26 Ekim 2016 07:12

Şort giyen Ayşegül Terzi'ye tekme atan şahıs tahliye edildi

Şort giydiği için Ayşegül Terzi'ye saldıran Abdullah Çakıroğlu, 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada tahliye edildi.

Paylaş

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, İzmir Barosu, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu avukatlarının da bulunduğu duruşmayı Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da izledi. Avukatlar ve Nazlıaka davaya katılma talebinde bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yanısıra çok sayıda izleyici katıldı. 

Abdullah Çakıroğlu ilk duruşmada tahliye edildi.

SALDIRGANI GÖRÜNCE AĞLADI

Duruşma salonuna ilk olarak Ayşegül Terzi'yle annesi, babası ve avukatları alındı. Sonrasında duruşmaya sanık Abdullah Çakıroğlu getirildi. Bu sırada Terzi gözyaşlarına boğuldu. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Abdullah Çakıroğlu 35 yaşında, bekar ve 10 yıldır özel güvenlik görevlisi olduğunu belirterek lise mezunu olduğunu söyledi. Mahkeme hakimi kimlik tespitinin ardından iddianameyi okuyor.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 23 yaşındaki Ayşegül Terzi'nin Maslak'ta bir özel hastanede olduğu, olay günü olan 12 Eylül tarihinde otobüse bindiği ve Çekmeköy'de mevkiinde otobüste yolcu olarak bulunan Abdullah Çakıroğlu'nun Terzi'nin yüzüne tekme atmak suretiyle yaraladığı anlatıldı. Çakıroğlu hakkında "İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından toplamda 2 yıl 7 aydan 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

SANIK SAVUNMASI ALINDI

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı, savunması alındı.

"KENDİ KENDİME KONUŞMA HALLERİM ARTMIŞTI

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. Duruşmada kadın avukatların katılma talebinde bulunmasının ardından sanık Çakıroğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme hakiminin iddianameyi okumasının ardından savunmasını yapan Çakıroğlu, "İş yerinde hastalığım nüksetmişti. Bu da telefon kayıtlarında vardır. Ege'de Murat diye bir hoca efendiden ilaçlarımı istemiştim. Hastalığım ilk başladığında 2 sene önce ona gitmiştim. İlaç verdi, tedavi oldum. Kendime gelmiştim. Son zamanlarda ise kendi kendime konuşma hallerim artmıştı" dedi. 

Bunun üzerine mahkeme hakimi, "Bu hoca efendi dediğin din adamı mı" diye sordu. Sanık Çakıroğlu ise, "Evet" diye yanıt verdi. Çakıroğlu, "2 sene kimseye bulaşmadım. Sonra rahatsızlığım nüksetti. Kendi kendine konuşma, bağırma, çağırma hallerim arttı. 2-3 gün üst üste nöbete kalınca psikolojim arttı. Konuşma seanslarım arttı. Otobüsteki hadise vuku buldu" dedi.

"İSTEM DIŞI REFLEKSTE BULUNDUM"

Çakıroğlu savunmasında devamla, "Otobüste daha önceden tanımadığım bayanı gördüm. Oturuşu müstehcendi. Doğru oturmasını söyledim. Suratıyla 'sanane' anlamında işaret yaptı, önüme döndüm. Durumu hazmedemedim istem dışı reflekste bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum. Bayanın oturuşunu da doğru bulmuyorum. Hastalık halinde istem dışı reflekste bulunuyorsun. İstem dışı oluyor ancak doğrular üzerinden gerçekleşiyor. Bu şekil oturuşunu doğru bulmadım, uyardım. Kendisi umursamadı, hiç oturuşunu düzeltmedi. Cünüp kelimesi bana aittir. Bu kelimeyi kullandım. Otobüsün içinde bir grup beni dövdü. Bayanın sözü üzerine millet galeyana gelip otobüsten attılar beni, dövdüler. Hapishanede de tartaklandım. Bu olayda sara hastalığımın etkisi büyüktü. Nüksetmişti. Saldırma eğilimim artmıştı" şeklinde konuştu.

"CİNLER MUSALLAT OLMUŞ"

Sanığın Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 14 gün kaldığını söylemesi üzerine mahkeme hakimi, "Erenköy dışında bir yerde tedavi gördün mü" diye sordu. Sanık "Hocaya gittim" dedi. Bunun üzerine hakim, "Hoca sana ne yaptı" şeklinde soru yöneltti. Çakıroğlu ise, "Beni okudular. Cinler musallat olmuş dediler" diye yanıt verdi.

