13 Ocak 2017 10:05

HDP’li vekil Nursel Aydoğan’a hapis cezası

Tutuklu HDP Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında katıldığı cenaze töreni, basın açıklaması ve yürüyüşler nedeniyle 4 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

HDP’li vekil Nursel Aydoğan’a hapis cezası

Tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında 2011 yılında Diyarbakır’da katıldığı basın açıklamaları, yürüyüş ve cenaze töreni gerekçe gösterilerek açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

2011 yılında katıldığı 5 ayrı eylem ve etkinlik nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak” ve “2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek” ile suçlanan Aydoğan’ın 18 yıla kadar hapsi istendi. 

Aydoğan’ın tutuklu olduğu Silivri Cezaevi'nde SEGBİS üzerinden katıldığı duruşmada avukatlar da hazır bulundu Yine HDP Milletvekili Altan Tan, HDP İl Eşbaşkanı Gülşen Özer ile çok kişi de izleyici olarak duruşma salonuna geldi. Dava dosyasına gelen evrakların ardından başlayan duruşmada, iddia makamı daha önce davanın esası hakkında verdiği mütalaasını tekrarladı. Ardından söz alan Aydoğan, davanın esasına karşı savunma yaptı. Halen milletvekili olduğunu, yasama dokunulmazlığının devam ettiğine dikkat çeken Aydoğan, “Hukuksuz bir şekilde tutuklandım. Şu an Türkiye'nin geleceği için çok önemli olan anayasa değişikliği Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüyor. Şu anda cezaevinde olduğum için Genel Kurul'daki görüşmelere katılamıyorum, oy kullanamıyorum. Bu hak ihlalinin sona ermesini istiyorum" dedi.

'CENAZELERE KATILDIĞIM İÇİN YARGILANIYORUM'

Yaşamını yitiren PKK'lilerin cenaze törenlerine ve yürüyüşlere örgüt çağrıları doğrultusunda değil Diyarbakır milletvekili olduğu için katıldığını vurgulayan Aydoğan, partisinin planlaması ve faaliyetleri doğrultusunda bu eylem ve etkinliklere katıldığını kaydetti. Aydoğan, “Katıldığım etkinlikler üzerinden cezalandırılmamın istenmesi kabul edilebilir bir şey değil. Cenazelere katıldığım için yargılanıyorum. Daha önce cenazelere neden katıldığımı belirtmiştim. Siyasal iktidar kamuoyu üzerinden baskı yaratmak ve algı oluşturmak için bu sürekli gündemleştiriyor. Yargı siyasi iktidarın oluşturduğu bu baskı atmosferinden etkilenmemeli. Savcıdan bana yönelik bu iddiasını geri çekmesine beklerdim" diye kaydetti. 

Avukatın sorusu üzerine Aydoğan suçlama konusu yapılan eylem ve etkinlerde dağılmaları ve eylemin yasadışı olduğu yönünde polisin kendisini hiç uyarmadığını söyledi. Hakkında iddianameyi hazırlayan dönemin özel yetkili savcısı Ahmet Karaca'nın "MİT TIR’ları" ve "FETÖ" davalarından tutuklu olduğunu hatırlatan Aydoğan, "O dönemde Diyarbakır'da hangi sokakta ne olmuşsa dakika dakika yazılıp benim dosyama konulmuş. Davanın iddianamesi inanılmaz bir şekilde polis ve savcılık tarafından doldurulmuş" diye belirtti. 

Aydoğan, beraatını talep etti. 

'AKP MİLLETVEKİLİ DE CENAZELERE KATILDI'

Ardından söz alan Aydoğan’ın avukat Abdulkadir Güleç, Anayasa'nın 83. maddesine göre milletvekillerinin yargılanamayacağı, sorgulanamayacağı ve gözaltına alınamayacağı yönünde bir hüküm olduğunu belirterek, “Anayasa'ya eklenen geçici bir madde ile amir hüküm olan bu madde kaldırılamaz. Yok hükmünde olan bu düzenleme ile Anayasa maddesi kaldırılamaz. Müvekkilim hakkındaki iddianame de FETÖ'cüler tarafından hazırlanmış. Bunun seçilmişlere dönük bir operasyon olduğu çok açık" dedi. 

Yaşamını yitiren örgüt üyesinin cenazesine katılmanın "örgüt üyeliği" sayılmasına değinen Güleç, Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun da yaşamını yitiren örgüt üyelerinin cenaze törenlerine katıldığını kaydetti. Ensarioğlu'nun katıldığı cenaze törenleri ile ilgili "Evet katıldım. Bir kez değil bir kaç kez katıldım. PKK'lilerin cenazesine CHP milletvekillerinin katıldığını da biliyorum" dediğini aktaran Güleç, "Hani nerede kaldı yargı önünde eşitlik. Cenazeye katıldığı için Ensarioğlu'na soruşturma açılıp açılmadığının soruşturulmasını istiyoruz. Soruşturma açılmamışsa derhal müvekkilimin beraatını talep ediyorum" diye vurguladı. 

Avukat Devrim Barış Baran ise müvekkili Aydoğan ile birlikte yargılanan ancak daha sonra dosyaları ayrılan sanıkların yargılandıkları davada beraat ettiğini hatırlattı. 

Yapılan savunmaların ardından, mahkemenin son sözünü sorduğu Aydoğan, "Söylemem gerekenleri söylediğimi düşünüyorum. Buna ekleyecek bir şeyim yok" dedi.

4 YIL 8 AY 7 GÜN CEZA VERİLDİ

Karar için duruşma ara veren mahkeme heyeti kararını öğleden sonraya bıraktı. Aranın ardından mahkeme kararını açıkladı. Aydoğan hakkında “Örgüt propagandası yapmak” ve “Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek” suçlarından açılan kovuşturmanın ertelenmesine karar verildi. Kararda, Aydoğan’ın katıldığı 5 ayrı basın açıklaması, yürüyüş ve cenaze törenleri nedeniyle Aydoğan, “Örgüt üyesi olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığını yer verilen kararda, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar Aydoğan’ın seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılmasına karar verildi.

Mahkemenin oy çokluğu ile verdiği kararda, heyetin üyesi kadın hakim karşı oy kullandı. Hakimin karara karşı verdiği karşı oyun gerekçesini şöyle açıkladı: “Sanık hakkında 23.04.2011, 04.05.2011, 16.05.2011, 18,05.2011, 22.05.2011 tarihli eylemleri nedeni ile 3713 Sayılı Yasa kapsamında propaganda ve 2911 Sayıl Yasanın 32/1 madde kapsamında TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri yollamasıyla TCK’nın 314/2 maddesi ile cezalandırılmasına yönelik dava açılmışsa da; sayılı eylemlerin 6352 sayılı yasa kapsamına girmesinden dolayı subata ilişkin mahkememiz tarafından değerlendirme yapılmayıp işin esasına girilmeden 6352 Sayılı gereğince erteleme kararı verilmiş olup mahkememiz tarafından esas yönünden incelenmeyip suç oluşturup oluşturmadığı değerlendirmeyen eylemler nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken, TCK’nın 200/6 maddesi gereğinde cezalandırılması yönünden karar veren sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.” (DİHABER)
 

Evrensel'i Takip Et