Hatay'da Evrensel gazetesi ile dayanışma yemeği

Hatay'da Evrensel gazetesi ile dayanışma amacı ile bir yemek düzenlendi. Dayanışma gecesinde, tek parti tek adam rejiminin inşa edildiği ve buna uygun tek sesli bir medya oluşturma girişimlerine karşı emek demokrasi güçlerinin medya özgürlüğünü savunması ve dayanışma etkinlikleri yapmasının anlamlı olduğu belirtildi. Muhalif medyayı ortadan kaldıran ve medya özgürlüğünün “tek adama biat”a indirgendiği bu süreçte Evrensel gazetesi ile dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Dayanışma yemeğine Emek Partisi yönetici ve üyeleri, Eğitim Sen Hatay Şube üyeleri, HDP İl Eş Başkan ve yöneticileri, Genel-İş Hatay Şube Başkanı ve yöneticileri, SYKP yöneticileri, AKADAR temsilcisi, BES il emsilcisi, Defne Belediyesi Gençlik Kültür ve Sanat Evi Yöneticisi Süleyman Küçükrecep, 7 Haziran’da HDP Hatay milletvekili olan Dr. Nihat Eraslan ve Evrensel okurları katıldı.

'100 YIL ÖNCEKİ AKTÖRLER YENİDEN SAHAYA İNDİ'

Evrensel yazarı ve Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Ali Karadaş, Evrensel'in bu süreçte Arap coğrafyasında birçok aydın, yazar ve akademisyen ile ilişkiler kurduğunu, onların orada olup bitenlerle ilgili görüşlerini Evrensel'e aktardığını belirtti. Evrensel'in Ortadoğu’da ve Arap coğrafyasında olup bitenleri, işçi, emekçi ve halkın gözüyle farklı bir perspektiften ele aldığını söyleyen Karadaş, Suriye’de yaşanan kapışmaya dikkat çekerek "100 yılda bir sınırların değişmesi gündeme geliyor. Şimdi 100 yıl önceki aktörler sahaya indi ve pay kapma peşindeler” dedi.

EMEP Hatay İl yöneticisi İzdihar Dede,  Evrensel'in doğal muhabiri olarak çalıştığını söyleyerek ve herkesin Evrensel’e haber, mektup, yazı göndermesini istedi. Dede, "Evrensel ile dayanışmak aslında kendimizle dayanışmaktır. Bu dayanışma etkinliği kendi sesimizin daha gür çıkması içindir. Çünkü Evrensel gazetesi yayın hayatına başladığı günden bu yana hepimizin sesi oldu” dedi.

'MEDYAYI KONTROL ALTINA ALMALARI BOŞUNA DEĞİL'

Emek Partisi GYK Üyesi Halil İmrek ise nerede bir işçi direnişi, hak arama mücadelesi varsa Evrensel’in orada olduğunu söyledi. Evrensel’in işçilerin ve emekçilerin sesi olmanın yanı sıra demokrasinin, barışın ve kardeşliğin sesi olduğunu söyleyen İmrek, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye’yi bombalamasını da kınadı. Saldırının uluslararası hukukta haklı bir gerekçesinin asla olmadığını söyleyen İmrek, “Emperyalist güçler, tıpkı Irak’ta olduğu gibi bir kez daha, kendi iddialarına somut bir kanıt gösteremedikleri halde bir ülkeye saldırmışlardır. Gerçekte bu saldırıların amacı, kendilerinin Suriye’de ve Ortadoğu’daki emperyalist çıkarlarıdır ve hedefi de halklardır” dedi.

Tek adam, tek parti yönetimi oluşturulurken aynı zamanda tek sesli bir medya da yaratılmak istendiğini belirten İmrek, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin bir gece yarısı basılmasını buna örnek gösterdi. "Ülke işçileri ve halkları her geçen gün işsizlik, yoksulluk ve geleceksizliğe itiliyor. Gençler, geleceğinden kaygılı. Elinde diploma ile iş arıyor. Ülkede 6 milyon işsiz var. Ekonomik ve siyasi olarak işler çıkmaza girdiği için olup bitenler konuşulmasın istiyorlar. Savaş ve seferberlik havası egemen kılınarak, OHAL kullanılarak emekçi halk kesimleri içinde biriken hoşnutsuzluk engellenmeye çalışılıyor. Onun için medyayı kontrol altına alıyorlar. Ya satın alıyorlar ya da kayyım atıyorlar" diyen İmrek son olarak bütün halkı 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya çağırdı.

'EVRENSEL'E SAHİP ÇIKMAK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP ÇIKMAKTIR'

Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu da OHAL ve KHK ile binlerce kamu emekçisinin işinden edildiğini ve kendisinin de ihraç edilen bir eğitimci olduğunu söyledi. Ancak baskı ve haksızlıklara boyun eğmediklerini, haksızlığa karşı mücadele ettiklerini ve Evrensel’in kendi sesleri olduğunu söyleyen Usluoğlu, "Evrensel gazetesine sahip çıkmak, basın ve ifade özgürlüğünün baskılandığı, gazetecilik mesleğinin icra edilemediği bu süreçte çok önemli. Özgür basın, baskılara karşı dayanışma ile var olmaya devam edecektir" dedi.

HDP: EN GENİŞ İTTİFAKI KURUP YENİDEN KAZANACAĞIZ

HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, AKP hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak görüp faşizan bir düzen kurmaya çalıştığını söyledi. Nalbant, "Baskıcı düzenlerini kurmak için farklı seslerin çıkmamasını istiyorlar onun için muhalif, özgür basına saldırıyorlar. Önce Hayatın Sesi TV, İMC TV, TV10 gibi televizyonları kapattılar. Şimdi Özgürlükçü Demokrasi'yi kapattılar, çalışanları tutukladılar. Ama bütün baskılara rağmen yılmayacağız. 7 Haziran'da kazandığımız gibi 2019 seçimlerinde de en geniş demokrasi güçlerinin ittifakı ile yine kazanacağız” dedi. (Hatay/EVRENSEL)