06 Ocak 2016 15:05

365 günlük maceramız

Sevgili liseli arkadaşlarım, hepimiz aynı kaygılarla yaşıyor, aynı saldırılar altında kalıyoruz. Öyleyse niye tarihi kendi çıkarlarımızın lehine oalcak şekilde biz kurgulamayalım ki? 2016 bizim yılımız olabilir. Bizden gasp ettikleri parasız, bilimsel, demokratik eğitim hakkımızı almak için harikalar yarattığımız bir yıl geçirebiliriz.

Paylaş

Bilgesu KİPER
Kartal Köy Hizmetleri Anadolu Lisesi
İstanbul

‘İkinci evlerimizde’ bir dönemi daha bitiriyoruz. Gelecek kaygısıyla, sınav korkusuyla oturduğumuz sıralarımıza katlanmak zorunda olduğumuz yeni bir yıl bekliyor bizi. 19.eğitim Şurası’ndan bu yana, bilimsellikten uzak eğitim sistemiyle boğuşan biz liseli gençleri yeni yılın eğitim uygulamalarında neler bekliyor acaba? Açıkçası hayallerini törpülemek zorunda bırakılan biz liseli gençlik için bu sorunun cevabını vermek hiç zor değil. Çünkü 2015 yılı bizim çıkarlarımıza ters geçen bir yıl oldu. Bireycilik, muhafazakarlık, ırkçılık ve daha nice gerici akımların kıskacında geçirdik bu yılı. Kapitalist sistemin devamlılığının sağlanmasında gençliğin ‘ehlileştirilmesi’nin önemini kavrayan amcalarımız 19. Eğitim Şurası’nda bir araya geldi ve bizlerin adına çok kritik kararlar verdi. En önemli kararlardan biri ise değerler eğitimi idi.
KİMİN VE NEYİN DEĞERİ?
Hiç bir işlevi olmayan onlarca kulübün içerisinde değerler eğitimi kulüpleri tek aktif kulüp olarak okullarımızda faaliyete başladı. Asıl amacı cihad çağrısı yapmak olan sözde yardım örgütleri böylece okullara sokulmuş oldu.. Bu da yetmedi bizlerden zorla para topladılar. Bizlere cihada çağrı yapan kitaplar dağıttılar ve okullarımızda bu kitapların yarışmasını yaptılar. Yarışmaya katılmamız için ekonomik sıkıntılarımızdan yararlandılar ve derecelere yüksek miktarda para ödülü koydular. Değerler eğitimini hallettikten sonra okullarımıza Osmanlıca, Kuran-ı Kerim sınıflarını getirdiler. Hiç bir şekilde giyinme, kendimizi ifade etme, bilim öğrenme şansımızın olmadığı okullarımızda bizlere haftada iki ders zorunlu din dersi yapılabileceği söylendi. ‘Dinde zorlama yoktur’ derlerdi değil mi?
EĞİTİM KARMAN ÇORMAN
Bütün bunlar yetmedi tabi... Amaç yalnızlaştırıp, dayanışmamızı engellemek değil mi? Bunun için de aramızdaki arkadaşlıklarımıza da el attılar. Karma eğitimin, eğitimimizi geciktirdiğini, odaklanmamızı engellediğini söylediler. Kadına yönelik şiddetin normalleştirildiği günümüzde kadın öğrencilerin kendilerini vücuttan ibaret görmesini istediler ve eteğimizin boyunu, pantolonumuzun darlığını incelediler. Bir çoğumuz okulumuzun yönetim kadrosundan taciz niteliğinde sözlü uyarılar aldık.
PARAN KADAR OKU!
Fen liselerine, anadolu liselerine giden arkadaşlarımız okullarından bilim insanı yetiştiğinin palavra olduğunu tecrübe etti ve fırsat eşitsizliğinin son noktası temel liselerde ezberci eğitime mecbur bırakıldı. Sınav sistemine uyum sağlamak için bileğimizin hakkıyla kazandığımız okullarımızdan ayrılıp gittiğimiz temel liselerde gördük ki paramızla not da satın alabilir durumdayız artık. Bizim için büyük seçimler yaptırdılar bizlere. Parası olmadığından, eğitimin en yozlaşmış halini gördüğü okulunda kalmak zorunda olan arkadaşımızı arkamızda bıraktırdılar.
Meslek liselerindeki arkadaşlarımız daha mezun olmadan emek sömürüsünü staj yoluyla tecrübe ettiler.  Çok korktukları için çok baskı kurdular. Görmeyelim diye medyayı kullandılar, okul kitaplarımıza kirli bilgiler soktular, bizi ayrıştırdılar ve ortak taleplerimizi unutturmaya çalıştılar.
KİLOMETRELERCE UZAKLIKTA BİR NEFES YAKINLIĞINDA
Şimdi yeni yıla girmeye hazırlanırken benim yaşadığım İstanbul şehrinden kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarım eğitim alamıyorlar. Öğretmenleri bile yok. Kim mi onlar? Belki televizyonlarda terör operasyonu başlığı altında izlediğiniz kentlerde yaşayan Kürt arkadaşlarım. Üniversite sınavlarına İzmir’deki, İstanbul’daki, Edirne’deki arkadaşlarımızla eşit şartlarda hazırlanıyorlar diyebilir miyiz? Can güvenlikleri var bile diyemezken? 2015 çok kanlı bir yıl oldu ama ellerimizi uzatırsak birbirimize 2016’yı barışın yılı yapabiliriz belki.
2016’YI FARKLI YAŞAYALIM!
Tüm bunlar 2015’i oluşturan 365 gün içinde olmadı elbette. Sermayedarlar kendi çıkarları için gençliği hep bu yazıda bahsettiğimiz o gerici akımlar ile yedeklemek istediler. Bu istekleri yeni de değil üstelik. Tarih böyle gösteriyor bize. Açıp takvim yapraklarını 10 yıl geriye gitsek de böyledir, 30 yıl geriye gitsek de. Ancak bu dönem AKP hükümeti ve Erdoğan aracılığı ile üzeirmize daha saldırgan bir şekilde geliyorlar. Geleceğimize dair en ufak umut kırıntılarımızı da yok etmeye çalışarak. Sevgili liseli arkadaşlarım, hepimiz aynı kaygılarla yaşıyor, aynı saldırılar altında kalıyoruz. Öyleyse niye tarihi kendi çıkarlarımızın lehine oalcak şekilde biz kurgulamayalım ki? 2016 bizim yılımız olabilir. Bizden gasp ettikleri parasız, bilimsel, demokratik eğitim hakkımızı almak için harikalar yarattığımız bir yıl geçirebiliriz. 2015’i 2016’dan farklı kılan biz olalım. Bu dileğimle hepimize mutlu yıllar!


 

ÖNCEKİ HABER

Neyseki hayatımda müzik var

SONRAKİ HABER

Gençliği karanlığa yedekleme çabası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa