26 Eylül 2016 14:31

Topkapı Sarayı’ndaki yarıklarda Marmaray’ın etkisi var mı?

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk'le Topkapı Sarayı'nın duvarlarında oluşan yarıkları konuştuk.

Paylaş

Alicem AYDIN
İstanbul

İstanbul Topkapı Sarayı’nın duvarlarında Marmara Denizi’ndeki sismik hareketlilikten kaynaklı yarıklar oluşmasının ardından görüştüğümüz TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, Marmaray projesine dikkat çekti: “Proje hayata geçirilmeden önce Mimarlar Odası olarak Marmaray’ın kültür miraslarımıza zarar verme ihtimali olduğunu söylemiş, bu sebeple önlem alınması gerektiğini vurgulamıştık” dedi. Yılmaztürk, Topkapı Sarayı’nda oluşan bu yarıkların Marmaray Projesiyle bir ilgisinin olup olmadığının araştırılmasını talep etti.  

TOPKAPI SARAYI’NDA YARIKLAR

Hürriyet Gazetesi’nden Ömer Erbil’in haberine göre; Topkapı Sarayı Müzesi’nin hazine bölümünün sergilendiği Fatih Köşkü’nün bodrum katındaki duvarlarda çimento sıvaların sökümü sırasında yarıklar ortaya çıktı. İstanbul 4 Numaralı Koruma Kurulu, son yıllarda Marmara Denizi’nde oluşan sismik hareketliliğin etkisinin binayı çökme noktasına getirdiği sonucuna varıldığını belirtiyor.

MARMARAY’IN ETKİSİ VAR MI?

İstanbul’un iki yakasını deniz altından tüp geçitle birbirine bağlayan Marmaray Projesi hayata geçmeden önce yapılan eleştirilerden biri de, projenin tarihi ve kültürel varlıklara yakın olması sebebiyle, bu varlıkların tehdit altında olduğuydu. Proje hayata geçmeden önce Mimarlar Odası ve uzmanlar bu yönde uyarılarda bulunmuş, yetkililerden bu etkilerin önlenmesi yönünde önlem alınmasını talep etmişti. Topkapı Sarayı’nda oluşan yarıkların gündem olmasının ardından görüştüğümüz Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, bu yarıkların sebebine doğrudan “Marmaray Projesinin yarattığı titreşimden dolayıdır” denilemeyeceğini, ancak projenin bölgedeki tarihi yapılara zarar verme olasılığının olduğunu, konunun yetkililer tarafından araştırılması gerektiğini ifade etti.

‘MARMARAY, TARİHİN YAKININDAN GEÇMEMELİ’

Marmara Denizi’nde oluşan sismik hareketliliğin Marmaray projesinin kazılarına başlandığı günden itibaren oluşmaya başladığını söyleyen Yılmaztürk, “Marmara Denizi’nde oluşan o titreşimleri ortadan kaldırmadan projelere başlamak doğru değildir. Doğal olmayan titreşimler ortadan kaldırılamıyorsa, o projeleri hayata geçirmeyeceksiniz” dedi.

Yenikapı-Sirkeci hattı boyunca uzanan Marmaray hattının o bölgedeki tüm kültür varlıklarına zarar vermekte olduğunu ifade eden Yılmaztürk, “Bir proje yapılmadan önce o projenin kültür varlıklarına bir etkisi olup olmadığının araştırılması gerekir. Kültür miraslarına zarar geldikten sonra alınan önlemler bir fayda sağlamaz” diye konuştu.

Yılmaztürk Marmaray projesinin, kültür miraslarının yakınından dahi geçmemesi gerektiğini belirterek, “Bu titreşimler doğal olmayan titreşimlerdir. Topkapı Sarayı’na etki etmeme olasılığı yoktur. Fakat oluşan yarıkların sebebini araştırmak gerekir” dedi.
Topkapı Sarayı Müzesi’nin eski başkanı İlber Ortaylı da, Nisan ayında yaptığı açıklamada, Maramaray’ın Topkapı Sarayı için sakıncalı olduğunu ifade ederek, " Sarayın Marmaray’a bakan arka kesiminin kesinlikle park olarak düzenlenmesi gerekir. Ve bilhassa bizim Müze’nin (Topkapı Sarayı Müzesi) temellerinin, yani Marmaray’a bakan istinat duvarlarının en kısa zamanda ve en iyi şekilde restorasyonun tamamlanması gerekiyor” demişti.

