29 Mart 2017 11:07

Brexit resmen başladı, İskoçya bağımsızlık istiyor

İngiltere'de Başbakan Theresa May, AB'den çıkış sürecini resmen başlattı.

Paylaş

Orhan DİL
Londra

Avrupa Birliği ile Brexit müzakerelerini başlatmak için Meclisten ve Kraliçe II. Elizabeth’den yetki alan Başbakan Theresa May, İskoçya Ulusal Partisi SNP’nin ikinci bağımsızlık referandumu talebini ise geri çevirdi.

Birleşik Krallık seçmenlerinin 23 Haziran 2016 tarihinde aldığı Brexit kararının politik arenada yarattığı fırsatları değerlendirerek başbakanlık koltuğuna oturan Muhafazakar Parti Lideri Başbakan Theresa May, İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin kararına uygun olarak Avam ve Lordlar Kamaralarından onay alarak AB’den çıkış sürecini resmen başlattı.

Brexit sürecinde ayrı ayrı saflara ayrılan Muhafazakar Parti ve Parlamento, ayrılıklarını bir kenara bırakarak müzakereleri başlatacak olan Başbakan May’in arkasında saf tuttu. İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin kararı ile süreci başlatmak için Avam ve Lordlar Kamaralarından onay almak zorunda kalan May, ciddi bir engelle karşılaşmadan parlamentonun koşulsuz onayını almayı başardı.

Avrupa Birliği’nin karşısına kendi içindeki muhaliflerin sesini bastırmış olmanın güveni ile çıkacak olan hükümetin elindeki en büyük koz, AB vatandaşı göçmenler. İşçi Partisi ve Lordlar Kamarası içinden çıkan cılız itirazlara rağmen AB vatandaşı göçmenlerin haklarına ilişkin hiç bir güvence tanımayan May, Muhafazakarların Brexit sürecinde halkları bölmek için kullandığı göçmen karşıtı politikasını Brexit sonrasında da Avrupa Birliği ülkelerini bölmek için kullanmaya devam edecek.

Başbakan May’in Birleşik Krallık adına müzakereleri yürütmek için onay verdiği Brexit yanlısı kabine üyesi David Davis’e, kendisi gibi Brexit yanlıları olan Liam Fox ve aynı zamanda Dışişleri Bakanı da olan Boris Johnson’un da içerisinde yer aldığı bir ekiple eşlik edecek.

28 Mart itibarı ile resmi olarak başlayan Brexit süreci yasal olarak 2 yıl içinde tamamlanmak zorunda. İki yıl içinde bir anlaşmaya varılamamış olması durumunda ise Birleşik Krallık ve AB arasındaki ticari ilişkiler, Dünya Ticaret Örgütü’nün kural ve düzenlemelerine göre belirlenecek.

BREXIT İSKOÇYA’NIN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN FIRSAT MI?

Referandumda tercihini Avrupa Birliği’nden yana yapan ve ayrılık kararı çıkması halinde, Birleşik Krallık’tan ayrılma pahasına da olsa AB’nin ortak pazarının bir üyesi olarak kalmayı tercih edeceğini açıktan beyan eden İskoçya Ulusal Partisi SNP, Başbakan May’ın parlamentodan ve kraliçeden onay almasının ardından bağımsızlık için 2. referandum talebinde bulundu. 2014 yılında gerçekleştirilen referandumu yüzde 45 ile kaybeden SNP, 2. referandumu, 2015 yılında hazırladıkları parti manifestosunda yer verdikleri, İskoçya’nın iradesine rağmen AB’den çıkartılması gibi ciddi ve maddi koşulların değişmesi halinde ‘yeni bir referandum’a gidecekleri vaadini hatırlatarak talep etti.

SNP’nin lideri Nicola Sturgeon’un, resmi konutu Bute House önünde yaptığı basın açıklaması ile resmen duyurduğu referandum talebi, Başbakan Theresa May tarafından ‘şimdi zamanı değil’ denilerek geri çevrildi. İskoçya’nın bağımsızlık referandumu talebine taktiksel olarak ‘şimdi zamanı değil’ cevabı veren May’in başbakan kaldığı müddetçe asla yeni bir referanduma onay vermeyeceğini herkes kadar iyi bilen Sturgeon da yakaladığı bu tarihi fırsatı kaçırma niyetinde değil. Sturgeon, May’in bahanesini boşa düşürmek için referandumun hemen değil, Brexit için şartların netleştiği 2018’in sonbaharı ya da 2019’un ilkbaharında gerçekleşebileceğini ileri sürerken, May ise SNP’nin bir daha tek başına çoğunluğu yakalayamayacağı hesabı üzerinden referandum talebinin 2021 ulusal parlamento seçimlerinden sonrasına ertelenmesini istiyor.

İSKOÇYA PARLAMENTOSU REFERANDUM DEDİ

Bütün bu tartışmaların yaşandığı süreçte, geçtiğimiz hafta çarşamba günü İskoç Parlamentosu’nda referanduma gidilip gidilmeyeceğine ilişkin oylama yapılacaktı. Fakat Londra’da parlamento binasına yapılan saldırı nedeniyle ertelenmişti.
Dün İskoç Parlamentosu’nda yapılan oylamada 69 milletvekili bağımsızlık referandumuna gitme kararı verdi. Toplam 129 milletvekili olan İskoç Parlamentosu’nda 59 milletvekili de aksi yönde karar verdi. Yapılan açıklamalara göre, 18 ile 24 ay içinde İskoçya’nın bağımsızlık referandumuna gitmesi bekleniyor.

Muhafazakar Parti’nin yanı sıra İşçi Partisi de İskoçya’nın bağımsızlık referandumuna karşı çıkıyor. Gerekçesini ise ‘Başka bir referandum olursa, İşçi Partisi bağımsızlığa karşı çıkacak çünkü Birleşik Krallık’ı parçalanması hiç bir tarafın yararına değil’ sözleri ile ifade eden Parti Lideri Jeremy Corbyn, referanduma karşı olmalarına rağmen İşçi Partisi, ulusal parlamentoda referandum kararı çıkması halinde bu karara saygı duyacaklarını da ifade etti.

Bir referandumla gelen başbakanlık ve liderlik koltuğunu, başka bir referandum ile kaybetmeyi göze almayacak kadar tecrübeye sahip olan Başbakan Theresa May’in, parlamentodan aldığı Brexit yetkisi ve muhalefetin desteği İskoçya’nın bağımsızlık arayışları karşısında elini güçlendirirken, İskoçya da bağımsızlık yolunda yakaladığı bu tarihi fırsatı kaçırmak niyetinde değil.

ÖNCEKİ HABER

'İnsan her yerde okur'

SONRAKİ HABER

Paylan: Engellemeler korktuklarının göstergesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...