"ORTAK YAŞAM ALANINA YAKIŞMAYACAK GİYİM KUŞAMI VARDI"

Çakıroğlu mahkemedeki ifadesinde, "Müştekinin kendisini taşıyabilecek bir giyim kuşamı olması lazımdı. Herkesin ortak yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyim kuşamı vardı. Ortamı bozuyordu. Otobüste aile, ana baba var. Herkesin ruh dünyasını etkiliyordu. Doğruları birinci dereceden Kuran-ı Kerim'den almak zorundayız. Kadının haya perdesinin oluşması için örtüsü olması gerekiyor. Kuran-ı Kerim ve hadislerde örtünmesi gerektiği belirtilmiştir. Gayrimüslimim diyorsa kendisini taşıyabilecek giyim kuşamı olması gerekiyor. Aksi taktirde insanları suça teşvik ediyor, insanların şehvet duygularını kabartıyor. Benim olayda şehvet duygularım kabarmadı ama istem dışı bir davranışta bulundum" dedi. 

AYŞEGÜL TERZİ DE SALONDAKİ İZLEYİCİLER DE AĞLADI

Sanığın savunmasının ardından Ayşegül Terzi'nin ifadesinin alınmasının işlemine geçildi. Davaya katılma talebi olduğunu belirten Terzi güçlükle konuşarak, "Paraya ihtiyacım vardı, kendime nöbet yazdırmıştım. Gece nöbetimi tuttum. Sabah nöbetten çıktım. Üzerimde sivil kıyafetim vardı. Otobüste boş koltukta ters bir şekilde oturdum. Sanığı hiç görmedim. Bayram sabahıydı. Telefonda müzik dinliyordum ve bayramlaşıyordum. Yüzüme biri birden tekme attı. Ne olup bittiğini anlamadım. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Ağzından çıkan sözleri hatırlamıyorum. Elimdeki poşetleri bacağımın üzerine koydum. Bacağım kapalıydı" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada salondaki bazı izleyicilerin de ağladığı görüldü. Mahkeme hakimi, Terzi'nin sesinin titrediğini ve ağlamaya başladığını tutanağa geçirdi.

"TEKRAR YAPACAĞINDAN KORKUYORUM"

Terzi ifadesinde devamında, "Karakolda söylediklerim tam yazılmadı. Ardından kendi çalıştığım hastaneye gittim. Başımdan darbe aldığımı, kafamın şiştiğini söylediler. Ağzımın içinde kanamalı yaralar vardı. Canım çok yanıyordu. Sanığın hiçbir suçlamasını kabul etmiyorum. Yaptığı eylemi dine bağlamasını doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Evime çok yakın oturuyor. Ben bunu bana tekrar yapabileceğini düşünüyorum. Serbest kalırsa tekrar yapacağından korkuyorum" dedi. Bu sırada Ayşegül Terzi yeniden ağladı. 

"TOPLUMUN BİR KESİMİNİ DİĞER KESİMİYLE..."

Terzi'nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk duruşmada söz alarak , "Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, eylemiyle toplumun bir kesimini diğer kesimiyle karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

"BİR ANDA UÇARAK TEKME ATTI"

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Mahir Kır, "Birisi elleriyle omzumdan güç alarak otobüsün üst borusuna tutundu. Bir anda uçarak kızın suratına tekme attı. Sonra tekrar zıplayarak yerine oturdu. Ben de yakını zannederek ilk başta müdahale edemedim. Sonra İkisinin arasına girdim. Şahsa dönüp niye vuruyorsun dedim. 'Bunları öldürmek, kafalarını ezip koparmak lazım. Cenabet etti otobüsü, şeytanları topladı otobüse' dedi. Otobüs şoförüne de 'otobüsü durdurma kimse inmesin' dedi" diyerek olay gününü anlattı.

HAKİM: ADALETİ BAZEN HALK SAĞLAR

Bir diğer tanık duruşma salonuna alındığında hakim tanığa doğru, "Çoğu kişinin bildiğinin aksine adaleti bazen hakim savcılar da değil halk sağlar. Doğru söyleyeceğine namusun ve vicdanın üzerine yemin eder misin"dedi.

