CHP'li Barış Yarkadaş: Yargı bu kararıyla gazeteciliği biçti

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven'in tutuklanmasını sert bir dille eleştirdi. Yarkadaş, "Bugün bu adliyede, önceden verildiği belli olan bir karar Oğuz Güven'e tebliğ edildi" dedi.

Tutuklama kararı sonrası Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapan CHP milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven'in tutuklanmasına tepki gösterdi. Yarkadaş "Sayfada sadece 55 saniye kalan bir tweetten dolayı bir gazetecinin tutuklanması, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından çok büyük bir tehdittir" değerlendirmesinde bulundu. Yarkadaş, "Gazetecilik açısından tartışmalı olan bir başlıktan, terör örgütü propagandası gibi zorlama bir suçlama çıkarmak, gazeticilerin nasıl bir tehdit altında çalıştığının da göstergesidir'' dedi. CHP'li vekil, "Yargı mekanizmasının verdiği bu karar gazeteciliğin biçilmesidir. Yargı bugün gazeteciliği biçmiştir'' ifadesini kullandı. Yarkadaş sözlerine şöyle devam etti:

"Biçti başlığından yola çıkılarak başlatılan ve AK trollerin de tahrik ederek yön verdiği soruşturma, gazeteciliğin biçilmesine dönüşmüştür. Burada dünya hukuk tarihine ve Türkiye basın tarihine geçecek absürt bir soruşturma ve trajikomik bir gözaltına şahit olduk. Bu soruşturma, basın tarihinin belki de en absürt soruşturmalarından biri olarak anılacak. Bu tutuklamanın ardından, hiçir gazeteci özgürce başlık atamaz. Bu soruşturma hukuka aykırıdır. Bu soruşturma, akılla, vicdanla, hukukla ve mantıkla izah edilemez. Soruşturmada, terör örgütü propagandasına ilişkin herhangi bir emera, kanıt ve delil yoktur. Savcılık ve hakimlik neye dayanarak bu kararı vermiştir; doğrusu bunu merak ediyoruz.

Savcılar ve yargıçlar, iktidarın ağır baskısı altından kalarak bu tür kararları almaya zorlanıyorlar. Oğuz Güven, cezaevine konulan 165. gazetecidir. Güven'in cezaevine girmesiyle birlikte, Türkiye Düşünceyi Özgürlük Ligi'nde 163.sıraya yerleşmiştir. Buradan yargıya ve iktidara çağrı yapıyoruz. Gazeteciliği, haberciliği, yorumculuğu suç olarak görmeyin. Zorlama yorumlarla terör örgütü propagandası suçlamayı çıkarmayın ve Oğuz Güven'i serbest bırakın. Bu yanlıştan hemen dönün."

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Soruşturma safhası ile tutuklama müzekkeresinde yer alan ifadeler, birbirinden ilgisiz ve önyargıyla doludur. Bu da Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik önyargı ve bakışın karar tutanağına bile yansıdığını göstermesi açısından somut bir örnektir' dedi.

Muhalefet milletvekilleri, gazeteci meslek örgütleri ve gazetecilerin karara gösterdikleri tepkiler şöyle:

TURGAY OLCAYTO: Türkiye’de gazeteciler üzerindeki zulüm ve baskı devam ediyor. Son kurbanını bugün Oğuz Güven ile verdik. Haberde yapılan küçük bir yanlıştan ötürü içeri alınma hiçbir dönemde görülmedi, dünyada da eşi benzeri yok. Hukukun bu kadar keyfi kullanıldığı bir ülkede her şeyi bekleyemeliyiz. Çok üzgünüz.

SEZGİN TANRIKULU: Söz artık bitmiştir. Yargının tükendiği, kendi kendini her gün yok ettiği böyle bir dönemi tarih yazmadı.

DİSK Basın-İş: Üyemiz Oğuz Güven için verilen yedi gün gözaltı süresi mahkeme kararı olmadan cezalandırmaktır. Yargı kendini aştı. Bu gidiş gidiş değil. Oğuz Güven’in gazeteciliğine tanığız.

TGS: Oğuz Güven’in tutuklanması tüm medyaya gözdağıdır.

ÇGD: Oğuz Güven, sadece gazetecilik yaptığı için tutuklandı. Oğuz Güven serbest bırakılsın!

MELDA ONUR: Trafik kazalarında “biçti” yüklemine tüm gazete arşivlerinde rastlarsınız. Ama “Güven”e “biçilmeye” çalışılan FETÖ dikişi tutmaz!

ZEYNEP ALTIOK AKATLI: Oğuz Güven bu çürümüşlüğün ortasında 1 dakika bile yayında durmayan başlıktan tutuklandı. Çürümüşlüğe teslim olmayacağız.

AYŞENUR ARSLAN: Oğuz Güven’in tek bir başlık yüzünden tutuklanması. 140 karakterlik bile söz kalmadı.

ALPER TAŞ: Gazetecilerin haber başlıklarını beğenmeyebilirsiniz, yanlış bulabilirsiniz ama başlık yüzünden gazetecileri tutuklayamazsınız.

'CUMHURİYET KİR TUTMAZ'

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: OHAL döneminde; diktatörlüklere, değme istibdat dönemlerine taş çıkartan bir süreç yaşıyoruz. Bir yandan ne idüğü belirsiz troll ordusu, ülkenin değerlerine, kurucularına sürekli küfrederken, bunların dokunulmazlıkları varken diğer yandan düşüncelerini açıklayan kişilerin tweetlerinde, köşe yazılarında kılı kırk yaran tırnak içinde titizlikle kusur aranıp, anlam çıkartılıp, niyet okunup gözaltılar, tutuklamalarla toplumun bir kesimi susturulmaya çalışılıyor. Tüm darbelerde Cumhuriyet vardı ve karşısındaydı. Hiçbir zaman cemaat ve çetelerle birlikte olmadı. Bunları devlete yerleştirenler şimdi ellerindeki kir ve kanı FETÖ ile mücadele şampuanıyla yıkamaya çalışıyorlar. Onlar bu kirden ve kandan kurtulamazlar ama Cumhuriyet de bu konuda kir tutmaz.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl: Türkiye’de demokrasinin ne hale geldiğinin somut göstergesi. Yandaşlar istediklerini yazıyor ve bu muameleye maruz kalmıyor. Cumhuriyet gazetesinin yazarları mahkemeye çıkarılmamışken, kendilerinden olmayan kimseye tahammülleri yok. Demokrasi Türkiye’de yerleştirildiğinde bu çirkin uygulamalar da son bulacak.(HABER MERKEZİ)