15 Aralık 2017 19:29

Mühendislik sermayenin ihtiyaçlarına göre şekilleniyor

Memleketin bütün öğrenci kesimlerinin olduğu gibi, mühendislik öğrencilerinin de talepleri, beklentileri bir hayli yıkılmış gibi.

Paylaş

Gazi Üniversitesi öğrencileri
Ankara

Memleketin bütün öğrenci kesimlerinin olduğu gibi, mühendislik öğrencilerinin de talepleri, beklentileri bir hayli yıkılmış gibi. Gazi Üniversitesi Mühendislik Öğrencileri ile yaptığımız sohbette bu konular üzerinde durduk. Son dönemlerde KHK’lerden da nasibini alan Gazi Üniversitesi akademik açıdan neredeyse tam bir sermaye yığınağı. Antidemokratik kampüsü ve gerici öğrenci yapılanmalarıyla abluka altına alınmış öğrenciler, adeta birilerinin sormasını bekler gibi yanıtladılar sorularımızı.

Okulu bitirince ne yapmayı düşünüyorsunuz? Planlarınız var mı?

Okul bitince ne yapacağımıza dair bir fikrimiz yok. Zaten okulda da ne yaptığımıza dair bir fikrimiz yok. Bu okuldan sadece bizim bölüm, senede 250 mezun veriyor. Bunlardan dört bilemedin beş tanesi bir yerlerdeki tanıdıkları vesilesi ile iş buluyorlar. Birkaç tane süper zeka oluyor. Geriye kalanlardan en az yüz kişi işçi oluyor.
Okulun Ankara’da olmasının avantajlarından biri de bu, fabrika dolu. İşsiz kalmıyorsun ama okuduğun mesleği de icra edemiyorsun. Mühendis olarak çalışsan bile patronlar seni sahaya gönderiyor işçi gibi çalışmanı istiyor. Hem mühendislik hem işçilik yaptırıyor anlayacağın. Şimdi bu koşullarda okulda yurtdışından çevrilen kitaplarla eğitim yapıyorlar. Liseden beri ders çalışıyoruz sosyal yaşantımız yok, ailemiz bizi gönderdi buraya oku mühendis ol diye, bir sürü masrafa girdiler. Eski rektör de geçen sene diyor ki “Biz sermayenin ihtiyaçlarına göre mühendis yetiştiriyoruz, böylelikle kimse işsiz kalmıyor.”  Adam resmen piyasaya peşkeş çekiyoruz diyor.
Bizim işçi olmakla bi sorunumuz yok. İşçi olacaksam yine gider olurum. Benim ailemin çektiği sıkıntıya, yaşadığımız strese değer mi? E biz ne yapalım peki okumayalım mı? Memleketi bırakıp gidelim mi başka memleketlerde mi çalışalım? Biri bize söylesin.

“BABAMIZ ZENGİN DEĞİL DİYE HEBA OLUYORUZ”

Peki bu noktada sizin talepleriniz neler ?

Bizim taleplerimiz çok basit. Biz bir kere doğru düzgün eğitim istiyoruz. Burada gez kampüsü sor, kimse memnun değil. Sınav döneminde bir şeyler ezberleyip ders geçiyoruz. Ne yaptığımızı anladığımız, bilimsel eğitim istiyoruz. Öğrencilere ulaşımın ücretsiz olmasını, harçların kalkmasını istiyoruz. Öğrencinin parasını almak ne demek? Referans olmasın, torpil olmasın, herkesin iş hakkı olsun. İşsiz kalmamak için herkes en iyi olmaya çalışıyor, okumuyoruz da yarışıyoruz sanki. Bir kere iş kaygımız olmasın iş güvencemiz olsun. Gençliğimiz heba olup gidiyor, zengin babamız yok diye çabalayıp duruyoruz.

“HERKES KENDİ KAYGISINA MERHEM ARARSA OLMAZ, BİRLİK OLMALI”

Peki bu talepleri istemek yeter mi ? Gerçekleştirmek için ne yapmak lazım?

Yetmez tabii. Senden para alıyorlar. Şimdi bunlara bir şey demezsen niye almasın ki senin paranı, alışmış zaten. “Alma kardeşim benim paramı” diyeceksin. Herkes böyle derse o zaman alamaz. Bir kişinin söylemesi yetmez herkes isteyecek, istediğini söyleyecek.
Ama bir taraftan da korkuyoruz. Şimdi sivrilik yapsan bir şey olur. Bizim okul da pek uygun değil. Şimdi sen desen ki “Bize düzgün eğitim verin, paramızı almayın”  arkanda kimse durmaz sana da yazık olur, sahip çıkan da olmaz. Ama hep beraber gitsek desek ki “Sen bizi piyasaya peşkeş çekemezsin.” Ne yapacak hepimizi okuldan mı atacak? Hiçbir şey yapamaz.
Herkes bir köşede kendi kaygılarına merhem arıyor. Bir arada durmazsak hepimiz kendi kaygılarımızda boğulacağız. Kolay zaman değil ki zor zaman. Memleket karışık, insanlar korkuyor haklı olarak. Ama hepsinin çözümü bir arada durmak, istediğimiz şeyleri böyle alırız.

 

ÖNCEKİ HABER

Dilmen: Erdoğan’a baktığımda parkasız Deniz Gezmiş görüyorum

SONRAKİ HABER

Türkiye işçi sınıfı tarihinden portreler1 1940 -50'li yıllar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...