25 Kasım 2015 00:29

Mülteci kadınlar: Savaş en çok kadınlar için zor

Paylaş

Metehan UD
İzmir

İzmir’de yaşayan Suriyeli mülteci kadınlarla savaşı ve savaşta bir kadın olarak yaşamanın zorluğunu konuştuk. Konak’ın Agora semtinde yaşadığı evlerde ziyaret ettiğimiz kadınlar Suriye’de yaşadıklarını ve Türkiye’de mülteci bir kadın olmanın zorluklarını anlattı.
2 yıl önce eşi ve bir çocuğuyla birlikte Türkiye’ye gelen 27 yaşındaki Leyla, savaşta birçok yakınını kaybetmiş. Savaşla birlikte yaşamlarının kötüye gittiğini dile getiren Leyla yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kadınları köle olarak kullanıyorlardı. Bir komşumuzun kapısına IŞİD’liler gelerek kadına ‘Kızın çok güzel, bize vereceksin’ dedi. Kadın da çok korktuğu için vermek zorunda kaldı. O kadının eşini de boğazını keserek öldürmüşlerdi. Kadın sonra yanımıza geldi, delirmiş gibiydi, çok kötüydü.”

‘BİRBİRLERİNE KADIN BAĞIŞLIYORLARDI’
IŞİD’lilerin güzel olarak gördükleri kadınların kafalarına ellerini koyarak ‘Allahu Ekber’ deyip artık benimsin dediklerini de aktaran Leyla “O kadar çok IŞİD’li vardı ki birbirlerine kadın bağışlıyorlardı. Buna karşı ses çıkaranların da kafalarını kesiyorlardı. Kaçarken çok korktuk, kara çarşaflar giydik, yüzümüzü gözümü her tarafımızı kapattık” dedi. Türkiye devletine de seslenen Leyla: “Biz savaştan kaçmış insanlarız, bizle savaşmasınlar bize yardım etsinler. Biz de bu halkın bir parçası olmak istiyoruz. Biz savaş yorgunuyuz” dedi.

‘BAŞIMIZI KAPATMAK ZORUNDA KALDIK’
Savaşla birlikte Suriye’de kadınlar için hayatın daha da zorlaştığını belirten Ayşe de  “Önceden başımız açıktı orada, sonradan korkudan başımızı kapatmak zorunda kaldık. Burada olmak da kolay değil, çocuklar için katlanıyorum birçok şeye. Oradan çocuklarım için kaçtım. Her savaşta olduğu gibi hayat en çok kadınlar ve çocuklar için daha zor gidiyor. Çocuklarımıza yemek veremiyorduk, bu anne ve kadın için büyük bir zulümdür. Hastalandıklarında hastaneye götüremiyorduk” dedi.

‘BURADA DA YOK SAYILIYORUZ’
Türkiye’de bir Suriyeli kadın olarak yaşamanın zorluğunu da anlatan Ayşe şunları söyledi: “Suriyeli olduğumuz için ev vermiyorlardı bize. Evden dışarı çıkamıyoruz. Sabahtan akşama kadar evin içindeyiz. Kimseyle bağımız yok. Dil bilmiyoruz. Burada da varlığımız ile yokluğumuz bir.”

‘KIZ ÇOCUĞUMU DIŞARI ÇIKARTAMIYORDUM’
Ssvaştan sonra birçok haklarından mahrum kaldıklarını belirten Fadime ise şunları anlatıyor: “Savaştan sonra hayat bizim için zorlaştı. IŞİD bize çarşaf giyeceksiniz sadece gözleriniz gözükecek diyordu. Mahalleye girdiklerinde evlere kaçıyorduk. Yanlarından geçemiyorduk. Kız çocuğumu korkumdan dışarı çıkartamıyordum. Hep evin içine idik, beşten sora mümkün değildi dışarı çıkmak. Güzel olarak gördükleri kadınları alıp götürüyorlardı ve nereye götürdüklerini bilmiyorduk. Kadınları satıyorlardı. Ara ara nöbetler ve titremeler geçiriyorum. Bu savaştan kaldı bana, korku ve kaygılardan dolayı. Korkuları hâlâ yaşıyorum. Savaş bitse bile orya dönmeyi düşünmüyorum, çok ağırdı bizim için. Savaşın biteceğini de düşünmüyorum.”

ÖNCEKİ HABER

Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri, şiddeti gizlemeye yarıyor

SONRAKİ HABER

ABD: Rus jeti Suriye hava sahasındayken vuruldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa