Tazminatsa tazminat...
Fotoğraf: Envato
Uludere (Roboskî) katliamı ile ilgili herkes incilerini döküyor, durumu ibretle izliyoruz..
ABD’de yayınlanan bir gazetede çıkan istihbarat itirafı ile ortaya bir zarf atıldı. Predator denen ABD nesnesinin, Türk makamlarına istihbarat verdiği yazıyordu o makalede ve bu bilgi, ABD askeri makamları tarafından doğrulandı. Zarfı bizim Başbakan açtı, katliamdan 5 ay sonra konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın, 34 can için “tazminatsa tazminat da verdik” demesi, ondan cesaret alan İçişleri Bakanı’nın akla ziyan laflar etmesi, AKP’lilerin insanlık anlayışını bir kez daha açıkça ortaya koydu. İktidarın, yurttaşına düşmanlığı sürüyor.
İçişleri Bakanı’nın sözlerine AKP’den tepki gelmesi de ayrı bir düzenektir. İktidar, kelle verip zevahiri şimdilik kurtarmak istiyor. AKP’nin elinde böyle çok cevher var, bir bakan daha bulur koyarlar yerine..
İktidar erbabı ile ABD ve Türk askeri makamları arasında top çevirme oyunu devam ederken katledilenlerin yakınlarının o tazminatlara el sürmediklerini bir kez daha hatırlatmak gerekiyor.
Kimsenin yazıp çizdiği yoksa da, bu fiili direniş çok anlamlıdır, bundan sonraki hak ve yaşam ihlallerinin önünü tıkayacaktır. Kan parasının kan dökülmesine derman olmayacağını yoksul köylüler biliyor ama; hem iktidar, hem de ulusalcılar ve liberaller bunu göremiyor. Kürt köylülerinin bu onurlu direnişi, iktidara ve tüm topluma büyük bir insanlık dersi veriyor.
Başbakan ve bakanları için şimdi ne desem taksimetre yazacak, gazeteyle papaz olacağız, bir sürü iş. Başbakan, devletin kasasına dayanarak “Tazminatsa tazminat” verebiliyor ama bizde öyle bir kasa yok ki...
Neyse, ben size eski yazılarımdan birinde yazdıklarımın aynısını tekrarlayayım, bu hafta beni böyle idare edin olur mu?
Söyleyecek başka çok şey var, çünkü hak eden çok adam var. Ne yazık ki, yazıp söyleyeceklerimiz çoğu zaman boğazımızda düğümleniyor.
Cavit Çağlar’ı hatırlarsınız, eski politikacıdır, çok zengin adamdır. Bir gün tutup dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a “yavşak” demişti. İş mahkemeye düştü, Cavit Çağlar’a o dönemin parasıyla yüklü bir tazminat cezası kestiler. Cezayı ödeyen Çağlar, “Parasıyla değil mi birader, yine söveceğim” diyordu..
Zenginlik, işte böyle durumlarda iyidir. Ama öyle bir köşede duran üç-beş kuruşla olmaz bu işler; zulanda 1-2 milyon dolar olacak ki tadını çıkartacaksın, bozdurup bozdurup bunlara harcayacaksın..
Paranın da, parasızlığın da gözü kör olsun!..
- Selçuk Yula 12 Ağustos 2013 16:52
- Ayaklardan başlara 01 Temmuz 2013 10:22
- Direnişin aynası 10 Haziran 2013 11:07
- Züğürdün çenesi 20 Mayıs 2013 09:44
- Sözüm bürokratlaradır 06 Mayıs 2013 15:35
- Şemsiyenin altı 15 Nisan 2013 11:07
- Kara para 25 Şubat 2013 12:46
- Hangi yemeği yemeli?.. 18 Şubat 2013 12:03
- Hangi suyu içmeli? 11 Şubat 2013 10:05
- Şahin demokratlar 04 Şubat 2013 10:36
- Yiğidim, rektörüm 07 Ocak 2013 11:04
- Bu yaşta bu zeka 24 Aralık 2012 11:07