"VURAN ŞAHSI AŞAĞI ATTILAR"

Tanık Şaban Bıyıklı ise, "Ben otobüsün şoförüydüm. Arabanın içinde bir patırtı geldi. Ben de ne oluyor diye otobüsü sağa çektim. İndim koltuğumdan. Bana genç bir bayan yani müşteki 'Ağabey ben bu şahsı tanımıyorum' dedi. Sonra arka taraf karıştı. Vuran şahsı aşağı attı yolcular. 'Şahıs kaçtı kaptan gidelim' dediler. 3 durak sonra bacımız "Ağabey ben burda inebilir miyim' dedi ben de yoluma devam ettim. O anlık polislik, hastanelik bir talep olmadı" dedi.

"TEKME ATTI, TANIDIĞI SANDIM"

Otobüste yolcu olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Zafer Kır, "Sanık ağzının içinden oturduğu yerden konuşuyordu. Birden ayağa kalktı. Adımını atıp koridorlardaki demirden iki eliyle tutunup müştekinin suratına tekme attı. Tekmeden sonra ne olduğunu anlamadım. Şok oldum. Akrabası tanıdığı sandım" dedi.

HAKİM: ÖYLE OLSA NORMAL Mİ KARŞILAYACAKSIN

Bunun üzerine hakim "Yani öyle olsa normal mi karşılayacaksın" diye sordu. Tanık ise, "Yok. Belki eski eşidir diye dedim. Sanık ' Otobüsü durdurma sen işine bak. Otobüsü cenabet ettiler. Böylelerinin kafasını ezmek lazım, diye bağırdı. Ayşegül'ün yüzünde şişlik oldu. 'Ben ne yaptım ki bana vuruyor' dedi. Otobüsün kapıları açılınca sanık kaçtı. Tutmak istedik ama gitti" diye konuştu.

OLAY ANINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İZLENDİ 

Çakıroğlu ve Terzi'nin ardından tanıklar duruşmada olay gününü anlattı. Tanıkların beyanlarının ardından olay anına ilişkin otobüs kamerasının görüntüsü izlendi.

"DAVAYA KATILMA TALEPLERİNİ DOĞRU BULMUYORUM"

Davaya katılma taleplerine karşı beyanı sorulan sanık Çakıroğlu, "Ben katılma taleplerini doğru bulmuyorum" dedi.

"TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA GEREK YOK"

Çakıroğlu'nun avukatı ise, "Deniyor ya mini etekli olduğu için dövüldü. Müvekkilim ruh hastası, bipolar. Bu durumu kadın dernekleri görmezden gelemez. Bu durum gözardı edilerek olayı basına taşıyıp bir kampanya üzerinden toplumu kutuplaştırmaya gerek yok. Kadın derneklerinin kadın haklarını savunması bize de gurur veriyor. Kanun akıl hastalarının tutuklanamayacağını söylüyor. Bunun için Aile Bakanlığı kalkıyor açıklama yapıyor kanun teklifi verdik diyor. Bunun üzerine savcı suç vasfını değiştirip dava açıyor" dedi.

"DAVANIN KADIN HAKLARIYLA NE ALAKASI VAR?"

Kadın derneklerinin davaya katılma taleplerinin reddedilmesini isteyen avukat, "Bu davanın kadın haklarıyla ne alakası var. Ortada Ayşegül hanımın mağduriyeti var ama mağduriyeti giderilirken yeni bir mağduriyet doğuyor. Müvekkilim tedavisine devam edemiyor. İlaçlarını kullanamıyor. Olayın basit yaralama olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu davade adalet istiyoruz. Ayşegül Terzi'nin mağduriyeti giderilsin istiyoruz. Sadece Ayşegül Terzi değil müvekkilim de darp edildi" diye konuştu.

MİLLETVEKİLİ VE BAROLARIN KATILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ 

Mahkeme hakimi suçtan zarar görme ihtimaline karşı Ayşegül Terzi ve avukatlarının davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, İzmir Barosu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın da davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. Diğer katılma taleplerinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verildi.

TAHLİYE KARARI VERİLDİ 

Sanık Çakıroğlu ise tahliyesini talep ederek, "Durumum da göz önüne alınarak tutuksuz yargılanmayı istiyorum" dedi. Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, saldırgan Abdullah Çakıroğlu için tahliye kararı verdi. (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Sol sosyalist partilerden Diyarbakır tepkisi

SONRAKİ HABER

Diyarbakır'da polis saldırısı: HDP'li vekiller darbedildi 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa