26 Aralık 2021 09:56

EMEP: Irkçı saldırılara karşı sesimizi ve mültecilerle dayanışmayı yükseltelim

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, Güzelbahçe'de 3 Suriyeli genç işçinin yakılarak katledilmesiyle ilgili işçilerin mezarı başında basın açıklaması yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Örgütü, 16 Kasım günü Güzelbahçe ilçesinde 3 Suriyeli genç işçinin bir saldırgan tarafından yakılarak katledilmesiyle ilgili işçilerin mezarı başında basın açıklaması yaptı. Güzelbahçe Yelki Mezarlığı’nda yapılan açıklamada, “İzmirli işçi ve emekçiler, ırkçı saldırılara karşı hep birlikte sesimizi ve mültecilerle dayanışmayı yükseltelim” denildi.

Açıklamaya Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi de katıldı. “Cinayetin sorumluları gereken cezayı alsın. Irkçı saldırılara karşı dayanışmayı yükseltelim” yazılı pankartın açıldığı açıklamada basın metnini EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar okudu.

Olayın failinin ifadesinde “Temizlik” yaptığını söyleyerek cinayeti ırkçı duygularla işlediğini hatırlatan Uyar, “Bu cinayet 1993 yılında Almanya’da Türk işçilerin yaşadığı binanın Neonaziler tarafından yakılması sonucu aynı aileden 5 kişinin yaşamını yitirdiği Solingen katliamını hatırlatmaktadır” dedi.

“MÜLTECİLER SİYASİ RANT UĞRUNA HEDEF HALİNE GELİYOR”

Türkiye’de son bir yılda onlarca Suriye vatandaşın nefret suçunun kurban gittiğini ifade eden Uyar, “En asgari şartlarda hayatta kalabilmek için doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan, alın teri dökerek emeği ile çalışan ama son olayda da görüldüğü gibi kalacak bir yeri bile olmayan mülteciler, bir takım siyasi rantlar uğruna sarf edilen sözlerle hedef haline getirilmektedir” diye ekledi.

“IRKÇI UYGULAMALARA CEZAİ YAPTIRIM YOK”

İktidarın göçün üzerinden on yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen hâlâ bir mülteci politikası oluşturmadığına dikkat çeken Uyar, “Ülkede yaşanan ekonomik darboğaz ve yaşam koşullarının giderek zorlaşmasını ‘dış güçlere’ ve ülkede mültecilerin yaşamasına bağlayan siyaset odakları toplumun içerisine nefret tohumu ekmektedir. Bazı muhalif kesimler de açıkça ırkçı söylemlerde bulunmalarına, hatta Bolu’da olduğu gibi ırkçı uygulamaları hayata geçirmelerine rağmen cezai bir yaptırımla karşılaşmamaktadırlar” dedi.

“NEFRET SUÇLARINA AĞIR CEZALAR VERİLMELİ”

Mülteciliğin bir insan hakkı olduğunu dile getiren Uyar, “Yerli-mülteci ayrımı yapmadan bu ülkede yaşayan herkesin can güvenliğinin sağlanması bir zorunluluktur. İşçi emekçilerin birbirlerine düşmanlaşmasına neden olanlar ve bu düşmanlığı yükseltenler, yaşananların münferit olmayacağını, ırkçı saldırıların gün geçtikçe artacağını bilmelidirler” diye konuşu.

Olayın aydınlatılması ve sorumluların yargılanmasını gerektiğini söyleyen Uyar, “Bu olayın takipçisi olacağımız, adalet bekleyen ailelerin yanında olacağımız bilinmelidir. Nefret suçlarına ağır cezalar verilmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Türkiye’yi ‘göçmenlerin bekleme odasına’ dönüştüren geri kabul anlaşması derhal iptal edilmelidir. Mültecilerin hakları tesis edilerek bir arada yaşamın koşulları sağlanmalıdır. Mültecileri kayıt dışı ve ucuza çalıştırma yasaklanmalı, bunu yapanlara ağır cezalar verilmelidir. Yerli, mülteci ve göçmen işçilerin sendikalaşma ve örgütlenme hakkı tanınmalı ve güvence altına alınmalıdır” dedi.

“BU KATLİAM HER YERDE LANETLENMELİDİR”

Yerli-göçmen ayrımı olmaksızın tüm işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesinin önemine vurgu yapan Uyar, “Solingen’deki saldırının ardından yaraların sarılması için bütün şehir el ele vermiş, her yıl düzenlenen törenlerle ölenler unutturulmamış ve ırkçılık lanetlenmiştir. Güzelbahçe’de yaşanan katliam 35 gün sonra duyulmasına rağmen gereken tepkinin verildiği söylenemez. Bu katliam her yerde lanetlenmelidir. Suriyelilerle birlikte hareket edilmedikçe bu vahşetin benzerleri işlenmeye devam edecektir. Suriyeli işçi ve emekçiler kardeşimizdir. İzmir’in demokratik kamuoyu, sendikalar, emek ve meslek örgütleri, kentin seçilmiş yöneticileri, İzmirli işçi ve emekçiler ırkçı saldırılara karşı hep birlikte sesimizi ve mültecilerle dayanışmayı yükseltelim” diye konuştu.

“MÜLTECİLER SINIF MÜCADELESİNİN BİR PARÇASIDIR”

Açıklamada söz alan Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi ise, mülteciliğin bir hak olduğunu hatırlatarak, mültecilerin sınıf mücadelesinin bir parçası olduğunu söyledi.

Olayın ırkçı bir saldırı olduğunu dile getiren Hüsünbeyi, bu ırkçılığın yürütülen politikalar sonucu ortaya çıktığını ifade etti. Hüyünbeyi, “İşsizliğin ya da yaşanan sorunların sorumlusu mülteciler değildir. Bu saldırıyı kınıyoruz” dedi.

Açıklama sonrası EMEP üyeleri Güzelbahçe’de Türkçe ve Arapça yazılı bildiri dağıtarak ırkçılığa karşı birlikte mücadele çağrısında bulundu.

(İzmir/EVRENSEL)

Reklam