KONU MECLİS GÜNDEMİNDE

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Topkapı Sarayı Müzesi’nin “taşıyıcı duvarlarında büyük yarıklar oluştuğu, hazine bölümünün ise güvenlik nedeniyle ziyarete kapatıldığı” iddiasını Meclis’e taşıdı. Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şöyle dedi:

*Tarihi Topkapı Sarayı Müzesi’nin taşıyıcı duvarlarında büyük yarıklar oluşması, hazine bölümünün ise güvenlik nedeniyle ziyarete kapatılması göz önüne alındığında, konu ile ilgili gerekli tedbir ve önlemler neden daha önce alınmamıştır?
* 2016 yılı Nisan ayında Gülhane Parkı’nın denize bakan kısmında yer alan çay bahçesinin çöken duvarı ile aynı paralelde bulunan Fatih Köşkü’nün bodrumlarında tespit edilen hasarlar ve duvarlarda küçük çatlakların yer aldığı sıvalar kaldırıldığında görülen 10-15 cm genişliğinde yarıklar ile ilgili olarak yapılan çalışma var mıdır? Çalışma yoksa beklenmesinin gerekçesi nedir?
* Sarayın restorasyonu hangi firma tarafında yapılmaktadır?
* Sarayın şu anki haliyle beş büyüklüğünde bir depreme bile dayanamayacağı iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, saraya acil müdahale amacıyla zemin etüdü yapılacak mıdır? Zemin sağlamlaştırma çalışmalarına başlanılacak mıdır?”

KÜLTÜR BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI

Topkapı Sarayı'nda hazinenin sergilendiği Fatih Köşkü'nün çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğuyla ilgili basında yer alan haberler üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı açıklama yaptı.

Kültür ve Turizm Bakan Bakanlığı Basın Müşavirliği yapılan açıklamada, bugün basında yer alan Topkapı Sarayı ile ilgili haberler üzerine açıklama yapılması ihtiyacı doğduğu belirtildi.

Topkapı Sarayı Hazine Dairesi'nin restorasyonun "İstanbul Topkapı Sarayı Hazine Bölümü Restorasyonu ve Teşhir Tanzimi İşi" kapsamında yürütülmekte olduğu ve 09 Ekim 2015 tarihinde fiilen başlatıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Çatlaklara ve ayrıklara neden olduğu düşünülen zemin oturmaları sebeplerinin tam teşhis edilebilmesi için zemin ve duvar ölçümleri yaptırılmıştır. Söz konusu çalışmalar sonucunda yapının ve bulunduğu zeminin güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. 

Buna göre, zemin verileri ile birlikte güçlendirme projesinin ele alınabilmesi için bina içi, çevresi ve yamaç bölgesinden sondaj ve muayene çukuru açılması, aletsel gözlem tekniklerinin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirilecek sondaj yerleri ve kazı noktalarını içeren çalışma ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca uygun görülmüştür. " denildi.

Açıklamada şu bilgilere yer verildi: "27 Nisan 2016 tarihinde, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü ve akademisyenlerden oluşturulan Danışmanlık Kurulu katılımıyla yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan raporda:

Hazine bölümündeki çatlakların, çatlak boyutlarını aşan yarık ve ayrık olarak tabir edilecek düzeye geldiği tespit edilmiştir. Metodolojik sıralamada, sorunun tespitine yönelik zeminsel etkilerin daha ağır bastığı, yakın zamanda da bölgede oluşan istinat duvarlarındaki yıkılmaların zemin kaynaklı olduğu görüşü kabul edilmiştir. Zemin verileri ile birlikte güçlendirme projesinin ele alınabilmesi için bina içi, çevresi ile yamaç bölgesinden sondaj ve muayene çukuru açılması ve aletsel gözlem tekniklerinin kullanılarak izlenmesi gerektiğine, ayrıca sadece Hazine Bölümünün değil, söz konusu iş kapsamında Hazine ile Arşiv-Depo binaları arasındaki yamaçtan Askeri Bölgedeki yola kadar olan bölümün de birlikte ele alınması, söz konusu sondaj verileri sonucunda zemin etütlerinin laboratuvar sonuçlarına dayalı zemin güçlendirme yönteminin belirlenmesine, statik güçlendirme projesinin ise elde edilecek datalar, çatlak ölçerler, zemin zafiyetine göre sağlamlaştırma yönteminin belirlenmesine ve projelendirilmesine karar verilmiştir. Söz konusu inceleme ve raporlar doğrultusunda ilgili Koruma Bölge Kurulunca onaylanmasından sonra restorasyon ve yapısal güçlendirme çalışmalarına devam edilecektir. Ayrıca güçlendirme çalışmaları dışında teşhir-tanzim projesine yönelik çalışmalar da tamamlanmak üzeredir"

ÖNCEKİ HABER

"Şort"lu kadınların kazanması için

SONRAKİ HABER

‘Bahar ülkesi’nden bize bakıyorlar*

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...