İş bitiren Bakan..
Fotoğraf: Envato
Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral için çalışmalar tam gaz devam ediyor. Bu santralin yapımı ve işletilmesi için 2010 yılında Rusya ile bir iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmanın detaylarına ayıracak yerim yok, ama bildiğiniz sömürge anlaşmalarından hiçbir farkı bulunmuyor..
Santral için ÇED süreci de başladı, ÇED raporu hazırlanıp bakanlığa verildi. Raporu hazırlayan firmanın marifetlerini gazetemizde okudunuz. Havucu gösterene göre rapor yazan tüccar profesörlerin, bilim insanı etiketiyle ortalıkta dolandığı bir ülkede, bu işleri yadırgamamak gerekiyor.
Nükleer lobisi güçlüdür ve tehlikelidir, pes edecek bir lobi değildir. İsterseniz biraz gerilere gidelim..
Akkuyu Nükleer Santrali için hazırlanan ÇED raporunu okudum. Raporun eklerinde nükleer santral için verilen bir izin belgesi var; adı “Yer Lisansı”, tarihi ise 1 Temmuz 1976. Aradan tam 36 sene geçmiş, onlarca hükümet kurulup yıkılmış, birkaç santral ihalesi yapılmış, her neyse. Özetle, 36 senedir pes etmeyen bir lobinin varlığından bahsediyoruz, bu gücü hafife almamak gerekiyor.
Raporun teknik yetersizliği, nükleer atık sorununa hiçbir bir çözüm ortaya konulamaması gibi konular nükleer karşıtı kesimler tarafından tartışılıp halka anlatılacak, nükleer lobisine karşı mücadelemiz geçmişte olduğu gibi sürecek.
Sizlere, bu raporun eklerinde yer alan dikkat çekici bazı resmi yazışmalardan ve tarihlerinden bahsedeyim biraz..
AKP iktidarı, 12 Haziran 2011 seçimlerinden hemen önce, santralin yerini sağlama bağlamış. Rusya ile yapılan anlaşma gereği, bu arazi yatırımcı firmaya bedelsiz verilecek, ama orası da orman arazisi görünüyor. 6 Haziran 2011 günü, o zamanki unvanı Çevre ve Orman Bakanı olan Veysel Eroğlu, 9 bin 680 dönümlük orman arazisini yatırımcı firmaya bedelsiz tahsis etmiş. Tahsis izni isteyen Orman Genel Müdürü, tahsis olurunu veren ise Veysel Eroğlu.
Aradan yaklaşık 4 ay geçtikten sonra yatırımcı firma bu arazide doğal SİT alanı ve kültürel kalıntıların bulunup bulunmadığını sormuş. Mersin İl Çevre ve Orman Müdürlüğü de, 28 Ekim 2011 tarihli cevap yazısında, santralin kurulacağı alanın, “Önemli doğa alanı” sınırları içinde bulunduğunu, ayrıca bu arazinin kıyı bölümünün Akdeniz foku yaşam alanı olduğunu bildirmiş..
Yani, seçim öncesinde Veysel Eroğlu tarafından apar topar yatırımcıya tahsis edilen arazinin aslında “Önemli doğa alanı” olduğu, 4 ay sonra resmi kayıtlara geçmiş. Yatırımların önü işte böyle açılır, iş bitiricilik böyle olur.
Veysel Eroğlu, o zaman Çevre ve Orman Bakanı idi, şimdi ise Orman ve Su İşleri Bakanı’dır. Kaçacak göçecek hiçbir yeri yok, bunu açıklamak onun görevidir. Siz bu araziyi yatırımcı firmaya tahsis ederken; arazinin önemli doğa alanı olduğunu bilmiyor muydunuz, yoksa bile bile mi tahsis ettiniz?.. Bu nasıl iştir?..
Geçenlerde kendisi hakkında başka bir konu için yazmıştım, tekrar yazayım ama sanmayın ki bu tefrika bitecek..
Veysel Eroğlu derhal bakanlık görevinden alınmalıdır, dokunulmazlığı kaldırılıp yargılanmalıdır.
evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Selçuk Yula 12 Ağustos 2013 16:52
- Ayaklardan başlara 01 Temmuz 2013 10:22
- Direnişin aynası 10 Haziran 2013 11:07
- Züğürdün çenesi 20 Mayıs 2013 09:44
- Sözüm bürokratlaradır 06 Mayıs 2013 15:35
- Şemsiyenin altı 15 Nisan 2013 11:07
- Kara para 25 Şubat 2013 12:46
- Hangi yemeği yemeli?.. 18 Şubat 2013 12:03
- Hangi suyu içmeli? 11 Şubat 2013 10:05
- Şahin demokratlar 04 Şubat 2013 10:36
- Yiğidim, rektörüm 07 Ocak 2013 11:04
- Bu yaşta bu zeka 24 Aralık 2012 11:07
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
