09 Ekim 2016 05:06

Direnen ses: Sennur Sezer

Adnan Özyalçıner, Hayatın Sesi'nin susturulamayacağını Sennur Sezer'in şiirleriyle anlattı.

Paylaş

Adnan ÖZYALÇINER

Hayatın sesi, susar mı hiç? Susturulabilir mi? Hayatın sesi, doğanın sesidir. Kim susturabilir doğayı? Hayatın sesi işçinin, emekçinin, halkın, tek kelimeyle çoğunluğun sesidir. Kim engelleyebilir ki kalabalığı, kalabalığın sesini? Direnenlerin önünü kim kesebilir?
Bizim hep yanımızda olan Sennur Sezer, bunun olmayacağını, olamayacağını şiirleriyle söylüyor bize:

BURDA YA DA ANGOLA’DA

Burda ya da Angola’da hep aynıdır insanlar
Sevilmek ister kadın,
Çocuk doymak, korunmak,
Erkek iş ister ellerine
Ve dinlenebilmek
Eve dönünce
Burda ya da Angola’da
İnsan insanca yaşamak ister sözün kısası.
Oysa sayın bayım,
Ölüler verdiniz
Ölüler veriyorsunuz her gün bize
Açlık ve dayak ölüleri
Kurşun ölüleri
Ağlayalım diye.

Bakın bayım,
Gök her yerde mavi
Orda ya da burda.
İnsan sever alabildiğine göğü görmeyi
Oysa mavi kalmıyor bize
Hapisanelerimizde, iş yerimizde ve evimizde
Sizin duvarınız yüzünden sanırım
Ya da balkonlarınız kapatıyor mavimizi.

Adı bilinen bilinmeyen her ülkede
İnsan bir gariptir bayım
Siz pek bilemezsiniz sanırım
İnsan hep aynıdır,
Önce küser mavisiz ve ekmeksiz
Sonra kızar işsizliğe ve ölülere
Yaşamağa mecbur değildir elbet
Ama yaşamağa mecbur olmasa bile
Yaşatmalıdır çocuklarını
İnsan düşünmeye başlar bayım
İnsan konuşmaya başlar
Ve alışır direnmeye...

HANGi KAN

Bir sözle kuruldu dünya
Hep o sözü aradım ve buldum: Emek
Dokunulmamış toprağı işlemek
Dokunmak ayva tüylü sevgili yüze
Ve kan ter mutlu varmak uykuya.

Emek:
Dizgin vurmak suya
Su gibi akıtmak iplikleri
Harfleri iplik gibi dokumak
Ve soğumadan alın teri
Düşünmek yarın işleyeceğini

Emek paramparça kâğıt paralarla
Satıldığında kaç yaşındaydı dünya?

Emekle oluştu dünya
Sonra ellerimiz kilit vurdu uykuya
Atıldı bir bir arkadaşlarımız
Suyu yitmiş bir yemiş gibi
Kanı azaldıkça.

Ne zaman öğrendik direnmeyi
Birbiri ardına toplanmayı
Yürümeyi...

Osmanlı tarihi söyler
Tersane grevi
Tramvay grevi...

Ya daha önce
Piramit yontulurken
Hangi kan karıştı harcına
Hangi kan?

ZEYTİN TÜRKÜSÜ

Zeytini söyleyelim
Zeytin eğri büğrüdür ama kayalardan fışkırır
Yedisinde meyve verir
Ve ölmez, görülmez öldüğü
Ağır aksak meyvelense de kısır kalmaz
Kadınımızdır.

Zeytini söyleyelim zeytini
Korkmaz kuraktan
Çirkindir yararlı olduğunca
Meyvesi dövülerek alınır
Çekirdeğine kadar işlenir
Mevsimden mevsime bakılır yüzüne
İnsanımızdır.

Zeytini söyleyelim zeytini
Kutsal kitaplarda ona and olunmuştur
Çünkü vermezse meyvesini aç kalınır
Ne zaman kalır çocuğa bilinmez
Yerini hep bir genç ağaç doldurur
Ölümsüzdür
İşçimizdir.

Zeytini söyleyelim
Zeytin hakkı için
Kayayı delen delice hakkı için
Bu buruşuk, acı ekmek katığı için
Yağı alınan çekirdeği hakkına

Hak yerde kalmayacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Hayat’ın öyküsü yarım kalmayacak!

SONRAKİ HABER

Zamanla geçer!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...