Kibirle, cüretle, kaba kuvvetle ve dahi hep olumsuzu çağrıştıran kelimeler dizisiyle tanımlanabilecek yönetme anlayışı bu azametli kumdan kale inşaatı içindi. O kale inşaatında ipotek altına alındı gelecek umutlarımız. Yükseldikçe yükseldi yapı, ipotekli yaşamların gözünde de büyüdükçe büyüdü cüssesi, yıkılmaz kale duvarları sahte görüntüsü her hak talebinde çıktı karşımıza.
Sokaklarımızın “Hırsız vaaar!” diye çınlamasına neden olan, egemenler arasında amansız bir kapışmaya sahne oluşturan yolsuzluk dosyaları ister istemez içinde yaşadığımız bütün bir sistemi sorgulamamıza neden oluyor. Sistemin kendi arızalarını, sahte demokrasisini bu kadar apaçık ifşa ettiğine az rastlanır. “Devlet” işlerinin kapalı kapılar ardında, bakanlıklar, kalem odalarında vb. yürütüldüğüne, parlamentoda, belediye meclislerindeyse yalnızca “halkı” aldatmak için laf ebeliği yapıldığına kuşku da kalmadı. “Muz cumhuriyeti bile değiliz” dedirtecek olayların tanığı oluyoruz.
Adı kadın hepsinin... Birinin daha küçücük oğlu. Sabah tatlı uykusundan öpe koklaya uyandırdı. Giydirdi. Bin türlü naza tebessüm ederek doyurdu karnını. “Aç kalmasın okulda” dedi. Çıktılar okul yoluna. Kapıdan bıraktı. Arkasına döndü bir ateş yüreğinin tam ortasında. Pınar Özparıltı oracıkta can verdi. Kapıda. Sevgili olmayı istemedi diye...
Kocaman bir işçi havzasının hemen yakınında, fabrika bacalarının dumanının az ötesinde kurulu bir mahalle olan Esenyalı’da Ekmek ve Gül okurlarının her aşamasını takip ettiği Kadın Dayanışma Derneği, işçi kadınların da derneği aynı zamanda. Derneğin etkinliklerine katılan işçi kadınlar bu sefer bizzat kendi yaşadıkları sorunlar için buluştu.
Kadın İstihdamı Yasa Tasarısı’nı konuşmak üzere yan yana geldik Ford Otosan işçisi kadınlarla. Niyetimiz sendikalı kadın işçilerle yasa tasarısının kadın işçiler için ne anlama geldiğini tartışmaktı. Denir ya, ‘bir dokun bin ah işit’ diye tam da böyle oldu sohbetimiz. Kadın işçilerin anlattıkları, itiraz ettikleri 2013 yılından kadınların payına düşenlerin değerlendirmesi gibiydi aslında.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi taşeron işçisi kadınlar sorunlarını ve çözüm yollarını konuştu
26 yaşında genç bir anne Gönül Soyer. 14 yaşında başladığı çalışma hayatı onu birçok güçlükle karşı karşıya bırakmış ama gözlerinde ışık ve kararlılığı alamamış. Tersine her zorluk Gönül’ü daha güçlü, daha mücadeleci bir kadına dönüştürmüş.
Kutu kutu penseelmamı yerse, arkadaşım Feto arkasını dönerse
Beyza, 14 yaşının verdiği saflıkla tekrar tekrar soruyordu. “Tamam ama neden öğretmenim?” Öğretmeni daha yeni gelmişti, çok güzel gülüyordu ve onlarla arkadaş gibiydi. Ama gidiyordu şimdi. Üstelik sadece okuldan değil, Bartın’dan da ayrılıyordu. “Koşullar böyle” diyor öğrencisine 28 yaşındaki Merve Yıldırım, öğrencilerinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşarken ailesine ve çevresindekilere de anlatamıyor durumu. Aslına bakarsınız kendisi de anlamıyor neden gitmek zorunda olduğunu.
Almanya’da 20. yüzyıl başlarında ekspresyonizm (dışavurumculuk) akımı her yanı sarmaktaydı. Hiçbir ekole üye olmayışına karşın içerik ve üslup açısından bu akım içerisinde değerlendirilen Kathe Kollwitz’i diğerlerinden ayıran şey ise renkten uzak kalışıdır. Savaş, yoksulluk, sınıf mücadelesi ve kadınlar gibi acıyla yoğrulmuş temaları yalnızca siyah ve beyaz kullanarak anlatır. Ağırlıklı olarak gravür (baskı resim) çalışan sanatçının çok sayıda desen, afiş ve heykel çalışmaları da mevcuttur.
Yolsuzluk, ayakkabı kutuları, rüşvetler, istifalar, beddualar havada uçuşuyor. Ortada bir kayıkçı dövüşü var, bu dövüşün kaybedeni, birbirine yumruk sallayanlardan daha çok bir müsabaka seyreder gibi seyretmesi beklenen halk. Televizyonlardan, gazetelerden ev içlerine, işyerlerine, sokaklara, kahvelere, çay sohbetlerine sızan magazinel yolsuzluk tartışmalarından geriye kocaman soru işaretleri kalıyor. Peki kadınlar ne düşünüyor, yaşamları nasıl etkileniyor?
Tüm işçi evleri asgari ücret ne kadar olur diye pür dikkat haberlere bakarken, yetkililer işçiyi, ekonominin istikrarı ve patronların rekabet edebilirliği için en ucuza çalışmaya ikna etme çalışmalarını sürdürüyor. İşçiye ha bire “hele sen biraz sık dişini” telkinleri de cabası. Yani koca ülkenin ekonomik istikrarı, işçiye verilecek üç kuruş zam üzerine kurulu. Ne işçiymiş arkadaş!
