Van’ın köyleri kışa hazır değil
RANZALI MEVLANA EVLERİ KÖYLERE UĞRAMAMIŞ
Van’da depremden zarar gören köyleri gezdiğimizde, depremin üzerinden on gün geçmesine rağmen hâlâ sesi duyulmayan köyler olduğunu gözlemliyoruz. Köylere yönelik gezimizin ilk durağını merkeze en yakın köylerden biri olan Göllü Köyü oluşturuyor. Burası 400 nüfuslu bir köy. 70 hane bulunan köyde can kaybı olmamış. Köyün Muhtarı Sait Sidal, yardım gördüklerini belirtiyor ancak yetersizliğinden yakınıyor. Sidal’ın verdiği bilgiye göre, bu köye 30 tane “Mevlana Çadırı” verilmiş. Birçok televizyon ve gazetenin “Mevlana Evi” diye lanse ettikleri bu yapılara depremzedeler “Mevlana Çadırı” diyor. Kızılay’ın klasik çadırlarının metal halinden ibaret olan bu konutlar, TRT dahil bazı televizyonlarda gösterildiği gibi 4 yataklı değil. Biz köylere yönelik gezimizde bunların yataklılarına denk gelmedik. Muhtemelen sınırlı bir bölgeye kurulmuş olan ve içinde dört ranzalı yatak bulunan konutlar ekranlara getirilerek bir halkla ilişkiler faaliyeti yürütülüyor.
Muhtar Sait Sidal 30 tane “Mevlana Çadırına” daha ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Sidal bize evini de gezdirerek, depremden gördüğü hasarı gösteriyor ve evin kullanılamaz durumda olduğunu anlatıyor. Bu köye AKP Milletvekili Muammer Güler de gelmiş ve ihtiyaçlarının karşılanacağına dair vaatlerde bulunmuş. Köyün ilköğretim okulunun duvarlarının yıkılmış olduğunu ve binanın artık eğitim için kullanılamaz hale geldiğini görüyoruz. Okulun yanında da öğretmen lojmanı olarak kullanılan küçük bir ev var. Depremin ardından köyün öğretmeninin de memleketine gittiğini öğreniyoruz. 14 Kasım’da okulların yeniden eğitime açılacağı dikkate alındığında, kalan 13 gün içinde bu nasıl başarılacak diye sormadan edemiyorsunuz. İlk etapta yeni bir okul yapılana kadar ve kış sürecini de atlatmak için soğuğa dayanıklı bir prefabrik okul ihtiyacı olduğu açık. Bu depremden zarar görmüş olan bütün köyler için geçerli. Ancak hiçbir köyde bu yönde bir hazırlık göremiyoruz.
KÖYLERDE SAĞLAM EV KALMAMIŞ
Göllü’nün ardından Güveçli köyüne geliyoruz. Burası depremden en fazla zarar görmüş olan köylerin başında geliyor. 1500 nüfusla köyde 200 hane bulunuyor. Köy tam anlamıyla yerle bir olmuş. Sağlam 10 eve rastlamak bile mümkün değil. Kerpiçten yapılmış olan evler de, betondan yapılmış evler de yıkılmış. Bu arada önemli bir gözlem olarak da, köylerin konuşlandığı zemin ile yıkımın boyutları arasındaki ilişkiye dikkat çekmek gerekiyor. Dağlık ve kayalık bölgelerde kurulmuş olan köylerde ciddi bir hasar görülmezken, buralardan uzaklaşılıp göle yaklaşılan düzlük alanlara yapılmış köylerde büyük yıkımlar ve can kaybı göze çarpıyor.
Güveçli köyünde 16 kişi depremde yaşamını yitirmiş. Yaşamını yitirenlerden birisi de, köyde konuştuğumuz Naci Yatkın’ın babası. Naci Yatkın, ölenler arasında yaşlı, kadın, çocuk çok sayıda kişi olduğunu anlatıyor. O arada yanımıza onun akrabası olan Hikmetullah Yatkın geliyor. Depremde annesini kaybettiğini, eşinin de yaralandığını anlatıyor. Ayrıca çok sayıda hayvan da depremde ölmüş.
Bu köy, yardım konusunda diğerlerine kıyasla biraz daha ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmış, devletin, hükümetin el attığı bir köy görüntüsü veriyor. AKP’li Üsküdar Belediyesi bu köyün ihtiyaçlarını karşılamayı üstlenmiş. Üsküdar Belediyesinin büyük çadırlarına rastlıyoruz köyde. Burada da “Mevlana Çadırı” denilen barınaklardan dağıtılmış. Ancak depremzedeler yeterli olmadığından yakınıyor. Köylüler, kışı geçirebilecek konteynır tipi konut ihtiyacına dikkat çekiyor.
