22 Şubat 2023 07:11
/
Güncelleme: 17:28

Çalışma ve sosyal güvenlik alanına ilişkin kararname yayımlandı: İşten atmaya sınırlı, hak aramaya tam yasak

Murat UYSAL
İstanbul

Depremin ardından ilan edilen OHAL bölgelerinde geçerli olacak üzere kısa çalışma ödeneği uygulamasına ilişkin kararname, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararnameye göre işten atma yasağının kapsamı sınırlıyken, işçilerin greve çıkması, sendikaların yetki alabilmesi ise OHAL kapsamında mümkün değil.

Kararnameye göre depremden etkilenen ve OHAL kapsamında bulunan kentlerdeki patronlar, iş yerlerinin ağır ya da orta hasarlı olduğunu belgelemeleri durumunda, uygunluk tespiti beklenmeksizin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek.

Patronlar bu illerde “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymamak” ve “İşyerinin kapanması” gerekçesiyle işçiyi işten çıkarabilecek. Kısa çalışma veya işsizlik ödeneğinden yararlanmayan ve işsiz kalanlara için OHAL süresini aşmamak kaydıyla İşsizlik Sigortası Fonundan günlük 133.44 TL ödeme yapılacak.

Kararnameye göre deprem bölgesindeki işyerlerinde sendika kanunu kapsamındaki yetki tespiti, toplu sözleşmelerin yapılması, uyuşmazlıkların çözümü, grev ve lokavt süreleri OHAL süresi boyunca uzatıldı. Kararnamedeki bu madde ise OHAL boyunca toplu sözleşmelerin, yetkilerin ve grev hakkının askıya alındığı anlamına geliyor.

ÖZVERİ: CEZA MİKTARI CAYDIRICI DEĞİL

Çalışma Ekonomisi Doktoru Murat Özveri kararnamede işten atma yasağının pandemi süreciyle aynı olduğunu ve patronların yasağı delmesinin mümkün olduğunu anlattı.

Özveri Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda “Yapılan düzenleme kovid 19 dönemi için getirilen fesih yasağı ile aynıdır. Bu dönemdeki uygulama göstermiştir ki işverenler yasağı delmek için işçinin kıdem tazminatı hakkını yok eden bir neden göstermekte ve rahatça yasağın arkasına dolanabilmektedir” dedi.

Getirilen brüt asgari ücret tutarındaki idari para cezasının etkili ve caydırıcı olmaktan uzak olduğunu belirten Özveri, “Fesih yasağına aykırı davranarak gerçekte haklı bir neden yokken işçinin iş sözleşmesini sona erdiren işverenin bu feshi yok hükmündedir. Fesih yok hükmünde olduğu için yaptırımı da işçi çalışsaydı, fesih yasağı süresince alacağı tüm ücret ve sosyal haklarıdır. Ancak yargılama pratiği her zaman bu yalın gerçeğe uygun gelişmemiştir. Bazı mahkemeler yasağa karşın feshi yok hükmünde sayıp işçinin tüm ücret ve sosyal haklarının ödenmesine hükmederken, bazı mahkemeler işe iade davası gibi ele alıp geçerli fesih koşullarını incelemiş, hatta işe iade davası için öngörülen süreleri burada da uygulamıştır” ifadelerini kullandı.

"YENİ BİR DÜZENLEMEYE GEREKSİNİM VAR"

Bu konuda yargıda içtihat birliğinin sağlanamadığını dile getiren Özveri, “Fesih yasağının yaptırımına acilen açıklık getirecek düzenlemeye gereksinim vardır. Yapılacak düzenlemede fesih yasağına aykırı feshin yok hükmünde olduğu, işçiye fesih yasağı süresince ücret ve tüm diğer sosyal haklarının ödeneceği, bu sürenin işçi çalışmasa da kıdemden sayılacağı ve SGK primlerinin de işverence yatırılacağı hükmü yer almalıdır. Ayrıca fesih yasağına aykırı feshin bu aykırılığı tespit edildiğinde işe iade davası açma süresinin fesih yasağı bittikten sonra başlayacağına ilişkin hüküm getirilmelidir. Bu düzenlemeler yapılmasa da fesih yasağına aykırı davranmanın hukuki sonucu feshin yok hükmünde olmasıdır. Davalar bu ana fikir doğrultusunda açılmalı, fesih yasağı süresince tüm işçilik alacakları, fesih yasağı sonrası için ise işe ide davasının hukuki sonuçları istenmelidir. İşverenin keyfi biçimde fesih yasağının arkasına dolanmasını engellemek için, haklı feshi gösteren kuvvetli delillerle mahkemeye başvurup, işçinin haklı çıkması halinde elde edeceği işçilik haklarını teminat olarak yatırarak izin alınması istemine geçilmelidir” dedi.

İLK VAZGEÇİLEN İŞÇİLERİN HAKLARI

Avukat Devrim Avcı, fesih yasağının gerçek anlamda etkisinin olmayacağının yanı sıra kararnameyle işçilerin haklarının da hedef alındığını ifade etti. Avcı şunları söyledi: “22.2.2023 tarihli Olağanüstü Hal kapsamında çalışma ve sosyal güvenlik alanına ilişkin alınan tedbirlere dair yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesi ile kısa çalışma ödeneği, işverenin haklı nedenle fesih yapması hariç fesih yasağı getirilmesinin yanında ayrıca, sürelere ilişkin tedbirler başlığı altında, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında, yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler olağanüstü hal ilan edilen illerde OHAL süresince uzatılmıştır. Tüm bu hususları alt alta yazınca ve 6356 sayılı Kanun’un düzenleme alanı da göz önünde bulundurulduğunda aslında OHAL ilan edilen hallerde bu kanunun uygulanması OHAL süresince kaldırılmıştır. Oysa toplu iş sözleşmesi yapabilme Anayasa’nın 53. maddesinde ve grev hakkı da Anayasa’nın 54. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda gerçek anlamda hiçbir uygulama etkisi olmayacak olan fesih yasağı gibi, bu düzenlemede ilk vazgeçilen hakların başında örgütlenme hakkı olduğunu göstermektedir.”

"İŞÇİLER ÜCRETLİ İZİNLİ SAYILMALI"

Pandemi döneminde işçilerin tam gün çalıştıkları halde patronların kısa çalışma ödeneğinden yararlandığını, işçilerin ücretlerinin İşsizlik Fonundan ödendiğini ifade eden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Bugün de fabrikasında hasar olmayan, normalde kısa çalışma ödeneği koşullarına sahip olmayanlar bile buradan yararlanacak ama işçiler tam mesai çalışmaya devam edecekler. Düzenlemede dolaylı da olsa işçilerin yarına olacak tek bir madde yok” dedi.

Pandemi döneminde patronların yüz binlerce işçiyi Kod 29’dan tazminatsız işten attıklarını hatırlatan Türkmen, “Deprem bölgelerinde en az 6 ay boyunca hangi gerekçeyle olursa olsun işten atmaların yasaklanmasını talep ediyoruz. Depremden zarar görmüş bu nedenle işe gidemeyecek tüm işçiler ücretli izinli sayılmalıdır” ifadelerini kullandı.

DİSK: YETERSİZ, EKSİK VE AYRIMCI KARARLARLA YARALAR SARILMAZ

DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu imzasıyla yapılan açıklamada, “Deprem felaketine karşı acil sosyal politika önlemlerinin alınması gerektiği açıktır. Deprem felaketi kapsadığı bölge itibariyle kamu çalışanları, işçiler, esnaf, çiftçi, kendi hesabına çalışanlar başta olmak üzere geniş çalışan nüfusu kapsamaktadır. Bu sebeple depremin yarattığı felaketin yaralarını sarmak için çalışma hayatından iş ve gelir güvencesine, sosyal güvenlik, barınma ve eğitime kadar kapsamlı, acil ve derhal alınması gereken sosyal politika önlemlerine ihtiyaç vardır. DİSK bu konudaki önerilerini 17 Şubat 2023'te açıklamış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan da konuyla ilgili bir görüşme talep etmiştir.DİSK'in açıklamasından beş gün sonra sosyal tarafların görüşleri alınmadan yayımlanan 125 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) oldukça eksik ve yetersiz olmakla beraber önemli sorunlar barındırmaktadır” denildi.

Kararların depremzede işçilerin kıdem tazminatı, iş ve gelir güvencesi ile sosyal güvenlik haklarını güvence altına almaktan uzak olduğu belirtilen açıklamada , “Ülkeyi yönetenler milyonların barınma, kadın ve çocukların güvenlik, gençlerin eğitim sorunlarını güvence altına almamakta ısrar etmektedir. Depremin yaralarını sarmanın tek yolu daha fazla sosyal devlet, daha fazla sosyal politikadır. DİSK'in de daha önce talep ettiği sosyal politika önlemleri derhal hayata geçirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

"KARARNAME PATRONLAR İÇİN"

DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan kısa çalışma ödeneği ile işçilere verilecek ücretin yeterli olmayacağını dile getirdi. Aslan, “Yoksulluk sınırı 28 bin liraya dayanmış, açlık sınırı 10 bin liranın üzerinde siz böyle bir ortamda, kısa çalışma ve işsizlik ödeneği alma koşulları olmayan işçilere günlük 133 lira vereceğinizi açıklıyorsunuz. Bu, depremden kurtulan yurttaşlara açlıktan öl demektir” dedi.

İşten atma yasağına ilişkin de pandemi örneğini hatırlatan Aslan şöyle devam etti: “Pandemide de sözde işten çıkarma yasağı vardı ancak işçiler tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldı. Ahlak ve iyi niyet kuralları dediğinizde bütün işi patronun beyanına bırakmış oluyorsunuz. Patronun beyanının doğruyu söylemediğini pandemide gördük. Bu kararnamenin kendisi patronlar için çıkarılmıştır. Patronlara ‘Kılıfını hazırlayan işçiyi çıkarsın’ demektir” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et