Yüksek beklentiden hayal kırıklığına

Jose Mourinho | Fotoğraf: AA

Fenerbahçe’nin puan kaybettiği maçlardan sonra Mourinho’nun açıklamaları adeta “Kopyala yapıştır” cinsten. “Bugün kaybetmeyi hak etmedik”, “Maçta üstün olan taraf bizdik”, “Rakip takım kalemize hiç gelemedi”, “Hakem penaltımızı vermedi”...

Puan kaybedilen bir maçın ardından bu tarz değerlendirmeler yapılabilir elbette ama her takıldığın maçın ardından aynı argümanları ortaya koymak fazlasıyla tuhaf oluyor...

Beşiktaş karşısında alınan yenilginin ardından da yine benzer açıklamalar duyduk Portekizli teknik direktörden.

Bunlar bir maça özgü olarak kabul edilebilecek değerlendirmeler olabilir. Ancak üstün olduğunuzu, rakibinize hiç fırsat vermediğinizi söylediğiniz buna karşılık puan yitirdiğiniz maçların sayısı çoksa sorunu başka yerlerde aramak gerekir.

Rakibi küçümsemek, aşağılamak amacıyla söylenen bu sözler aslında kendi takımınızın ne kadar kırılgan olduğunun itirafı bir bakıma. Öyle ya, rakibe hiç fırsat verilmeyen bir maçtan puan kayıplarıyla ayrılmak kolay iş olmasa gerek…

Mourinho, Beşiktaş maçından sonra daha da ileri gitti. Ligin sonucunun başından belli olduğunu, karşılarında kendilerini engellemek amacıyla organize edilmiş çok güçlü bir yapı bulunduğunu ve bu yapıyı aşmalarının imkansız olduğunu dile getirdi. Sözlerine, oyuncularının bu yapı yüzünden asla şampiyon olamayacaklarını bildiğini ve rakiplerine karşı bu olumsuz hissiyatla mücadele etmek zorunda kaldıklarını ekledi.

Fenerbahçe’nin matematiksel olarak şampiyonluk şansı sürerken bu tür söylemlerin oyuncularda yılgınlık ve umutsuzluk duygusu yaratabileceğini düşünemiyor mu acaba?

“Ne yaparsak yapalım, nasıl olsa bizi şampiyon yapmayacaklar” düşüncesini zihinlere yerleştirmek, futbolcuların motivasyonuna ağır bir darbe vurmaktan başka bir anlam taşımaz…

Öte yandan yapı iddiası da çok kullanışlı bir bahane. Bu tür iddialar, komplo kurgularına inanmaya teşne taraftarlar üzerinde güçlü bir etki yaratıp olası eleştirilerin önünü kesiyor. Yöneticilerin ve Mourinho’nun bu iddiayı dillerine dolaması boşuna değil…

Bütün bunların yanında Mourinho’nun açıklamalarındaki tutarsızlıklar da dikkat çekiyor.

Mesela yine Beşiktaş maçının ardından yaptığı açıklamada bir yandan maçın mutlak hakimi olduklarını, rakibe tek bir şut atma fırsatı bile tanımadıklarını belirtirken, diğer yandan ilk yarıda çok top kaybı yaptıklarını ve doğru pozisyon alamadıklarından yakınıyor ki bu, tam bir tutarsızlık örneği.

Top kaybı yapmak ve doğru pozisyon alamamak oyunun en belirleyici yanlışları arasındadır. Bunları yapan bir takımın sahadan eli boş ayrılması hiç de sürpriz sayılmaz.

Çok top kaybı ve pozisyon hatası yapan bir takımın maçın mutlak hakimi olduğundan ve galibiyeti hak ettiğinden söz etmek, oyunun doğru okunmadığını gösterir...

Mourinho geldiğinde çoğu kişi, onun sadece Fenerbahçe’ye değil, ülkenin genel anlamda futbol düzeyine katkı yapacağı beklentisine girmişti.

Ne var ki, Fenerbahçe’nin oyununu geliştirmek bir yana geçmiş sezonlardaki oyunları arattı. Bunun üstüne bir de dikkatleri takımının oynadığı kötü futboldan kaçırmak adına sürekli olarak saha dışı konuları diline dolayınca, sezonun en büyük hayal kırıklıklarından birisi olarak anılmaya başladı…

İkide bir Mourinho’nun dünyanın en kariyerli teknik direktörlerinden birisi olduğunu hatırlatmak, keyif vermekten uzak savunma ağırlıklı oyun anlayışıyla kazanılacak şampiyonluğun kendilerini mutlu etmeye yetmeyeceğini söyleyen taraftarlar açısından artık pek bir şey ifade etmiyor…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

TÜPRAŞ’ta öfke seli

TÜPRAŞ’ta öfke seli

Ülkenin en büyük sanayi kuruluşu ve kârlılık oranı en yüksek şirketi TÜPRAŞ’taki toplu sözleşme, gece yarısı operasyonuyla imzalandı. İşçi ücretlerine yapılan zam, Erdoğan-Şimşek programının hedeflerine uygun olarak yüzde 35 oldu. Hem düşük zamma hem de sözleşmenin kendilerine sorulmadan imzalanmasına tepki gösteren TÜPRAŞ işçileri, yürüyüş yaptı, yol kapattı. İşçiler ek protokol istedi.

35-40 bin TL Sözleşme öncesi TÜPRAŞ’taki ortalama işçi ücretleri

608 bin TL Bir ayda bir işçiden elde ettiği net kâr

78 bin 292 TL Türk-İş'in açıkladığı yoksulluk sınırı

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sabaha karşı imzalanan yüzde 35'lik zammı kabul etmeyen TÜPRAŞ işçileri yürüyüşe geçti.

Evrensel'i Takip Et