Köydeki iki okuldan biri yerle bir olmuş, diğerinin ise kullanılabilir durumda olduğu belirtiliyor. Anlatılanlara göre burası ağırlıklı olarak AKP’ye oy çıkan bir köy olarak biliniyormuş.
Depremde en fazla zarar gören diğer bir köy de, Canikli Köyü. Bu köyün resmi adı Gedikbulak. Ancak daha çok eski adı olan Canikli olarak anılıyor. Bu köyün 2 bine yakın nüfusu bulunuyor. 300 hanelik köyde 9 can kaybı olmuş. Bu köyün ihtiyaçlarını da AKP’li Beyoğlu Belediyesi üstlenmiş. Beyoğlu Belediyesinin yardım ekibinin sorumlusu olan Cevdet Dönmez ile konuşuyoruz. Dönmez aynı zamanda DİSK Genel-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi. Şu anda köyü dolaşarak ihtiyaç tespiti yaptıklarını anlatan Dönmez, köyün tespit edilen bütün ihtiyaçlarının Beyoğlu Belediyesi tarafından karşılanacağını söylüyor. Burada Beyoğlu Belediyesi bir aşevi çadırı da kurmuş.
Canikli Köyünde konuştuğumuz köylülerden biri olan Sükrüllah Oflaz, sekiz kişilik bir ailesi olduğunu ve bir çocuğunun otistik olduğunu dile getiriyor. Oflaz, İzmir’in Buca Belediyesinin aile olarak kendilerini İzmir’e davet ettiklerini dile getiriyor. Buca Belediyesi aileye, içinde her türlü ihtiyacı giderilmiş bir ev kiralayacakmış. Oflaz, bu yardımdan ötürü bizim aracılığımızla da teşekkürlerini belirtmek istediğini söyledi.
Canikli Köyünde BDP’li Batman Belediyesinin de çalışması var. Batman Belediyesi iş makineleri ve personeli ile enkaz kaldırma çalışmalarını yürütüyor. Batman Belediyesinin yardım ekibinin başında bulunan Tahsin Yardımcı, buraya depremin hemen ardından geldiklerini ve enkaz kaldırma işlemini tamamlayıncaya kadar da çalışmalarının süreceğini söylüyor. Bu arada, bu köylerin tümüne ilk yardımın BDP’li bölge belediyeleri tarafından yapıldığını da hatırlatalım. Sıcak yemek, battaniye, kışlık kıyafet gibi bir dizi şeyi ilk olarak BDP’li bölge belediyeleri sağlamış. Ancak buradaki yıkımın boyutunun, bölge belediyelerinin imkanları ile çözülemeyecek kadar büyük olduğunu belirtmek gerekiyor. Neredeyse bütün köylerde, evler, okullar ve camiler yıkılmış durumda. Yürürken bir enkaz yığınının içinde hareket ediyorsunuz.
ADIR KÖYÜ GÖÇÜ DÜŞÜNÜYOR
Köy gezimizde son durağımız Van Gölü kıyısındaki Adır. 800 kişilik köyde depremde bir kişi hayatını kaybetmiş. Göl kıyısına yakın olan köyde vatandaşlar hayvancılık ve balıkçılıkla uğraşıyor. Depremde büyükbaş ve küçükbaş çok sayıda hayvan telef olmuş durumda. Köyü dolaştığımızda Çakmak ailesine ait 35 koyunun deprem felaketinin onuncu gününde halen enkaz altından çıkartılmadığını görüyoruz. Etrafı ağır bir koku sarmış durumda. İnsan sağlığını tehlikeye atan bir manzarayla karşı karşıyayız.
Köy sakinlerinden Ömer Çakmak birçok hayvanın telef olduğunu belirterek, artık köy halkının göçü düşündüğünü söylüyor. Ellerinde kalan hayvanlara kendi imkanlarıyla barınak yaptıklarını söyleyen Çakmak, bir deprem fırsatçılığı da yapıldığını ekliyor. Daha önce metresi 1 lira olan brandayı 18 liraya almışlar. Devletten pek yardım alamadıklarını ifade eden Çakmak, şu ana kadar sadece BDP’li bölge belediyelerinden destek gördüklerini belirtiyor. Köyde Batman Belediyesi aş evi kurmuş durumda.
Akşam televizyonda Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “Afet tıbbında dünyaya örnek olduk” açıklamalarını dinliyoruz. Aklımıza Adır köyündeki enkaz altındaki telef olmuş koyunlar geliyor. (Van/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et