06 Nisan 2014 08:29

Hadi selfie yapalım ya da ben bana kurban olam

Selfieyi biliyoruz malum, melfie ise her konuda kendine has yoğurt yiyişiyle tanınan Melih Gökçek’e özel 'tavan temalı selfie' anlamına geliyor. Melih Gökçek’e bakarken, selfie araştırmalarında uzmanların uyarından birini daha iyi anlıyor insan: Paylaşımlarınız farklı alıcılar tarafından farklı yorumlanır.

Hadi selfie yapalım ya da ben bana kurban olam
Paylaş

Özge KURU

Twitter-mwitter açılınca Melih Gökçek’in geri dönüşü -hiç gitmiş miydi ki- muhteşem oldu. AKP malum bilinçli çelişkiler ve gariplikler partisi. Gökçek de kendi partisinin koyduğu yasağın mahkeme tarafından kaldırılmasını kutlayan yeryüzündeki ilk siyasetçi olarak twitter’dan bir selfie paylaştı. “İLK SELFİE AK PARTİ İLDEN...BEN, GN BŞK YRD’MIZ HÜSEYİN ÇELİK, ANKARA MV TÜLAY SELAMOĞLU, İL BŞK MURAT ALPASLAN...” mesajından Gökçek selfielerinin devamının geleceğini de müjdelemiş oldu. Evlerimize Egemen’in çakma ayetlerinden sonra şimdi de Melih’in selfieleri yağacak yani. Hemen arkasından da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partinin kedisi Şero’yla çekilmiş bir selfie’sini gördük. Kimin bedduası bu böyle?

NEDİR BU SELFİE MELFİE?
Bilmeyen mi kaldı? Eğer soysal ağlara kıyısından köşesinden bulaştıysanız bu soruyu anlamsız bulursunuz elbette. İngiliz Oxford sözlüğünün 2013 yılının sözcüğü seçtiği selfie’yi lütfen herhangi bir otoportre fotoğrafla karıştırma gafletine düşmeyin. Selfie’nin kendine ait bir kulvarı, bir de tanımı var: Kişinin özellikle cep telefonu ya da bilgisayar kamerası kullanarak kendisini çektiği ve sosyal ağlara yüklediği fotoğrafı. Dahası selfie’den türemiş sözcükler bile bulunmakta: Helfie (kişinin saçının fotoğrafı), Belfie (kişinin kalçasının fotoğrafını çekmesi), welfie (spor ya da başka bir aktivitede çekilen selfie fotoğraf) ve drelfie (sarhoşken çekilen selfie). Bir de selfie’ye çok benzeyen shelfie var. Kitaplığınızın fotoğrafı. Karede siz olsanız da olur, olmasanız da. Başlıktaki melfie ise her konuda kendine has yoğurt yiyişiyle tanınan Melih Gökçek’e özel “tavan temalı selfie” anlamına geliyor.  
Peki nasıl çıktı, kim icat etti? Aslında kişinin kendini resmetme merakının peşine düşersek, mağaraların duvarlarını incelerken buluruz kendimizi. Daha yakınlara gelecek olursak da “Kendi resmimi yaptım, çünkü o kadar yalnızdım ve en iyi bildiğim şey kendimdim” diyen Frida Kahlo ya da  Picasso, ve Rembrandt gibi daha birçok önemli ismin otoportrelerinden de bahsedebiliriz. Ama bu otoportrelerin, sosyal ağlarda paylaşılan beğeni avcısı selfielerin atası falan olduğunu söyleyecek değiliz. Selfielerin atası Avustralyalı bir gencin 13 Eylül 2002 tarihinde sarhoşken çektiği bir fotoğraf. Yarılmış dudağının fotoğrafını “Odak için kusura bakmayın. Bu bir selfie” mesajıyla paylaşan 21 yaşındaki isimsiz kahramanın başlattığını Rihanna, Kim Kardashian ve Ellen DeGeneris  gibi ünlüler zirveye taşıdı. Yeni evlenen bir çiftle selfie çektiren Papa ve havada verdikleri selfie pozuyla Türk ve İngiliz Hava Kuvvetleri de ilgi çekici örnekler arasında yer aldı.

KOCA KADRAJDA BİR TEK BEN
”Bir yapmayan ben mi kaldım?​” diye düşünmeye başladıysanız, buradan sonra okuyacaklarınızla selfiesiz kaldığınıza pişman olmayacaksınız. Zira son yıllarda uzun uzun “Neden selfie çekiyoruz?​” diye araştırmalar yapan uzmanlar bu olaya pek sıcak bakmıyor. Amerikan Psikologlar Derneği’nin selfie çekmeyi üç aşamalı bir ruhsal rahatsızlık olan ‘Selfitis’ olarak kabul ettiğine dair haber henüz doğrulanmadı. Ama başkaca çok fazla selfie çekenlerin çekmeyenlere oranla insanlarla samimi ilişki kurmakta zorlandığını öne sürerken, asıl sorunun fotoğrafı paylaştıktan sonra takıntılı bir biçimde beğeni beklemek olduğunu da söylüyorlar.
Özellikle gençlerin gittikleri mekan neresi olursa olsun ördek surat yapıp fotoğrafını çekmelerinin altındaki psikolojiyi anlamak gerçekten araştırma gerektiriyor sanıyorum. Sosyal ağların ortaya çıkmasından önce gezilen görülen mekanların önünü kapatacak şekilde kadrajda yer almanın “Ben buradaydım narsisizmi” olarak tanımlandığı dönemlerden, mekanların fon bile olamadığı zamanlara geldik. Kız Kulesi’ndeyim yazılı notun fotoğrafında sadece kocaman şaşırmış bir surat.

MELFİE’YE BAKARKEN
Melih Gökçek’in ümitsizce selfie sevimlilik furyasına dahil olma çabasına bakarken, selfie araştırmalarında uzmanların uyarından birini daha iyi anlıyor insan: Paylaşımlarınız farklı alıcılar tarafından farklı yorumlanır. Yani paylaştığınız ördek dudaklı selfie annenize, teyzenize çocukluğunuzu hatırlatıp çok tatlı gelebilir, ancak siz o fotoğrafı yalnız onların görmediğini unutmayın. Aynı mantıkla yasaklı yasaksız, fişlemeli fişlemesiz her türlü twitter sakinlerinin, dünyanın bütün ördek dudaklı selfielerini Melih Gökçek’in Hüseyin Çelik’le birlikte çektiği fotoğrafa tercih edeceğini tahmin etmek zor değil.

ÖNCEKİ HABER

‘Eşek Bildiği Yola Gitsin, Sen Sana Yakışanı Yap!’

SONRAKİ HABER

Kılıç, sancak, meşruiyet!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...