19 Mart 2022 00:17

İş kazası sonrası bir yıldır işsiz

İş kazası sonucu sağ ayağının topuğunda hasar oluşan Süleyman Tanırgan bir yıldır işsiz. Çalıştığı yerde sigortası yapılmadığı için haklarını da alamayan Tanırgan, haklarının verilmesini istiyor.

Süleyman Tanırgan ve Nezahat Tanırgan | Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir

56 yaşındaki Süleyman Tanırgan 26 yıldır inşaat işçisi. Yılladır çalışmasına rağmen yatmayan sigortalarından dolayı emekli olamayan Tanırgan, en son İzmir’in Çeşme ilçesinde bir inşaat firmasında çalışırken 21 Şubat 2021 tarihinde iş kazası geçirdi. Geçirdiği kaza sonucu sağ ayağının topuğunda kalıcı hasar oluşan Tanırgan bir yıldır işsiz. Çalıştığı yerde sigortası yapılmadığı için haklarını da alamayan Süleyman Tanırgan, haklarının verilmesini istiyor.

Bir müteahhide iş yapan taşeron firmada 9 Şubat 2021’de işbaşı yapan ve 21 Şubat’ta iş kazası geçiren Tanırgan olay gününü şöyle anlattı: “Bir müteahhidin yanında oğlumla işe yeni başlamıştık. Çeşme’de iki işi vardı ve her ikisinde de çalıştık. Normalde Ovacık’ta yapılan inşaatın beton işinde çalışıyorduk. Ben kalıpçı ustasıyım. Bizim tüm eşyalarımız, kıyafetlerimiz Ovacık’ta yapılan inşaat alanındaydı. Ama müteahhit bizi o gün önce Alaçatı’daki işe götürdü. Çalıştığım sırada 3 metre yüksekliğindeki seyyar merdivenin en üst basamağının kırılması sonucu beton zemine düştüm ve topuğum kırıldı. Ambulans çağırmadılar, bir süre bekledik. Oğluma ‘Sen çalış beton gelecek’ dediler ve beni kendi arabasıyla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Hastanede müteahhidin taşeronu hemen ‘Evde düştü’ diyerek yalan söyledi. Tartışma sonucu iş kazası diye rapora geçti ve tedavim hâlâ devam ediyor.”

"AYLIK MASRAF 5 BİN, 250 LİRA BİLE GELİRİM YOK"

Hastanede sigortasının yapılmadığını öğrendiğini söyleyen Tanırgan, “Sigorta yapmadıkları gibi sadece yarım günlük yevmiye vermeyi teklif ettiler. Bir yıldır dava açılmasını bekliyoruz. Hiçbir hakkımı vermediler. Şu an ben yaşayan bir ölüyüm. Sadece adalet istiyorum. Çalıştığımız zamandan içeride kalan 2 bin 500 liraya kadar ücretimiz var. Ayrıca çalışırken kullandığımız malzemeler bize aitti, onlara da el konuldu, vermiyorlar. Gelip anlaşmak istediler ama kabul etmedim. Çünkü sakat kaldım, çalışamıyorum. Bir yıldır 5 kuruş gelirim yok” dedi.

7 kişilik bir aile olduklarını ve evde şu anda 5 kişinin yaşadığını söyleyen Tanırgan, “Bir kızım arada 1500 lira yolluyor, onunla geçinmeye çalışıyoruz. Kızımızdan da istemeye utanıyoruz. Elektrik, su, mutfak masrafı aylık 4 bin 500 ila 5 bin arası masraf var ama eve 250 lira bile gelmiyor. Oğlum geçen sene fırın açmıştı, pandemiden dolayı battı, borçlarını ödüyor. Üniversitede okuyan çocuklarım var. Ortaokula giden çocuğum var ama okul masraflarını karşılayamıyorum. Üniversiteye hazırlanan kızımın 9 bin lira dershane masrafı var. Çalışıp çocuklarımı okutmak istiyorum. Ev kira. Ev sahibimiz çok iyi, 8 ay kira veremedik. 4 aylık kirayı aldı sadece şimdi 4 ay daha içerideyiz. Çalışamadığım için ev sahibi zam yapmadı ve 950 liraya oturuyoruz” diye konuştu.

"AYLIK 100 LİRA ÖDEYEMEDİĞİM İÇİN İCRALIK OLDUM"

Akrabalarına ve bankalara toplamda 200 bine yakın borcunun olduğunu ifade eden Tanırgan, “Bu olay yaşanmasaydı ben çalışıyordum ama şimdi o imkanım yok. O adam servetine servet katıyor ama benim hakkımı veren yok. Pandemi dönemimde Ziraat Bankasının verdiği 10 bin liralık krediyi aldık ve ayda 100 lira olan ödemeyi yapamadığımız için icralık olduk. Çalıştığım dönem çektiğim kredileri ödeyemediğim için borçlarım giderek arttı. 17 bin olan borcum 30-40 bin liraya çıktı” diye anlattı.

Zaten geçinmekte zorlandıklarını, gelen zamlarla birlikte yaşamlarının daha da zor hale geldiğini söyleyen Tanırgan, “Belediye ve kaymakamlığa gittik. Bayramda yardımcı olacaklarını söylediler ama yine gelmediler. Tekrar aradığımızda, belediye bayramdan sonra bir koli gıda yardımı yaptı bir yıl içinde, kaymakamlık ise sadece 300 lira para verdi. Başka da yardım görmedik” dedi.

Dava açmayı planladıklarını söyleyen Tanırgan, “Dava sürecini bekleyeceğiz ancak kaç yıl sürer bilmiyorum. Biz dava sonuçlanana kadar nasıl geçiniriz, nasıl dayanırız bilmiyorum. Benim tek isteğim hakkımı versinler ve adalet yerini bulsun. O müteahhit de cezasını çeksin. Fazla bir şey istemiyorum, mağduriyetim giderilsin” diye konuştu.

"TEMİZLİKTEN ALDIĞIM PARA PAZARA BİLE YETMİYOR"

Nezahat Tanırgan ise eşinin geçirdiği iş kazasından sonra 6 ay boyunca yerinden kalkamadığını ve bakıma ihtiyaç duyduğunu anlattı. Hastane masraflarının çok fazla olduğunu söyleyen Tanırgan, “Bayağı bir borcun altına girdik. Ben zaten çalışmıyordum. Eşimin bu olayından sonra merdiven temizliğine gitmeye başladım. Haftada bir iki gün gidiyorum, 150 ila 170 lira arası para alıyorum. O da pazara bile yetmiyor. Her gün gidip çalışma imkanım da yok” dedi.

Tanırgan, “Yağ olmuş 150-160 lira, bir kilo peynir 45 lira. 200-300 lira ile gidiyorsun sepeti boş getiriyorsun eve. Kira, elektrik, su, çocukların masrafı... Kömür alamadık, daha doğrusu sobamız yok, onu da alamadık. Mecbur elektrikle ısınıyoruz ama havalar çok soğuk olsa bile yakmamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Sigortasının yapılmamasından dolayı daha fazla sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Nezahat Tanırgan, “Engelli maaşı ya da başka bir şey olsa en azından idare ederiz ama hiç yokken bütün haklarından da oluyorsun. İki aylık yarım yevmiye vermeyi teklif ettiler onlar ama ben eşimin sigortasının verilmesini istedim. Yarım yevmiye ile ne yapacağız, 75 lira bizim neyimize yarayacak? Mağdur olduk” dedi.

Reklam