'KESK'in talepleri, seçim platformumuzun göstergesi’

Birkan BULUT
Ankara

Ağustos ayında kamu emekçilerinin 2 yıl boyunca alacakları ücret ve özlük haklarının belirleneceği toplusözleşme görüşmeleri yapılacak. KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak, taleplerini ve sürece ilişkin hazırlıklarını gazetemize anlattı. İnsanca yaşanacak bir ücret, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve kamu kurumlarında iş güvenliğinin sağlanmasının vazgeçilmez talepleri olduğunu belirten Toprak, taleplerinin aynı zamanda 7 Haziran seçimlerine ilişkin KESK’in yaklaşımının da bir göstergesi olacağını söyledi.  
Ağustos ayında başlayacak toplusözleşme sürecinde hükümetin karşısına kamu emekçilerini temsilen Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK masaya oturacak. Kamu emekçileri ve emeklilerinin sorun ve talepleri ele alınacak. KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak, toplusözleşme sürecine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET
Mevcut mevzuatın emekçilere gerçek anlamda bir toplusözleşme hakkı tanımadığını belirten Toprak, kamu emekçileri için özgür bir toplusözleşme ve yasal güvence altına alınmış bir grev hakkının düzenlenmesi gerektiğini söyledi.  Toprak, bununla birlikte önümüzde toplu sözleşmedeki en temel taleplerinin insanca yaşanabilecek bir ücret olduğunu ifade etti. Kamu emekçilerinin yoksulluk sınırı altında ücret aldığını belirten Toprak, önceki toplu sözleşmedeki kayıplarının da giderilmesi gerektiğini dile getirdi. Emekçilerin mutfağına yansıyan enflasyon oranının yüzde 15’lere çıktığına, buna rağmen hükümet ve Memur-Sen arasında imzalanan toplusözleşme nedeniyle kamu emekçilerinin ücretlerinde artış olmadığına dikkat çeken Toprak, “2013 -2015 yılları arasında Memur Sen ve hükümet arasında imzalanan satış sözleşmesine karşı bir örgütlenme çağrısı yapıyoruz” dedi.

VERGİ DİLİMLERİ YÜZDE 15’TE SABİTLENMELİ
Ek ödemelerin emekliliğe mutlaka yansıtılması gerektiğini dile getiren Toprak, Anayasa Mahkemesinin kamu emekçilerinin 30 yıl ve üzeri çalışmaları halinde bu sürenin de emeklilik ikramiyesine dahil edilmesine ilişkin kararının hem bugün, hem de geriye dönük uygulanması için düzenleme yapılmasını istediklerini belirtti. Kamu emekçilerinin kendi iş kollarına ait özgün talepleri için de mücadele yürüteceklerini ifade eden Toprak, artan oranda vergi dilimleri konusunda da açlık sınırı ve altındaki ücretlerin vergi dışı bırakılması, açlık sınırı üstündeki ücretlerin vergilerinin ise yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini söyledi. Toprak, kadın-erkek olmasına bakmaksızın 50 veya üzeri çalışanı olan özel ve kamu tüm işyerlerinde ücretsiz, nitelikli ve ana dilinde kreş talepleri olduğunu da ifade etti.
Tüm-Bel-Sen’in kurulduğundan beri işyerlerinde toplusözleşme imzaladığını belirten Toprak, yasada yapılan son değişiklikle bu tür toplu sözleşme yapılmasının engellenmek istendiğini hatırlattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve uluslararası kararların Tüm Bel-Sen’in toplusözleşme yapma hakkını teyit ettiğine dikkat çeken Toprak, yetkili oldukları tüm belediyelerde toplu sözleşme imzalayacaklarını ifade etti.

KAMUDA İŞ KAZASI TANIMI YOK
Hasan Toprak, hükümetin  kamu emekçilerinin iş sağlığı güvenliği konusunda yaptığı düzenlemeyi olumlu ancak eksik bulduklarını belirterek, kamu emekçileri açısından iş kazaları ve meslek hastalıkları tanımının yapılmadığını dile getirdi. Bu tanımların yapılması gerektiğini vurgulayan Toprak, iş kazası geçiren kamu emekçilerine sigortadan bir ödeme yapılmadığını söyledi. Toprak, toplusözleşme süreçlerinde buna özel bir yer vereceklerini dile getirdi. DİSK, TMMOB, TTB ile işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ortak bir eylem programı hazırladıklarını ifade eden Toprak, 13 Mayıs’ta Soma’da ve tüm illerde eylemler yapacaklarını, 16 Mayıs’ta da bölgesel bir miting yapacaklarını açıkladı.

‘İŞYERLERİNDE TARTIŞILACAK’
KESK olarak toplusözleşme sürecine ilişkin hazırlıklarını da aktaran Toprak, “Sendikalarımız kendi iş kollarında çalışmalarını yürütüyorlar. İl gezileri planlarımız başlıyor. Toplusözleşme sürecini gittiğimiz tüm işyerlerinde tartışacağız ve en geniş şekilde kamu emekçilerinin bu talepler etrafında örgütlenmesini isteyeceğiz. Yetkili sendikaların bu süreçte yetkisini nasıl kullandığını tüm kamu emekçileri görüyor. Toplusözleşme sürecine yönelik taleplerimiz, seçim platformumuzun da bir göstergesidir” dedi.

TÜM İLLERDE VE ORTAK 1 MAYIS
1 Mayıs’a giderken taleplerinin ne olacağını sorduğumuz KESK Genel Sekreteri Toprak, 1 Mayıs’ı işçi sınıfı ve emekçilerin ekonomik talepleri kadar demokratik taleplerinin de gündeme geleceği bir süreç olarak gördüklerini vurguladı. Toprak, “İç Güvenlik Yasası’nın geri çekilmesi ve barışın sağlanması gibi demokratik taleplerin de 2015 1 Mayısı’nda önemli olduğunu düşünüyoruz. Memur Sen ve Hak-İş 1 Mayıs’ta Konya’da olacaklarını açıkladılar. Biz de DİSK, TMMOB ve TTB ile birlikte tüm illerde ortak kutlama yapacağımızı ilan etmiştik. İstanbul’da ise Taksim’de olacağız. Bir meydan tartışmasından öte hukuki dayanağı da olan Taksim, işçi sınıfının tarihi açısından önemli bir alan. Bu işçi sınıfının kendi hakkını kullanması, hükümetin buna karar vermemesi gerekir. Endişemiz odur ki; İç Güvenlik Yasası, Cumhurbaşkanlığına verilen örtülü ödenekler ve provokasyon ortamına bağlı olarak sertleşmeler olabilir. Burada hükümetin hukuka uygun davranıp davranmaması önemli. En son görülen 1 Mayıs davasında da Taksim’de 1 Mayıs kutlamasının suç olmadığına karar vermiştir” dedi.