26 Şubat 2003 22:00

Sendikacılardan Taşkent'e sert yanıt

İş Yasası Tasarısı'na karşı çıkan sendikacılar, kendilerini "statükoyu korumak için işçileri kışkırtmakla" suçlayan Prf. Dr. Savaş Taşkent'e sert tepki gösterdiler. İstanbul'da bir süre önce tasarıyı protesto amacıyla eylem yapan 44 şube tarafından yapılan ortak açıklamada, Taşkent'in işçilerin tasarıya karşı yürüttüğü mücadeleyi gölgelemeye çalıştığı belirtildi. 1475 sayılı yasada planlanan değişiklikleri içeren İş Yasası Tasarısı'nı hazırlayan "Bilim Kurulu" içinde hükümet adına yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Savaş Taşkent, DİHA'ya yaptığı açıklamada, şu iddialarda bulunuyordu: "Sendikacılara göre kanunda kendilerini etkileyecek bazı düzenlemeler var. Mesela işçi temsilciliği. Sendika temsilciliğinin yanında, işyerinde sendika olsun ya da olmasın işçiler kendi aralarında bir temsilci seçecekler ve bu temsilci birçok konuda yönetimde söz hakkına sahip olacak. Örneğin işveren toplu işçi çıkarmalarda temsilciye danışacak, organizasyonda değişiklik yapacaksa temsilcinin görüşü alınacak. Sendikacılar da diyor ki 'Bu husus bizi zayıflatır'. Bu kanunla birlikte, sendika temsilcisi değil işçi temsilcisi dikkate alınacak. O bakımda biraz ortada kışkırtma var. Karşı çıkışların sebebi de budur. Sendikacılar işin aslını biliyorlar ama gariban işçi işin aslını bilmiyor. Sendikacılar işçiyi kullanıyor." Çıkartılan kanunun taşeronlaştırmaya karşı önlem aldığını da ileri süren Savaş Taşkent, sendikacıları örgütlenememekle eleştirmişti.

'Bilim adamı değil' Bu açıklamalara ateş püsküren sendikacılar, yaptıkları ortak açıklama ile Savaş Taşkent'e ve Bilim Kurulu'na yanıt verdiler. Açıklamada, "Hükümetlerin uyguladığı sosyal/ekonomik politikalarla emek ve halk karşıtlığı bilinmektedir. Bu emek ve halk karşıtı sistemin sözcüsü ve paralı temsilcisi durumuna düşen 'bilim' adamı Savaş Taşkent, sendikaların, işçilerin ve emekçilerin 1475 sayılı yasada yapılmak istenen değişikliklere karşı yürüttüğü haklı ve kararlı mücadeleyi gölgelemeye çalışmaktadır" denildi. Çıkarılmak istenen yasaya karşı durmaya devam edeceklerini belirten sendikacılar, bunun için üretimden gelen gücün kullanılması dahil tüm meşru ve demokratik direnme haklarını kullanacaklarını bildirdiler.

TİSK önündeki eylem Yol-İş istanbul 1 No'lu Şube Başkanı Ali Akdağ gazetemize yaptığı açıklamada, "Bilim Kurulu'nda yer alarak böyle bir tasarıya imza atanları bilim adamı olarak değil sermayenin adamı olarak" değerlendirdiğini söyledi. İş hukukunun evrensel ilkesinin güçsüzü güçlüye karşı korumak, emeğin himaye edilmesi ve yasaların çalışanların lehine düzenlenmesi olduğunu belirten Akdağ, şunları söyledi: "Bu yasa tasarısı ise işletme güvenliğine dayandırılmıştır. Siz kıdem tazminatını ortadan kaldıracaksınız, bundan yüzyıl önce bedel ödenerek, kan akıtılarak kazanılan 8 saatlik işgününü 12 saate çıkaracaksınız. Biz buna karşı çıkınca satüko bozulacak öyle mi! Bu yasa tasarısının anahtar kelimesi esnekliktir. İşçinin bir mal gibi alınıp satılması, kölelik zihniyetinin ürünüdür. Çağdışıdır. Sendikal haklarımızın gasp edilmesine karşı elbette karşı çıkacağız." Tasarıya karşı eylemlerinin süreceğini belirten Akdağ, dün TİSK önünde yapacaklarını açıkladıkları eylemi, hava muhalefeti nedeniyle ertelediklerini belirtti. Akdağ, eylemin en kısa sürede ve geniş katılımla örgütleneceğini ifade etti.

Evrensel'i Takip Et