16 Aralık 2016 12:34

'Ben senin çocuğun için gidip, Esad ile aynı masaya oturmam'

Diyarbakır mitingi saldırganının üvey annesi, Davutoğlu’nun 'Ben senin çocuğun için gidip, Esad ile aynı masaya oturmam’ dediğini iddia etti.

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

HDP'nin 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’da gerçekleşen seçim mitingine yönelik IŞİD’i geçekleştirdiği saldırıya ilişkin davanın  2. duruşması  Sincan Adliyesi’nde Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Bu duruşmada ifadesini veren bombacı Orhan Gönder, daha önce verdiği ifadenin işkence altında alındığını, dava dosyasında bombayı koyarkenki görüntülerine rağmen saldırıyı kendisinin yapmadığını ileri sürdü. Gönder, kendisini FETÖ'cülerin mağdur ettiğini savunarak, “Olayla hiçbir alakam yok. Bundan önce verdiğim ifadeler psikolojik ve fiziksel işkence altında verdim izlemedim. Diyarbakır bulunma nedenim gezme ve esrar ticareti için. Kutuya bakmadığını iddia etmiş. Beş saat başı boyunca kutuya bakmamaları mümkün mü? Buna kimse inanmaz. FETÖ’den yargılanan biri Gültan Kışanak'la görüşmüş. Siyasi bir oyuna alet edildim” dedi.

Savunmasında HDP ile Gülen cemaati üyeleri arasında ilişki kurmaya çalışarak AKP ağzıyla konuşan Gönder, “FETÖ cüler HDP' ye oy veriyor. HDP oyları artması başka birşey yine. Bana 'bombayı patlattın' dediler, evet dedim. Ne dedilerse evet dedim. Polisle ifade alırken Bana 'Esrar işi deme bombayı kabul et, bir yıl yatar çıkarsın, devlet sana paşa gibi bakar, çıkınca da yeni kimlik verir' dediler. Buradakileri ilk defa görüyorum” dedi. Adıyaman'da namaza başladığında o camide tarikatların olduğunu,  kendisinin tarikatlarla ilişkisi olmadığını söyleyen Gönder, “Sadece Suriye de insanların bombalandığını düşünüyordum. Orada sakal bıraktığım, boş giyindiğim için IŞİD’li zannediyorlardı. Sünni insanlar yadırgamıyordu ama Aleviler beni sakallı görünce IŞİD'li sanıyorlardı. Bu yanlış anlamayı değiştiremeye çalıştım ama olmadı” dedi.

10 EKİM'DEKİ ÖRGÜT TAVRI

Müşteki avukatlarının sorularına yanıt vermeyen Gönder, 10 Ekim davasındaki IŞİD üyeleri gibi örgütsel tavır aldı. Müşteki avukatlarının “Patlamadan bir gün sonra İlhamı Balı ve İsmail Korkmaz'a mesaj atmışsın. Bu numara Abdullah Karaca adına kayıtlı? Patlama alanına poşetle giriyorsun. Peki polisler seni hiç mi aramadılar?” soruları yanıtsız bırakan Gönder, avukatların “Yunus Emre Alagöz'le ile Suriye'ye geçtiğini söylüyorlar aileniz” hatırlatmasına cevap vermedi. 

'DAVUTOĞLU'NA SÖYLEDİM'

Bombacı Orhan Gönder'in üvey annesi Hatice Kurt da duruşmada ifade vererek, oğlunun ortadan kaybolmadan önce emniyet yetkililerine bildirdiklerini ve çocuklarındaki tuhaf hareketlerden bahsettiklerini söyledi. Anne Gönder, oğlu için eski Başbakan Ahmet Davutoğlu görüşmesine dair mahkemede şunları anlattı: “Benim oğlum kaybolduktan 3 ay sonra yarım saat konuştuk. Sadece ağlıyordu. Yerimi sorma diyordu. 2-3 ay sonra dedi ki dua et inşallah gelirim dedi. Dördüncü sefer aradım, bir Arap çıktı. 'Burası Suriye, burası telefoncu' dedi. Arapça bilen bir çocuk var bizim orada onu çağırdım. Sonra öğrendik ki çocuklarımızın Adıyaman'da beynini yıkamışlar. Valiye gittim. Başbakan Davutoğlu'na kadar gittim ayaklarına kapandım. Oğlumu bul dedim. O da bana dedi ki 'ben senin çocuğun için gidip, Esad ile aynı masaya oturmam ama MİT'e haber veririm' dedi.”

