Bedenini ve ruhunu dansla özgürleştirenlerin adresi

Sinancem ALİKOÇ
ODTÜ

ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu 1988 senesinde kurulmuş, ODTÜ’deki hemen hemen her organizasyona “dansla katılmış” bir topluluk. Başta hazırlık öğrencileri olmak üzere hemen hemen bütün ODTÜ öğrencilerinin en az bir kere aktivitelerine katıldığı ya da izlediği bir topluluk. Biz de hem topluluğun faaliyetlerini hem de bu sene 16.sı düzenlenen ODTÜ Uluslararası Cumhuriyet Kupası’nı ve EDT’ye dair birçok şeyi topluluk üyesi, METU OPEN idari koordinatörü ve basın ilişkileri koordinatörü Ceren Arular ile konuştuk. 

Öncelikle bize topluluğunuzdan, amaçlarından ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?
1988 senesinden beri özellikle gençlere olmak üzere Türkiye’ye dans sporunu sevdirmeye çalışıyoruz. Birçok üyemiz ODTÜ’den mezun olduktan sonra kendi dans okullarını kurdular. Küçük öğrencilere ders veriyorlar. Bu da Türkiye’de dans sporunun yerleşmesi açısından çok önemli. Hatta ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu çıkışlı birçok dans şampiyonu var. EDT birçok etkinlik yapıyor. Diğer topluluklarla da ortak iş yapan bir topluluğuz. Ayrıca dünyanın ve Türkiye’nin birçok yerinden katılımın olduğu Cumhuriyet Kupası’nı gerçekleştiriyoruz. 

BİRÇOK ZORLUĞA RAĞMEN...

Peki, bize biraz ODTÜ Uluslararası Cumhuriyet Kupası’ndan bahsedebilir misiniz? Nasıl bir etkinlik? Etkinliği organize ederken ne gibi zorluklarla karşı karşıya kalıyorsunuz? 
ODTÜ Cumhuriyet Kupası bu sene 16. yaşını kutladı. Etkinlik adından anlaşılacağı gibi Cumhuriyet Bayramı haftasında yapılıyor. Etkinliğimize her sene olduğu gibi bu sene de 20 farklı ülkeden çiftler katıldı. Mesela bu sene 163 çift vardı. Aynı zamanda da 16 farklı ülkeden 16 farklı profesyonel hakem katıldı. Bu aslında Türkiye’nin dışarıya tanıtımında dans camiası için çok önemli. Bu işi yaparken 20 kişilik koordinasyon ekibi ve 150 kişilik gönüllü ekiple çalışıyoruz. Bunlarında ana ağırlığı öğrenci. Kesinlikle büyük maddi desteklerimiz yok. Ancak küçük küçük destek alabiliyoruz. Sadece okul yer sağlıyor. Spor müdürümüz Şahin Oğuz’un bu organizasyonu çok desteklediğini belirtmek isterim. Destek olmadığından ötürü 15.000 lira ile 30.000 lira arası maddi açık çıkıyor her sene (gülüyor).  Maalesef bu açığı topluluk kendi bütçesinden karşılıyor. Fakat biz bunca zorluğa rağmen Eşli Danslar Topluluğu olarak bunu yapmaya devam ediyoruz. Çünkü bu yarışma dünyadaki 300 yarışma arasında en prestijli 8.yarışma ve biz bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu prestiji de büyük yarışmacıların bizi seçmelerinde anlıyoruz. Mesela bu sene bizim yaptığımız tarihte dünyanın 12 farklı yerinde dans yarışması varken büyük yarışmacılar bizim etkinliğimizi seçtiler. Yarışmacılar ve hakemler birçok zorluğa rağmen Cumhuriyet Kupası’na gelmeyi tercih ediyorlar. Mesela 2015 senesinde hepimizi derinden sarsan 10 Ekim katliamı gerçekleştiğinde, birçok hakem “Ankara güvenli değil.” gerekçesiyle gelmek istememişti haklı olarak, ama onları ikna edip, kaybettiklerimizi de anarak o sene de kupamızı düzenledik. Yine 2016 senesinde 30 Ekim – 1 Kasım tarihlerinde yarışmayı düzenleyecektik ancak seçim olması bizi tarihi erkene çekmek zorunda bıraktı. Bu bizim için ciddi bir zorluktu. İnanılmaz maddi zararımız oldu. 

Yani ülkenin iç politikası da dış politikası da etkinliklerinizi etkiliyor…
Çok. Bizi sıkıntıya sokabiliyor çoğu zaman.  

KÜÇÜK DESTEKLER DIŞINDA EN BÜYÜK DESTEĞİMİZ DANS SEVERLER

Az önce çok destek alamadığınızdan bahsettiniz. Bunu biraz açabilir misiniz? Ülkemizde sanat, kültür ve spor faaliyetlerinin çok fazla desteklenmediği biliniyor ama dünyanın en prestijli 8. Dans yarışması içinde bu böyle mi?
Aynen öyle. Biz desteklenmiyoruz. Hatta önümüze köstek olan insanlar oluyor. Geçtiğimiz senelerde Spor Bakanlığı’na ve Kültür Bakanlığı’na başvurduk, hepsi “bir yerde dans olduğu için” destek sunmadılar ki destek vereceklerinin en başta ifade etmelerine rağmen. Ha bizi destekleyen kurumlar yok mu tabii ki var mesela Çankaya Belediyesi. Ama devletin doğrudan desteklemesi çok farklı bir şey. Mesela Çekya’da Avusturya’da doğrudan devlet organize ediyor bu yarışmaları. Bizim de desteklenmemiz gerekiyor. Fakat spor, dans maalesef bunlar ülkemizde adı geçtiğinde dahi bazı kesimlerin tüylerini diken diken eden şeyler. 

ODTÜ RUHUNU KORUMAK VE İLERLETMEK ADINA CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ

Ağaç dikme şenliği demişken, bu senenin başında ODTÜ ormanlarının talan edilmesi gündemde epey yer tuttu. Buna karşında ODTÜ öğrenci topluluk ve temsilcilikleri bir ağaç dikme şenliği organize ettiler. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Biz zaten katılım gösterdik. O gün Cumhuriyet Kupası vardı ancak görevli olmayan tüm arkadaşlarımız oradaydı. Bizim normalde eşli danslar korumuz var, bu sefer farklı bir durum olduğu için tüm topluluklarla beraber hareket ettik. ODTÜ’nün daha çağdaş, daha modern bir yer olmasını ve ODTÜ’nün mevcut yapısının korunması istiyoruz. Dans edilmeyen bir ortam bizim için gerçekten yaşanılabilir bir ortam değil. Kişisel olarak söyleyebilirim ki bu yapılan yol vahşi belediyecilik anlayışına yenik düşmek anlamına geliyor benim için. Mutlaka açıklaması vardır. Her şeyin açıklaması oluyor ülkemiz yetkilileri için. Biz ODTÜ ruhunu korumak adına, bunun ilerlemesi adına ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu olarak canla başla çalışıyoruz.