21 Mart 2006 23:00
'Gözüm açılırsa, o yuva dağılır'
Ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in gözlerinin açtırılması için kendisine yapılan teklife, "İstemem, ben şimdiye kadar kafamda bir yuva kurmuşum. Gözüm açılırsa, o yuva dağılır. Tekrar kurmaya imkan olmaz. Bu yuvayı dağıtmak istemiyorum" şeklinde cevap verdiği öğrenildi. Aşık Veysel'in ölümünden 3 ay önce 21 Aralık 1972'de radyocu Yaşar Özürküt ile yaptığı röportaj, türküler ve halk şairleriyle ilgili çeşitli makalelerin yer aldığı "www.türküler.com" adlı internet sitesinde yayınlandı. Ozanın Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde tedavi gördüğü dönemde yaptığı ve ilk defa ozanın öldüğü gün olan 21 Mart 1973'te TRT radyolarında yayımlandığı bildirilen röportajda, Aşık Veysel hayata bakış açısını anlatıyor. Veysel, röportajda beğendiği halk şairlerinin sorulması üzerine, "Kimseye iyi veya kötü diyemem. Sebebine gelince, bir bahçede 50 çeşit meyve ağacı olur. O ağaçlar birbirinin meyvesini bilmez. Kokusundan da tatmaz. Yalnız onu insanlar yer. Şu ekşiymiş, şu tatlıymış, şu daha mayhoşmuş, o kıymeti onlar verir. Biz şimdi ona benzer bir şeyiz ki, ben Ahmet iyidir, Mehmet kötüdür diyemem. Demeye haddim yok" diyerek mütevazı kişiliğini ortaya koyuyor.
"Özü olmayan söz hiçbir şeye benzemez. Yaşamaz. Onun için öz var, umut ediyorum, benim söylediğim sözlerde" diyen Ozan, gözlerinin açılması için yapılan teklifi neden reddettiğini ise şöyle anlatıyor: "Mesela ben, bu şey olmaz ama icap etti söyleyim... İstanbul'da geldiler (gözlerini açalım) dediler. 'İstemem' dedim. (Yahu nasıl olur da istemezsin. Bu fırsatı insan kaçırır mı?) dediler. (İstemem) dedim tekrar. (Sebebi) dediler. Sebebiyse, 'Ben şimdiye kadar kafamda bir yuva kurmuşum. Gözüm açılırsa, o yuva dağılır. Tekrar kurmaya imkan olmaz. Bu yuvayı dağıtmak istemiyorum' dedim. Adamlar da gittiler." Bunun üzerine, /Bir küçük dünyam var içimde benim/Mihnetim, zulmetim bana kafidir/ Görenler dar görür geniştir bana/Sohbetim, ülfetim bana kafidir... mısralarıyla başlayan dizeleri yazdığını anlatan Aşık Veysel, röportaja şu sözlerle devam ediyor: "Benim alemim, herkesin alemine karşı bir alem değil. Çünkü, dünyadan bihaberim. Dünyayı gezdim, ne gördüm? Hiçbir şey görmedim. Yalnız dünya beni gördü. Ben dünyada gezdim, işte Ankara'dayım ne görüyorum? Hiç. Ama alem beni görüyor. Benim dünyaya gelişim, gidişim bu şekilde."
İnsanlara vermek istediği mesajların sorulması üzerine Aşık Veysel, genç kuşaklara şu nasihatlerde bulunuyor: "Onlara söyleyişim şu olacak: Çalışmak, azim, fikir. Efendime söyleyeyim, bunlar mevcut olacak. Dönmeyecek azminden insanlar. O azminden dönmeyen insan, muhakkak erinde, geçinde arzusuna ulaşır. Fakat azim deyince o da, biri yani yanlış yola azim etmiş, o muhakkak yolda kalır. Fakat doğru yola azmederse, o kendini bir selamete çıkartır. Ve ismini baki kor dünyada, kendi de baki kalmış olur.
Yoksa yanlış yola azmetmiş, onun muhakkak bir gün kafasına vururlar. Ondan hayır çıkmaz. Çıksa kalsa bile herkes nefret eder. İnsanlar iki şeyle anılır, biri nefretle, biri rahmetle. Nefretle anıldıktan sonra, hiç anılmasın." Aşık Veysel'in doğum yeri olan Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde ölmeden önce en son fotoğrafını çeken ve son röportajı yapan Gazeteci Yücel Yönal, yaptığı açıklamada, Aşık Veysel'i dinlemenin, sohbetlerine katılmanın ve çok sayıda haberini yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Mezarı başında anıldı Aşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün 33. yılında Sivas'ın Şarkışla İlçesi Sivrialan Köyündeki mezarı başında anıldı. Sivrialan köyündeki Aşık Veysel Müzesi bahçesinde düzenlenen anma töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Aşık Veysel'i Anma ve Yaşatma Derneği Başkanı Sirer Doğan Aşık Veysel'in 20. yüzyıla damgasını vurduğunu belirtti. Doğan, "Aşıklar vardır yöreseldir, çevreseldir. Aşıklar vardır ulusaldır. Aşık Veysel 20. yüzyıl halk ozanları içerisinde son halkasını teşkil ederken, ulusal bir aşıktır" dedi. Ozanın türkülerinin seslendirildiği törende, halkoyunları gösterilerinin ardından Aşık Veysel Müzesi gezildi. Ünlü ozan, daha sonra mezarı başında dualarla anıldı. Anma törenine Veysel'in çocukları Zöhre ve Ahmet Şatıroğlu da katıldı.
Mezarı başında anıldı Aşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün 33. yılında Sivas'ın Şarkışla İlçesi Sivrialan Köyündeki mezarı başında anıldı. Sivrialan köyündeki Aşık Veysel Müzesi bahçesinde düzenlenen anma töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Aşık Veysel'i Anma ve Yaşatma Derneği Başkanı Sirer Doğan Aşık Veysel'in 20. yüzyıla damgasını vurduğunu belirtti. Doğan, "Aşıklar vardır yöreseldir, çevreseldir. Aşıklar vardır ulusaldır. Aşık Veysel 20. yüzyıl halk ozanları içerisinde son halkasını teşkil ederken, ulusal bir aşıktır" dedi. Ozanın türkülerinin seslendirildiği törende, halkoyunları gösterilerinin ardından Aşık Veysel Müzesi gezildi. Ünlü ozan, daha sonra mezarı başında dualarla anıldı. Anma törenine Veysel'in çocukları Zöhre ve Ahmet Şatıroğlu da katıldı.
Evrensel'i Takip Et