Sarıgazi halkı: Uyuşturucu bataklığını birlikte kurutacağız

Haşim DEMİR
İstanbul
 
Uyuşturucu kullanımının son 10 yıl içinde % 657 oranında artması tüm emekçileri kaygılandırıyor. Özellikle işsizliğin, yoksulluğun, açlığın kol gezdiği mahallelerde psikolojik olarak bunalıma giren gençleri hedef alan Bonzai satışı ve kullanımında ciddi artış var. 

Uyuşturucu çeteleri bilinçli bir politikanın sonucu olarak da, politik bilincin yüksek olduğu ilçeleri ve bu ilçelerin mahallelerini hedef alıyor. İstanbul’un Sancaktepe ilçesi de, uyuşturucu tacirlerinin kıskacında. Buna karşın Sancaktepe’de 19 mahalle muhtarının girişimleriyle uyuşturucu ve çeteleşmeye karşı başlatılan mücadele de büyüyor. Aylardır imza kampanyaları, halk toplantıları yapan mahalle muhtarları, uyuşturucu kullanımı nedeniyle yaşamını yitirenlerin ailelerinin de desteğini alarak, psikologlar eşliğinde birçok girişimde bulunuyorlar. Mülki idarecilerin başında gelen Kaymakamlık ve emniyet nezdinde girişimler ile TBMM bünyesinde yürütülen çalışmaların sonuçsuz kalması üzerine her mahallede “Uyuşturucuya hayır komiteleri” ve komisyonları kuran muhtarlar artık yürüyüş, basın açıklamalarıyla da mücadeleyi daha ileriye taşımak için çabalarını yoğunlaştırdılar. 

‘UYUŞTURUCU ÇETELERİ KOLLANIYOR’

Aylardır uyuşturucuya karşı mücadele başlatan Sancaktepe’ nin  19 mahalle muhtarı önceki gün bir basın açıklaması ve yürüyüşle yeni bir mücadele süreci de başlattı. Sarıgazi mahallesi muhtarlık binası önünde bir araya gelen yüzlerce aile, onlarca kurum, dernek ve siyasi parti yöneticisinin katıldığı açıklamada, “Bonzai, bir uyuşturucudur. Hayatına sahip çık, hayır de” pankartı açıldı. Burada konuşan Sarıgazi mahallesi muhtarı Göker Göktaş, bonzai kullanımının yaygınlaşmasının bir tesadüf olmadığını söyledi. Sarıgazi mahallesi başta olmak üzere ilçenin 19 mahallesinde uyuşturucu çetelerinin kollandığını, gençlerin hedef alınmasının bilinçli bir politika olduğunun altını çizen Göktaş, “Uyuşturucu kullanımı kendiliğinden bu kadar hızlı artmamaktadır. Bu artışın temel nedeni uyuşturucunun bir politika olarak yaygınlaştırılmasıdır. İşte son 10 yıl içinde uyuşturucu kullanımının yüzlerce kat  artmasının asıl nedeni bu gerçeklerdir. Bu durumda hiç kimse uyuşturucu sorunu benim sorunum değil diyemez, dememelidir. Çünkü uyuşturucu kullanımı bir salgın hastalık gibi hızla yayılmaktadır. Artık ilkokul önlerinde, kantinlerde uyuşturucu satıldığı tespit edilmektedir. Veysel Karani mahallesinde 10 yaşındaki çocuğumuzun Bonzai içerken yakalanması bir vahameti gösteriyor” dedi. Uyuşturucu kullanımını engellemek için her mahallede uyuşturucuya hayır komiteleri, komisyonları, mahalle meclisleri kurulması gerektiğini kaydeden Göktaş, “Bugüne kadar çok sayıda gencimiz hayatını kaybetti. Hadi hep birlikte dur diyelim, sorumlulardan ve çetelerden hesap soralım” diye devam etti. 

CEMEVLERİNDEN DESTEK

Göktaş’tan sonra Veysel Karani Mahallesi muhtarı Ali Çolak söz aldı. 19 mahalle muhtarı olarak ölen çocuklardan dolayı içlerinin acıdığını, öfkelerinin büyük olduğunu belirten Çolak, “Biz aylardır çalışma içindeyiz. Bu çalışmaları, topladığımız imzaları TBMM’nin gündemine getirdik. Fakat bir sonuç ve cevap alamadık. TBMM’dekiler sağırları oynadılar. Benim mahallemde 10 yaşındaki çocuk uyuşturucu madde kullanırken yakalandı. Bu vahim bir durumdur. Biz halk olarak, muhtarlar olarak dernekler olarak bu duruma sessiz kalamazdık. Onun için bu mücadeleyi geliştirmeye kararlıyız” dedi. Daha sonra Emek mahallesi cemevi yöneticisi Özgür Yüksel söz alarak, Sancaktepe’deki cemevlerinin tamamının uyuşturucu ve çeteleşmeye karşı mücadeleyi desteklediklerini belirterek, “Biz bir inanç kurumu olarak geçlerimizin hayatlarının kararmasına seyirci kalmayacağız. Muhtarlarımızın başlattığı bu mücadelenin bizzat içinde olacağız” dedi.  

‘KARDEŞİMİ KAYBETTİM, BİR DEĞER YOK OLDU’ 

Kardeşini uyuşturucu yüzünden kaybeden Vanlı Mustafa Kemal Yiğit ise, uyuşturucu satıcılarının bilinçli olarak polis tarafından korunduklarını ileri sürerek, şöyle devam etti: “Benim başıma gelmedi bana ne demeyin. Her an çocuğunuz bu uyuşturucu çetelerinin himayesine girebilir. Çünkü yoksuluz, işsiziz bunu çok iyi kullanıyorlar. Buna karşı her yerde mücadele edelim” İnönü mahallesi muhtarı Hasan Nacar da, “Kendi çocuğumuzdan önce komşumuzun çocuğunu kurtarmak istersek bu sorunu çözeriz” dedi. Nacar’dan sonra söz alan Resul Baysungur ise, “Çocuk hayatını yaşamazsa, kültürel olarak gelişmezse, politika ile uğraşmazsa, politika, kültür yasaklanır, özgürlük istedi diye içeri atılırsa olacağı bu. Çocuklarımız politika ile ilgilenmesin, dergi, gazete okumasın diye uyuşturucuya alıştırıyorlar.” dedi. 

Açıklamada söz alan bir kadın ise, “Ben bir anneyim, yüreğim yanıyor. Çocuklarımız öldü. Bir kısmının hayatı karardı. Buna dur demek için ev ev, kapı kapı birleşelim mücadele edelim” diye konuştu. Hüseyin Acar isimli bir vatandaş ise, “Halk olarak yapmamız gereken uyuşturucu çetelerini mahalleye sokmamak ve bunlara karşı direnmektir. Yeni bir Gülsuyu yaratmamak için elbirliği lazım başka yolu yok” dedi. 

Konuşmaların ardından kitle “Uyuşturucuya ve çetelere hayır”, “Uyuşturucu çetelerine geçit vermeyeceğiz” sloganlarıyla Demokrasi Caddesi girişine yürüdü.