştirici, dönüştürücü gücünü açığa çıkaran ve vurgulayan bir çalışma yapmalıyız’ dedi.

1 MAYIS GÜNÜ ÇALIŞACAKLAR

Organize Sanayi bölgesinde bulunan Abdioğlu fabrikasında çalışan bir işçi de iki yıldır 1 Mayıs günü fabrikanın çalıştığını, işçilerin 1 Mayıs’a katılamadığını söyledi. İşçilerin örgütsüz olduğunu, fabrikanın her geçen gün büyüdüğünü anlatan işçi, 1 Mayıs’ta çalışacağız ve mesai parası alacağız” dedi

‘İŞ KORKUSU VAR’

Organize sanayide bulunan Karteks fabrikasında çalışan başka bir işçi 1 Mayıs’ın hafta içine denk geldiğini ve o gün fabrikanın çalıştığını söylüyor. İşçiler 'ben o gün çalışmayacağım, resmi tatil, işe gelmeyeceğim’ diyecek durumda değil. Çünkü işçiler örgütsüz. Daha önce sendikalaşma girişimi oldu başarısızlıkla sonuçlandı. Kimse işinden olmak istemiyor. İş korkusundan dolayı herkes çalışır” diyor.

‘MESAİ ALAN ŞANSLI’

Mersin yolu üzerinde bulunan Kıvanç tekstilde çalışan bir işçi de patronunun ikinci binayı yaptığını ve bine yakın işçinin çalıştığını ama sendikanın, sosyal hakların olmadığını söylüyor. Fabrikanın üç vardiya çalıştığını ve 1 Mayıs günü de patronun kimseye izin vermeyeceğini söyleyen Kıvanç tekstil işçisi “O gün işçiler olarak çalışıyor olacağız. Fazladan mesai ücreti alınacak. Bazı yerler mesai de vermiyor. Mesai alanlar şanslılar” diyor.

‘GÜNÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Uzun yıllar Organize’de çalışan Suat Nacar da her geçen yıl çalışma hayatının kuralsızlaştığını 2013’te bunun zirve yaptığını söylüyor. Uzun mesai saatleri, atölye denebilecek 25–30 kişinin çalıştığı iş yerlerde bile kabalacılık adı altında taşeronlaştırmanın uygulandığını belirten Nacar, “Düşük ücretin keyfi işten çıkarmanın sigortasız çalışmanın kurallaştığı, sömürünün katmerleştiği bir dönemde 1 Mayıs’ın kitlesel kutlanması işçi sınıfı açısından büyük bir moral ve geleceğe yönelik bir umut olması açısından çok önemlidir. Günümüze, bayramımıza sahip çıkmak için 2013 1 Mayıs’ına güçlü katılacağız” diyor.

‘İLK KEZ 1 MAYIS’A KATILACAĞIM’

Organize Sanayide çalışan Abdulgani Gezer, 1 Mayıs’a hiç katılmamış. İki yıldır 1 Mayıs’tan haberdar olduğunu belirten Gezer, “1 Mayıs’ın işçilerle ilgili olduğunu öğrendim. Ama nasıl katılacağımı, kiminle gideceğimi bilmediğim için gitmedim” diyor.

Bu yıl Emek Partisiyle Organize Sanayide cuma namazı çıkışı dağıttığı bildiriler sonucu tanıştığını söyleyen Gezer, “Emek Partisi sayesinde yeni şeyler öğrendim. İşçilerin bir sınıf olduğunu, haklarım olduğunu ve 1 Mayıs’ın da İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olduğunu öğrendim.

Bu sene 1 Mayıs’a katılacağım. Hafta içine geliyor ama işyeri çalışsa da ben mesaiye kalmayacağım. İzin alacağım, işe gitmeyeceğim. Bu yıl 1 Mayıs’a ilk kez katılacağım. İşçi arkadaşlarımın da katılması için çalışma yapacağım” dedi. (Adana/EVRENSEL)