Hakimden, barış istediği için yargılanan kadınlara: Kocalarınız sizi bırakmıyor mu?
AKP’nin savaş politikasını protesto etmek için geçtiğimiz yıl Atatürk Havalimanı’nda eylem yapan 47 kadının yargılandığı dava 2 Şubat'a ertelendi.

Duygu AYBER
Ezgi UNAY
İstanbul
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarını ve AKP’nin savaş politikasını protesto etmek için geçtiğimiz yıl Atatürk Havalimanı’nda eylem yapan 47 kadının yargılandığı davanın ilk duruşması dün Bakırköy Adliyesi’nde görüldü. Savaşa karşı yaptıkları eylemle yargılanan kadınların davasında hakimin “Neden çocuğunuz yok?”, “Çok şükür bir tane evliye denk geldik”, “Neden erkek avukat yok?” soruları ise duruşmaya damgasını vurgu.
9 Ekim 2014’te “IŞİD öldürüyor! AKP Geçit Veriyor! Dünya Seyrediyor! Kadınlar Direniyor!” yazılı pankartla “Savaşa Karşı Kadınlar” adıyla Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinde eylem yapmak isteyen kadınlar, polisler ve özel güvenlik tarafından hiçbir uyarı yapılmadan darp edilerek gözaltına alınmıştı. Haklarında “Yasa dışı toplanma ve gösteri yürüyüşü yapmak” iddiasıyla dava açılan kadınlar dün Bakırköy Adliyesinde yargılandı. Duruşma öncesi adliye binası önünde basın açıklamasını okuyan Gülşah Kaya, “Bugün çözüm süreci yerine gittikçe büyüyen bir savaşın içindeyiz. Buradan yine aynı sesi yükseltiyoruz. Biz kadınlar bizi ayrıştırmalarına izin vermeyeceğiz, bulunduğumuz her yerde hep beraber adil bir barış için mücadele etmeye devam edeceğiz!” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, basın açıklamasına ve duruşmaya katılarak kadınlara destek verdi.
HAKİM HADDİNİ AŞTI
Açıklamanın ardından kadınlar, duruşma salonunun kapısında çok sayıda çevik kuvvet bekletilmesine tepki göstererek, kimlik kontrolü yapılmasını reddetti. Kadınların savunmasına geçilmeden önce yapılan kimlik tespiti sırasında ise Hakim Mithat Çelikel’in kadınlara “Bu kadar yıl evlisiniz neden çocuğunuz yok?”, “Çok şükür bir tane evliye denk geldik”, “Çocuk da yapmıyorsunuz. Kocalarınız sizi bırakmıyor mu?”, “Neden erkek avukat yok?” gibi sorular sorması tepkiyle karşılandı.
AKP ELEŞTİRİSİ KAYDA ALINMADI
Yargılanan kadınlardan Asiye Çiğ, olay anında maruz kaldığı şiddeti anlattı. “Gözaltına darp edilerek alındık. Uzun süre aracın içinde tuvalet ihtiyacımızı gidermemize bile izin vermeden beklettiler. Muayene sırasında ise bir polis amiri diğer polislere ‘Biraz kol çalışın’ dedi ve bu polisler kollarımızdan kaldırarak taciz etti. AKP’nin bu savaş ve şiddet politikasının son bulmasını istiyoruz artık” diye konuştu. Hakim Çelikel ise Çiğ’in AKP’yi eleştirdiği ifadeleri tutanağa yazmadı. Bunun üzerine kadın avukatlardan itiraz geldi. Hakim, itirazları kabul etmeyerek, “Benimle mahkemeye kafa tutar şekilde konuşmayın. ‘Kolumdan tuttu’ vs bunları kayda almaya gerek yok. Anlattığı her şeyi tutanağa mı yazayım? Sabah kahvaltısını da söylesin o zaman yazayım” dedi. Hakimin söylediklerine karşı çıkan sanıkların avukatlarından Leyla Han Tüzel, “Dile getirilen her bir ifade davanın seyri açısından çok önemli. Politik sebeplerle oradaydım diyorsa bunu tutanağa geçmek zorundasınız” dedi.
‘BİZİM DAVACI OLMAMIZ GEREKİYOR’
Kadınlar yaptıkları eyleme ilişkin savunmalarında o gün savaşa karşı tutumlarının neden önemli olduğunu bugünkü çatışmalı ortamda yaşanan acıların gösterdiğini ifade ettiler.
Yargılanan kadınlardan Dünya Evren, “Biz orada Êzidi, Rojavalı, Kürt, Türkmen kadınlarla dayanışmak için oradaydık. Pankartı dahi aşamadan şiddete maruz kaldık. Gözaltına alınırken otobüslere saçlarımız çekilerek götürüldük. Aslında bizim davacı olmamız gerekiyor” diye konuştu.
Feride Eralp ise “O dönemde çözüm süreci vardı, ama biz kadınlar adil ve onurlu bir barış olmadan barışın kalıcı olmayacağını biliyorduk. Biz havaalanında kimsenin bir yere gitmesine engel olmadık. Oradan geçen insanlara savaşın gerçek yüzünü anlatmak istedik” dedi. O gün şiddete maruz kaldığını vurgulayan Eralp, “Saçlarımdan sürüklendim. Sadece kendimizi ve arkadaşlarımızı korumak zorunda kaldığımız bu eylemin bir suç olduğunu kabul etmiyoruz” diye konuştu.
“IŞİD gibi insanlık düşmanı çeteleri kendi egemen olma hayalleri için koruyup besleyen, şehirlerimizde, mahallelerimizde bir tehdit olarak aramıza sokan AKP’nin ve sarayın savaş konseptleri devredeyken kadınlar savaştan en çok yaralananlar olarak susamazdık” diyen Sarya Tunç, “Bu kadar can yanarken barış istemenin bir suç olduğunu kabul etmiyoruz” dedi.
Ayrıca anayasal haklarını kullandıkları için beraat kararı verilmesini isteyen diğer kadınlar da, kendilerine şiddet uygulayan görevliler hakkında soruşturma açılmasını talep etti.
Dava 2 Şubat tarihine ertelendi.
Evrensel'i Takip Et