BOMBACI GÖNDER 'BENİ BIRAKTILAR'

Duruşmada bombacı Orhan Gönder'in babası Mustafa Gönder'in de ifadesine başvuruldu. Baba Gönder, “Biz örgüt falan bilmiyorduk. Adıyaman'da tanınmış bir esnafım. Çocuğumun hal ve hareketlerinden şüphelenince emniyete götürdüm. Hanım rahatsızlandı Maraş'a gittik geldik. Geldiğimiz akşam Orhan'ı göremedik. O akşam kayboldu. Yine emniyete gittik. Başka aileler de geldi. İfade verdik. Emniyet araştıracağız dedi. Adıyaman'da çocukların beyni yıkanıyor dedim. Emniyet müdürü dedi ki '18 yaşını geçmiş birşey yapamayız.' En sonunda telefon geldi dediler ki Antep'te sizin çocuk yakalandı. Sorma Diyarbakır'a gitti dediler” diye konuştu. 

Baba Mustafa Gönder, “Olaydan 3 gün önce Diyarbakır da yakalanmış bu çocuk. Peki neden bırakıyorsunuz?” derken, babasının bu sözü üzerine konuşan bombacı Orhan Gönder, “ O zaman otelde kimliğime baktılar. Askerlik konusunda kontrol edip bıraktılar” dedi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Miting alanındaki Süleyman Zere'nin babası Hakan Zere, Orhan Gönder'i o gün tezgahın yanın gördüğünü ve panik halindeki hareketlerinden şüphelenerek oğlunu uyardığını söyledi. Bunu Orhan Gönder'in duyacağı şekilde söylediğini ve bunun üzerine Gönder'in  oradan ayrıldığını belirten Zere, bomba kutusunu da puşicinin olduğunu sandığını dile getirdi. Zere, olaydan sonra oğluyla konuştuğunda Orhan Gönder'in oğluna kutunun içinde esrar var dediğini öğrendiğini söyledi. Süleyman Zere'nin ardından yeğen M.Z. de dinlendi. 

DAVA 27 ŞUBAT'A ERTELENDİ 

Mahkeme duruşmanın sonunda sanık avukatı Burak Şahin'in “HDP'li yöneticiler bombalı saldırılarda hiç ölmüyor. Bu saldırıda ölen HDP il veya ilçe yöneticisi var mı” hususunun araştırılaması talebini reddetti. Müşteki avukatların bütün görüntü kayıtlarının, belgelerinin miting alanındaki imam hatip lisesinden, Orhan Gönder'in kaldığı otelden istenmesine karar verildi. Yine önceki Emniyet tarafından yapılan soruşturma sonucu hazırlanan otelde Gönder'in kimliğine bakıp serbest bırakan polislere ilişkin raporun istenmesine karar verildi. Mahkeme tarafından yazılan yazıyla Emniyet Personel Daire Başkanlığı'nın ilgili polisler hakkında tahkikat yapıp yapmadığı, yapıldıysa ne tür işlemler yapıldığının bildirilmesi istenecek.  Davanın bir dahaki duruşması 27 Şubat günü saat 14.00'de aynı mahkemede görülecek. 

 IŞİD üyeleri tarafından bombalı saldırı düzenlenmişti. Saldırıda 5 kişi ölmüş,  400’den fazla kişi yaralanmıştı. Saldırıya ilişkin dava Diyarbakır'da açılmış ancak dava güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya taşınmıştı. İkinci duruşması yarın Sincan Adliyesi’ndeki 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada bombacı Orhan Gönder ve ona yardım ettiği düşünülen İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Burhan Gök tutuklu olarak yargılanıyor. 

ÖNCEKİ HABER

Yazar Bülent Usta: Aslı Erdoğan bir keşiştir gözümde

SONRAKİ HABER

2016 Yerel Gazetecilik Ödülleri'ne başvurular başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...