06 Mayıs 2022 07:34
Son Güncellenme Tarihi: 06 Mayıs 2022 16:44

Taşeron cehenneminde işçiler nefessiz | Tuzla Tersanesi'ndeki bir gemide gaz sızıntısı nedeniyle 4 işçi zehirlendi

Tuzla'da taşeron şirketler eliyle sendikasız, güvencesiz, ucuz ve kuralsız çalıştırılan 4 tersane işçisi; ölümle burun buruna geldi. Karbondioksit tüpünden sızan gaz işçileri oksijensiz bıraktı.

Fotoğraf: Metin Tokgöz/AA

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Tuzla’da bulunan Ada Tersanesinde gaz sızıntısı sonucu 4 işçi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Bir işçinin durumu ciddiyetini korurken, taşeron şirkete bağlı çalışan yabancı uyruklu işçilerin çalışma mahallinde ‘oksijensiz’ kaldığı belirlendi.

‘İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Haftası’ haftasında iş kaza ve cinayetleri sürdü. Tuzla’da geçtiğimiz hafta ruhsatsız ve mühürlü olduğu belirlenen kimya fabrikasında yaşanan patlama sonucu 3 işçi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Olayın üzerinden henüz bir hafta dahi geçmeden Tuzla’da bulunan Ada Tersanesinde önlem alınmadan çalıştırılan işçiler ölümle burun buruna geldi. Emniyet ve yetkililerden alınan bilgiye göre işçiler çalışmaya başladıktan bir saat sonra fenalaştı. Karbondioksit tüpünden sızan gaz çalışma alanına tamamen doldu. Üçü hafif, biri ağır toplam 4 işçi zehirlendi. Çevre hastanelere götürülen işçiler tedavi altına alındı. Ürdünlü taşeron firmanın 2,5 aydır bu tersanede yapımı süren gemi üzerinde çalıştığı ve işçilerin de yabancı uyruklu taşeron işçiler olduğu belirtildi.

İŞÇİLER ÖNLEM ALINMADAN DOĞRUDAN GEMİYE ÇIKARILMIŞ

Olayın ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunan Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Ali Doğan yaşanan olayı şöyle özetledi: “Sabah saat 10 sularında tersanede gaz sızıntısından kaynaklı patlama gerçekleştiği haberini alarak tersaneye geldik. Tamire gelen gemide karbondioksit tüplerinde gaz sızıntısı olduğunu, biri ağır olmak üzere 4 işçinin zehirlendiği bilgisini aldık. Tersanede hızlıca çalışma durdurularak işçiler evlerine gönderilmiş. Olay yerine geldiğimizde yetkililerle ve tersane işçileri ile görüşmemizde Ürdün menşeli taşeron firmanın olayın gerçekleştiği geminin bakım işleri ihalesini aldığını ve burada bakıma başladığını, bakım sırasında da bu kazanın gerçekleştiği bilgisini aldık.”

Tersanede çalışan işçilerin “Gemide gerekli ölçümlerin yapılmadığını, kontrollerin sağlanmaması nedeniyle işçi arkadaşların doğrudan gemiye çıkarılıp çalışmaya başlatıldığını” aktardığını söyleyen Doğan, “Bu olayın ihmaller nedeniyle gerçekleştiği açık” ifadelerini kullandı.

"ALINMAYAN ÖNLEMLER İŞÇİLERİ ÖLÜMLE YÜZ YÜZE GETİRİYOR"

Tuzla’nın bir sanayi bölgesi olduğunu ve ‘İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Haftasında’ işçilerin çalışırken yaralandığını ve öldüğünü söyleyen Doğan, “Devlet yetkilileri Tuzla’nın sanayi bölgesi olduğunu biliyorlar. Mecliste ertelenen İş Sağlığı İşçi Güvenliği Yasası’nın çıkmayışı ve İSİG uzmanlarının tersane patronları tarafından finanse edilmesi, alınmayan önlemler, buradaki kazalara davetiye çıkaran nedenlerin başında geliyor” dedi.

2008 yılı öncesinde neredeyse her gün iş cinayetinin yaşandığı Tuzla tersanelerinde işçilerin mücadelesi sonucu alınan önlemlerin birer birer kaldırıldığına dikkat çeken Doğan, “Tersanelerdeki durumun sanayidekinden farkı şu; tersane 2008 öncesine döndü. Neydi 2008 öncesi dönem? Hiçbir denetimin yapılmadığı, işçilerin ağır koşullarda çalıştırıldığı işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığı ve yoğun bir üretimin yapıldığı bir dönemdi. 2008 sonrası işçiler çok ciddi mücadeleler vererek burada denetim ve tedbirlerin alınmasını sağladı. Kriz nedeniyle daralan üretim son dönemlerde yeniden yoğunlaştı. İşçi sayısı da artmaya devam ediyor. Aç gözlü tersane patronları ve taşeronlar durmadan yeni işler ve gemiler alıyorlar, doğal olarak işçi işe başlatılırken de işler hemen bitsin diye bir denetim yapılmıyor. İşçiler gece geç saatlere kadar dinlenmeden durmadan çalıştırılıyor. Kimi tersaneler vardiyalı çalışmaya bile döndü. Denetimler de askıya alınmış durumda. Bu büyük bir olay olduğu için kamuoyuna yansıdı, fakat üzeri hızla örtülen günde on kazayla karşılaşıyoruz burada. Alınmayan iş güvenliği tedbirleri işçileri kölece koşullarda ölümlerle yüz yüze getiriyor.”

"BAKANLIK BURADAKİ RİSKİ VE KAZALARI DİKKATE ALMIYOR"

DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, “Bu çok zehirleyici bir gaz. Orada 13 işçi varmış, diğer arkadaşlarımız olay yerinden hızla uzaklaşmış ama 4 arkadaşımız etkilenmiş. Makine kısmında gerçekleşmiş olay. Tersanelerde işçi sağlığı ve güvenliği gereksiz ve masraf artıran durum olarak görülüyor. Patlamada, yüksekten düşme, cisim çarpması, elektrik çarpması, zehirlenme gibi olaylarla kazalar gerçekleşiyor halbuki hepsi alınacak tedbirlerle önlenebilecek kazalar. Ama bu çok dikkate alınmıyor bakanlık tarafından da. Buradaki işçiler de örgütsüz sendikasız olduğu için patronlar ve taşeronlar da çok keyfi davranıyorlar. Burada tersaneler taşeronluk sistemi üzerine kurulmuş. Neoliberal politikaların laboratuvarı adeta. Taşeronluk sistemi üzerinden de yükselerek gidiyor. Çoğunluğu taşeron işçilerin. Bu taşeronlara verdikleri parayı işçi sağlığı ve iş güvenliği için vermiş olsalar bu kadar kaza olmaz, işçilerin ücretleri de yüksek olur. Burası çok tehlikeli bir iş kolu ve zehirli gazlar içerisinde çalışıyor işçiler. Tüm işçilerde neredeyse meslek hastalığı söz konusu ama aldıkları ücret asgari ücretin biraz daha üstünde. Buradaki kazaların sayısını saymak çok mümkün değil. Sürekli kazalar oluyor ve rapor tutulmuyor. Burası kayıtsız, sahipsiz bir yer resmen. Meslek hastalıklarıyla da işçiler zamana yayılmış bir ölümle karşılaşıyorlar, en az ölüm buradaki tersanede gibi görülür çünkü kayıt yok.”

"TEK ÇARE ÖRGÜTLENME"

HAK-İŞ’e bağlı Liman-İş Sendikası Marmara Bölge Başkanı Mülazım Dursun ise işçileri alınmayan önlemler karşısında sendikalaşmaya çağırdı: “İlk değil son olmayacak bir durum. Biz de sürekli işçileri örgütlü bir şekilde çalışmaları ve sendikalı olmaya çağırıyoruz. İş güvenliği iş sağlığı önlemleri alınmalı. Bugün tersaneler madenler gibi tehlikeli. Biz işçilerin örgütlü çalışmasından yanayız. Sendikalı olacaklar, örgütlü çalışacaklar, iş yeri komiteleri olacak ki iş güvenliğine önem verilecek, tedbirler alınacak. Bu, çalışanlar tarafından bizzat takip edilmeli. Bu kazalar böyle son bulur. Ama işçiler örgütsüz taşeron da istediği gibi çalışıyor çünkü insan hayatı onlar için önemli değil. Bunun tek çaresi örgütlenmek haklarını kendilerinin aramasıdır.”

ÖNCEKİ HABER

Ümit Özdağ'ın İçişleri Bakanlığı'na yürümesi polis tarafından engellendi

SONRAKİ HABER

İzmir SMMMOB 24. Olağan Genel Kuruluna giderken | Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...