Atalar’a sahne açılıyor

Kartal Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Nihat Nadi Ülger, Kartal’da bulunan Atalar’a yeni bir sanat alanı açılacağını sanatseverlere duyurdu. Kartal’ı Anadolu’ya açılan kapı olarak gördüğünü ifade eden Ülger, Kartal’da sanatın yaşaması için 20 yıldır uğraşan Kartal Sanat Tiyatrosu’nun şölen yapacağını dile getirdi. Ülger, çocukların, genç izleyicilerin ve yetişkinlerin ilgileneceği programlarla bölgenin hizmetinde olacaklarını kaydetti.
Tiyatro yozlaşmanın karşısında
Geçmişte de Kartal’da çok önemli işler yapan sanat topluluklarının olduğunu, Kartal’ın kültür ve sanat etkinlikleri açısından İstanbul’da önemli bir yere sahiptir bulunduğunu belirten Ülker, “Ancak kültür sanat faaliyetleri adına, o yıllara baktığımızda (1980 ve 90’ların başı) darbenin etkisiyle esen siyasal rüzgar, gençlere sunulan ve kolay yoldan köşeyi dönme modellerinin yanı sıra yaşanılan yozlaşmanın karşısında kültür ve sanat bütün coşkusuyla sürmekteydi. Müzik grupları, resim sergileri, dönem dönem açık havaya yansıyan sergiler, edebiyatçıların söyleşileri ve ara sokakta bulunan tiyatronun oyunlarıyla dolup taşması, halkla buluşması o olumsuz esen rüzgarı ters çevirmeye yetmedi. Ama sonrası adımlar için süreç oldu” dedi.
Ülger Kartal’da tiyatronun gelişimi için şunları söyledi: “Önce 1982 yılında İsmail Işılsoy yönetiminde ‘Sanat İşliği Tiyatrosu’nun arkasından irili ufaklı açılıp kapanan topluluklar. Sanat İşliği Tiyatrosu’nun 1983-1984 tiyatro sezonunda içinde bulunduğum oyunlar, ‘403. Kilometre’, ‘72. Koğuş’ ve nice toplumsal öğeleri içinde barındıran oyunlar ve 1987 yılının sonuna gelindiğinde yine ayrışmalar, artık giderleri karşılayamadan duraklama ve kapanışlar… Sonra ekibi var etmeye çalışan, tiyatro mücadelesini bırakmayan arkadaşlar. Ve 1987-1988 yıllarının başında Kartal Sanat Tiyatrosu’nun gençlerden oluşan ekibiyle Kartal’da geleneği omuzlayıp bu günlere getirenler…”
Seyirciyle omuz omuza
Aradan geçen 20 yılda büyük bir yüreklilikle bu ekibe omuz vererek yüzlerce gence sanat ortamı yaratan Kartal Sanat Tiyatrosu’nun halen o gelenekten aldığı güçle kendini geliştirip dönüştürerek sanatın, özellikle tiyatronun var olması için yeniden izleyicisini de yanına alarak yoluna, olumsuz şartlara rağmen devam ettiğini ifade eden Ülger Kartal Sanat Tiyatrosu’nun perde açmasını şöyle anlatıyor: “Yeni bir 27 Mart’a Dünya Tiyatrolar Günü’nü yaşadığımız bu günlerde Atalar’da yeniden Kartal’a ışık olmak için zilleri çalıp perde diyor. Tiyatronun önü bir festival alanına dönüşüyor. Sokakta şiirler uçuşuyor, gençlerin ağzından ‘Yaşasın tiyatro, yaşasın sanat’ sözcükleri bölgeye yayılıyor.”
1987-1988 yıllarında başlayan Kartal Sanat Tiyatrosu oluşumunun bu günlere kolay gelmediğinin altını çizen Ülger, “Önce tiyatro oyunlarının sergileneceği, içinde izleyicinin rahatça oturup oyun izlediği alanlar var edildi. B.Brecht’in ‘Carrar Ananın Tüfekleri’, M. Cevdet Anday’ın ‘Ölüler Konuşmak İsterler’, Muzaffer İzgü’nün ‘Bekçi’, Rıfat Ilgaz’ın ‘Abbas Yolagiden’ ve çocuk izleyicileri için, yarının büyükleri için yaşadığı dünyayı önemsemeyen nedenlere, niçinlere önerisi olan yığınla güzelim oyunlar yerleşik planlarda, açık havalarda basket sahaları demeden kendi izleyicisini de yaratan oyunlar devam ediyor” dedi.
Ülger, “Ve şimdi Atalar’dayız. Kartal’a, kentimize ve yaşama bir ışık olmaya var gücümüzle devam ediyoruz. Zeminin kayganlığına inat, zilleri çalıp, perde diyoruz. Duyduk duymadık demeyin!..” İfadeleriyle tüm Kartallıları tiyatroyla buluşmaya çağırdı. (Kartal/EVRENSEL)