01 Mart 2020 14:44

İzmir’de Ara Güler sergisi açıldı: Merhaba İzmir!

İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde “Ara Güler - Merhaba İzmir” fotoğraf sergisi açıldı. Sergi 26 Temmuz’a kadar sanatseverlerin ilgisine açık olacak.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

“Bir patlama olduğunda olay yerine doğru koşan kişi foto muhabiridir, oradan kaçan kişi ise fotoğrafçı”

Ara Güler, kendisine fotoğraf sanatçısı denildiği zaman tepki gösterir, ısrarla kendisinin fotoğraf sanatçısı değil foto muhabiri olduğunu ifade ederek kendi tanımlamasını kendi yapardı. Fakat onun bu tanımlaması dünyaca tanınmış bir fotoğraf sanatçısı olma gerçeğini ortadan kaldırmadı.

Ermeni bir ailenin çocuğu olarak 16 Ağustos 1928 yılında İstanbul’da Verjin Hanımla Dacat Beyin evliliklerinden dünyaya gelen Ara Güler, doğduğu şehirde 17 Ekim 2018 yılında 90 yaşında yaşama veda etti. Ara Güler, Cumhuriyet tarihinin görsel tanıklığının mihenk taşlarından biriydi. Girit’in ilk fotoğrafçısı Bahaettin Rahmi Ediz’le yolları bir yerlerde kesişti mi bilinmez. Ama ikisinin de yollarının kesiştiği ortak nokta objektiflerinin tanıklığıydı.

Diğer kesişen bir nokta ise Giritli fotoğrafçı Bahaettin Rahmi Ediz’in bir zamanlar İzmir Kordonboyu’nda deklanşörüne parmağını bastığı noktalardan birinde yer alan Arkas Sanat Merkezi’nde “Ara Güler Merhaba İzmir” fotoğraf sergisinin açılması oldu. Arkas Sanat Merkezi,  Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Ara Güler Müzesi iş birliğiyle düzenlenen sergi 22 Şubat-26 Temmuz tarihleri arasında sanatseverlerin ilgisine sunuldu.

Sergiyi gezecekleri adeta bir zaman tüneli bekliyor, desek abartı olmaz. Sanatçının kullandığı fotoğraf makineleri ile film kamerası, aynı yaşamında olduğu gibi sergi salonunun başköşesinde haklı yerlerini almışlar. Sergi salonunun başka bir köşesinde ise bugünlerde tartışmalı olan bir konu olan içinde sarı basın kartlarının da olduğu sanatçının basın kartları olmuş.

“İnsanlar bakarak, görerek, yaşayarak bir şeyler öğreniyor değil mi? Ben de baktım, gördüm, yaşadım, öğrendim işte. Bir de çektim. Haydi merhaba!”

Sanatçının hayatının neredeyse özetlendiği yukarıdaki sözler Ara Güler’in manifestosu niteliğinde. Ara Güler’in, hayatı boyunca belki de en çok kullandığı kelimelerden biri olan “merhaba” ile bu kez İzmirli sanatseverleri selamlıyor. Fakat bu manifestoda olmayan ve anlaşılamayan noktalarda yok da değil. Örneğin Ara Güler’in çalışma ofisi Galatasaray Lisesi’ne yüz metre uzaklıkta olmasına rağmen, 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana her cumartesi günü evlatlarının kemiklerini de olsa Galatasaray Lisesi önünde arama eylemi yapan Cumartesi Annelerinden bir fotoğraf karesi çekmemesi kendisini foto muhabiri olarak nitelemesiyle çelişmemiş midir?

YÜZLERİ DEĞİL RUHLARI ÖLÜMSÜZLEŞTİRDİLER!

Sergide Güler’in gençlik yıllarında yaptığı edebi çalışmalar, doğup büyüdüğü ve yaşamı boyunca belgelediği İstanbul’a ait fotoğraflar, ulusal ve uluslararası kültür-sanat dünyasından önemli isimlerin portreleri yer alıyor.

Kendisinden yirmi yıl önce kendisi gibi Ermeni olan Osmanlı İmparatorluğu topraklarında 23 Aralık 1908 tarihinde  Mardin’de doğan Yousf Karsh dönemin önemli kişilerin portrelerini görüntülemesiyle tanınmıştı. Kanadalı fotoğrafçı Yousf Karsh gibi Ara Güler’de aynı yolu seçmişti. İzmir’e, “Merhaba” diyerek selamladığı  sergide sayısız tanınmış kişinin çekilmiş portresi de yer alıyor.

TARİHE DÜŞÜLEN DİPNOTLAR...

Sergide Ara Güler’in, 1 Ağustos 1956 tarihli Yeditepe Gazetesi’nin birinci sayfasında “Realizm ve Fotoğraf” hakkında yayınlanan fotoğraf üzerine söylediği yazdığı görüşleri kılavuz niteliğinde; “Gerçek sanat olan fotoğraf hangisidir?” sorusunu sorarak cevaplıyor; “... Sanatın kaideleri değişmeyeceğine göre şöyle denebilir, öteki sanatların bağlı oldukları bütün kaidelere uyan fotoğraf bir sanat fotoğrafıdır. Yani sanat fotoğraflarında; resimde, heykelde, mimaride, balede ve hatta müzikte olduğu gibi, çizginin şeklin, tonların, şekil olarak kadrın içine yerleştirilmiş olan mevzunun ve bütün bunlarla beraber kompozisyonun, seyredilen kadr içinde bir ahenk yaratarak bir bütün olması gerekir....”

ANTİK TARİHSEL YOLCULUK...

Serginin zaman tünelindeki yolculuğunda, Ara Güler’in dünya kamuoyuna tanıttığı Afrodisyas, Nemrut ve Nuh’un Gemisi ile ilgili fotoğrafları eşlik ediyor. Foto muhabiri olarak defalarca ziyaret ettiği İzmir’in daha önce hiç sergilenmemiş fotoğrafları ile İzmir çevresinde yer alan Agora, Efes, Bergama, Allianoi gibi antik kentlerin görünümleri, bu bölgelerin zaman içindeki değişimini gösteriyor.

YOKSA HER KÖY KÖYDÜR

Fotoğraf sergisinde, Ara Güler’in yaşamından küçük kesitlerde sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Bunlardan biri, Dacat Bey’in oğlu Ara’ya serzenişini gelin birlikte okuyalım “ Bir gün babam bana şöyle dedi. ‘Gidersin, gelirsin, gazetelerde röportajların çıkar okuruz, fotoğraflarına bakarız, ama bize bir hayrın yok’, ‘Niye’ dedim. ‘Bir gün beni alıp da bir yere götürdün mü?’, ‘Seni nereye götüreyim ki’ diye sordum. ‘Nereye istersen gidersin patronsun’ Bana baktı yarı alaylı yarı ciddi, ‘Bir gün alıp da beni memlekete, doğduğum yere götürmeyi düşündün mü?’ dedi. ‘Doğduğumuz evi görmek istiyorum. Hem gel, sen de gör. Beni sen götürürsen bir değeri olur. Yoksa her köy köydür.’ der.

Bu topraklarda geçmişini bulamasa da doğduğu köyü ya da evini ya da evinin kapısını arayan bulamayanların dili olur Dacat Bey’in Ara’ya serzenişi...

Ara Güler fotoğrafları, İzmir'de ilk kez bu kadar kapsamlı bir seçki ile izleyiciyle buluşurken, onun kendine has deyişiyle son noktayı koyalım:

"Merhaba Ara Güler”

Reklam