Bizden sonraki kuşakların hatırına çok düşmeyecektir, bu yüzden kendilerini şanssız hissetmeleri lazım esasında. Aslında kökeni çok eskiye dayanıyor, bakmayın siz çabucak unutuluverişine. Anneannenizin, babannenizin yanına biraz ilişiverin, başlar anlatmaya nasıl emek çeke çeke yaptığını… Açık kalan herşeyin üzerini örtmeye koşullanmışız bilmeden. “Sehpanın üstü öyle boş boş durur mu, ya ahizeli telefon alimallah tozlanırsa ne olur? Televizyon açık ya da kapalı farketmez sarkıtılacak o ordan!”
Ankara Mamak’ta General Zeki Doğan Mahallesi’nde son seçimlerde bir kadın muhtar seçtirmeyi başardı kadınlar. Öyle çok iş yaptılar, öyle bir örgütlenme deneyimi geçirdiler ki bu 5 yıllık süreçte, şimdi o çalışmanın içerisinde değişen, gelişen kadınlarla yeniden yol almak için kolları sıvadılar yine. Nurhayat Farımaz, kadınların çabası ve çalışmasıyla muhtar oldu, şimdi Nigar Iğdır onu seçtiren ve onunla beraber mahalleyi yöneten kadınların muhtar adayı. Bu iki kadın, bayrak devri yapıyor birbirine, aslında bu çalışmanın başından beri içinde yer alan kadınlar adına sözcü olmak, sorumluluk almak dertleri.
Fevzi Çakmak Mahallesi Eskişehir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olmasına rağmen, seçim zamanlarında verilen sözler çeşitli bahanelerle tutulmadığı için hala asfaltlanmayan ve alt yapı çalışmaları yapılmayan sokakları var. Mahalle muhtarı Ayşe Çıraklı ile kışın bastırdığı ve ilk kar yağdığı günün ertesinde görüştük.
Eşimle ben 2007 yılında evlendik. Ancak, aramızda yaşanan anlaşmazlıklar sonucu bu yıl içinde boşanma davası açtım ve boşandık. Bu dava şu an Yargıtay’da. Eşimin üzerine kayıtlı olarak bulunan ev üzerinde benim payım ne olabilir? Bir de bana miras kalan kıymetli bir antika takım var. Eşimin bunun üzerinde bir hakkı var mıdır?
Ankara Etimesgut’un bir mahallesinde bir okulda taşeron temizlik işçisi olarak çalışan Emine, Sevda ve Ayşegül’le iş yoğunluklarının arasında çalışma koşulları, yaşamları ve yerel yönetimlerden beklentileri üzerine sohbet ettik.
Pertek Belediyesi Kadın Meclisleri çalışmaları, içinden geçtiğimiz süreçte daha aktif bir şekilde ilerlemeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen ve yaklaşık 70 kadının katılımıyla gerçekleşen kadın meclisi toplantısında, kadınlar yerel yönetime dair beklentilerini tartışıp mahalle meclisleri oluşturdular.
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
Fatih Polat, Suriyeli Nura'ya konuk oldu | Kafesteki kuş, camdaki bayrak ve bir göçmen
Hazırlayan: Fatih Polat
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem nedeniyle, 191 konutta, 84 ahırda ve 7 camide hasar meydana geldi.
İliç faciasından 66 gün sonra liç yığını altında araç içerisinde bir işçinin cansız bedeni bulundu. Bulunan cansız bedenin işçi Adnan Keklik’e ait olduğu tahmin ediliyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ailesiyle özel uçakla Mardin seyahati kamuoyunda tartışma yarattı.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’in 2022 yılında yetki aldığı Mersen’de işçiler greve çıktı.
ABD basını, İsrail'in İran'a misilleme saldırısı başlattığını duyururken, İran basını da İsfahan kentinde havaalanı yakınında patlamalar olduğunu açıkladı.
Istakoz, gelir uçurumuna yol açan iktidar politikaları sonucu zenginleşmenin sembolü haline gelirken, iktidar yenecek ıstakozların faturasını geniş halk kesimlerine ödettirmeye devam edecek.
"Biz işçiler yoksulluk cenderesinde yaşamaya çalışırken zevk-i sefa yaşam sürdürenlere buradan sesleniyorum. Sizin de saltanatınız sona erecek, döner koltuklardan kalkacaksınız."
Yatırım arayışındaki Erdoğan yönetimi bir yandan ABD-AB ile ilişkileri iyileştirmeye çalışırken, öte yandan İsrail’le süren ticareti nedeniyle düşen içerideki desteğini onarmaya çalışıyor.
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
Sağlık-İş Denizli İl Temsilcisi Zeki Kılıç, eşitsizliklere, adaletsizliklere karşı 1 Mayıs’ta da mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Dalaman’da yangından kurtulan ormanlık alan ihaleyle satıldı. Yangını atlatan 5000 kızılçam ağacı odun üretimi için kesilecek!
Kültürpark Platformu, fuarların Kültürpark'ta düzenlenmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Kültürpark’ı yok edecek faaliyetler hız kesmedi" ifadeleri yer aldı.
Aydın'da kermeste yedikleri tavuk pilav nedeniyle zehirlendikleri tahmin edilen 32 öğrenci tedavi altına alındı.
Foça Tarih ve Doğa Platformu, Foça Belediyesi Ali İlçan Sosyal Tesisleri’nde yılın ilk genel toplantısını düzenledi.
Geçtiğimiz günlerde darbedilerek gözaltına alınan 13 Lezita işçisi ve 3 sendikacı, bir gün boyunca gözaltında tutulmalarının akabinde savcılık tarafından mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldı.